919. Ben, sedefe benzerim; beni kırdıkları zaman gülerim!
Rahata kavuşunca, üstünlüğe ulaşınca gülmek, ham kişilerin işidir!
Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilün
(c.IV, 1989)
"Deme şu niçin şöyle
Yerindedir ol öyle ı
Bak sonuna seyreyle
Görelim Mevla neyler
Neylerse güzel eyler
Hep işleri faiktir
Birbirine layıktır
Neylerse muvafıktır
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler"
diye buyurmuştur. Bunu da yanlış anlamayalım. Taş yürekli olmayacağız, yardım isteyenlerin yardımına koşacağız. Elimizden geleni yapacağız fakat, üzülmeyeceğiz. Hani şairin;
"Çalış gam-gînleri şad etmeye, şad olmak istersen
Sevindir kalb-i nası gamdan azad olmak istersen"
dediği gibi."İnsanların hayırlısı, insanlara yardım edendir!" hadîsini de unutmayacağız.
• Bana kıvılcımlar gibi gülmeyi öğreten güzel, tatlı gülüşü ile dünyayı cennete çevirdi!
• Gerçi ben yokluktan hoş gönüllü ve gülerek doğdum ama, aşk, bana bir başka çeşit gülmeyi öğretti!
• "Herkese gamsız, mihnetsiz gülüşü göstereyim" diye padişah, bana güneş gibi gamsız gülmeyi öğretti!
• Ben, sedefe benzerim; beni kırdıkları zaman gülerim! Bir rahatlığa, bir üstünlüğe ulaşınca gülmek, ham kişilerin işidir! İnsan olan, kırılıp ezildiği zaman güler!
• Her sabahın, her seher vaktinin canı olan sevgili, bir gece odama geldi de, bana seherler gibi gülmeyi öğretti!
• Bulut gibi yüzüm ekşi ama, içimden gülüyorum! Yağmur yağarken gülmek, şimşeğin adetidir!
• Eğer sen iyi insan isen, pek büyük bir kişi isen, git de eğreti padişahlığa, eğreti taç ve kemere, eğreti servete, mala mülke gülmeyi ölüm vaktinde ecelden öğren!
• Ey hoca! Eğer sen İsa huylu isen, şehvet duygularını gideremediği için üzülen, gamlanan erkek ve kadına; "Gülmeyi git de Hz. İsa'dan öğren!" de!
• Gonca gibi gizli gül; ağaçlar çiçek açtıkları zaman dallar üstünde gülen çiçekler gibi gülme!