294. Korku ve Ümit
Mef'ülü, Fa'ilatü, Mefa'îlii, Fa'ilat
(c. II, 876)
• Ne zamana kadar, ümit ve korku arasında çırpınıp duracağım? Ne zamana kadar, umarak ve korkarak hırkamı yırtacağım. Ey saki, sen bana, ümitten de, korkudan da kurtulmam için aşk şarabı sun!
• Dıişünceleri, kaygıları yakıp yandıran ateş dolu kadehi önüme getir bana sun çünkü, başımda ümidin de korkunun da getirdiği düşünceler var, üzüntüle rvar.
"Mevlana'nın bu beyiti Ahmet Haşirn'in Piyale'sini hatırlattı: "Ateş doludur, tutma yanarsın, / Karşında şu gülhan piyale
•Gamlar, kederler lüfunda boğulmamak için ümit ve korku demirini atmış i ekliyoruz. Gel, Nuh'un gemisi gibi olan kadehini yürüt, sun, bizi mest et bizi bizden al da kurtar!
• Kevser suyunun bile aşık olduğu bu îlahî şarabı bana sun! 0 şarapla benirn susuzluğumu gider! Çünkü ümide ve korkuya kapılmışım da kevser hevasına düşmüşüm.
• Halil îbrahim (a.s.) gibi ateşin ta içindeyim. Azer gibi ümidlere kapılmışım,korkulara düşmüşüm de ümitlerden, korkulardan put yontmadayım; o şarabı bana gönder, beni kurtar!