iMÂN İLMİ ZİKRİ FİKRİ TEFEKKÜRÜ ; Risâle-i NÛR

Dünyada ilm-i iman derslerini okumak kadar insana saadet veren bir şey yoktur.
İman ilmini okumayan insan manen yükselemez. İyiyi-fenayı, hakkı-batılı ayırt edemez.
Taklid-i imandan yakasını kurtaramaz ve hayati bir farzı terketmiş olur
İlm-i imanı okumayan cahil kalır. Cahilin dünyası da, âhireti de karanlıktır.
İlim hakikatlerini devamlı okumak insanı nur-u Kur’ân’la aydınlatır. Dünya ve âhiretini bahtiyar eder.
Cahilin cahil yanında bile kıymeti yoktur. İlm-i imanla dolmayan bir kafa kör kuyuya benzer.
Kapalı ve susuz durur. İlm-i imanla nurlanan bir kafa durmadan nurlu ve hayat veren sular akıtan bir menbaya benzer.

Ey nefsim!
Kulağını İlâhî hikmetlere çevir..Taklid-i imanı terket..
Allah sevgisine, Allah korkusuna, Allah bilgisine kavuşmanın şükran nişanesi olan Allah’a ibadet ve itaatte, Ulu Peygamberimiz Resul-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın sünnetiyle amel etmekte ilerle. Hem her gün ilerle.
Zira elinde olan bu saat veya bu gün bir daha geri dönmeyecektir. Ömür ağacından sararıp yere düşen bir yaprak, tekrar yerine dönemeyecektir.
İman ve İslâmiyetin feyyaz ilmiyle kendini tezyin ve teçhiz et. Bu ilim acz ve fakrla yoğrulmuş varlığımızı, dünyevî ve uhrevî felâketlerden koruyan en sağlam bir kalkan, en yıkılmaz bir kal’adır.
Gençlikte, ihtiyarlıkta bizi dinimizin çok yüksek fazilet ve meziyetleriyle güzelleştiren bir âmil de Kur’ân-ı Hakim’den İlâhî bir meş’ale olarak doğup gelen, bu tahkikî iman ilmi, hakla hakikatı öğreten, ebedî felah ve doğruluğu gösteren, iyilikle fenalıklardan ayırt edebilme şuurunu veren, hava ve ziya, ekmek ve sudan daha ziyade muhtaç olduğun bilgidir.

Bu bilgi, kalbine hikmet, aklına istikamet, gözüne basiret, anlayışına şuur ve idrak verecektir.

Bu Kur’ânî ilim, seni cehaletin karanlıklardan, anlayışsızlığın dehlizlerinden kurtarıp aydınlıklara kavuşturacaktır.
Doğruluk yollarını bırakıp sapkınlık yollarına düşen adamların şerrinden seni koruyacaktır.
Kirli ve şerli kimselerin şerrinden seni hıfzedecektir.

Gençliğini manen öldüren, zehirli bal hükmündeki sefahet âlemlerine düşmek facialarından seni muhafaza edecek,
fâni ve güzel gençliğini, ebedî güzellikler âlemine lâyık bâki bir gençliğe tebdil edecektir (taşıyacaktır)..
Allah yolunda tutarak, peygamber yolunda yürütecektir.

Senden, kötü huylar atılacak, fena ahlâklar sökülecektir.
Seni kâmiller, salihler, saidler, evliyalar ve şühedalar camiasına dahil edecektir.

Ey nefsim!

Kur’ân-ı Kerim’den tereşşuh eden (müsaadesi ile ruhsatlar veren) Risale-i Nur insana iman ve İslâmiyet cadde-i kübrasını, saadet ve selâmet yolunu gösterir.

İnsanın yaratılışındaki hedef ve gayeyi, Allah’a ibadet ve taati, Resulullah’a imtisal ve ittibaı (bağlanıp uymayı) bildirir.

Güneş balçıkla asla sıvanmaz. Hakikat-ı Kur’âniye parlaktır. Nevvar ve feyyazdır (nurlu bir berraklıktır)
Onun intişarına (nurlu berrak aydınlığının yayılmasına) set çekmeye çalışmak ancak fıkdan-ı ehl-i akla hastır(aklının varlığını kullanamayan akılsızca ahmakça aklını yitirmişcesine davrananlara has birşeydir)

Hakaik-i Kur’âniye ve imaniye menbaı olan Risale-i Nur’un neşir, seyir ve seyeranı bir deryadır.
Deryanın önüne duvar çekilmez. Bu ezelî, ebedî ve tarihî bir olaydır.
Akan deryaya kilit vurmaya çalışmak, insanın kendi kendini girdablara atıp boğması gibidir...

İlâhî hakikat ve inayete kavuşturan, kalb ve ruhunu par par parlatan, akıl ve muhakemene ışık tutup istikamet veren, seni akl-ı selim sahibi yapan, seni bilmediğini de bilmemek gibi koyu cehaletten uzaklaştıran, ilmin aydınlarına garkederek seni yükselten ilm-i imana çalış.
Onu oku, her gün oku, her an tefekkür et. Dem bu demdir, fırsat bu fırsattır.
İlm-i iman, seni sana bildirir.
Kendini bilmemek cehaletinden, Allah’ın sana lutfettiği ezel ve ebed isteyen kabiliyetlerini köreltmekten halas eyler. Kendinin ve kâinatın sebeb-i hilkatini ( yaradılış gayesini-sebeblerinin hikmetlerini)belleterek, seni istidadınla inkişaf ettirir.
Yükseklere, daima yükseklere doğru yüceltir.
İlm-i iman senin âlemine ziya (ışık aydınlık), ruhuna gıda, kalbine cila, bedenine şifadır.
Kanının candamarı, kemiklerinin iliği, teninin temizleyicisidir...

İmanını taklididen tahkikiye yükselten.,Kur'ândan aldığı feyizle sana ilmi akli deliller sunan ve bu delillerle tüm feylesofların şüphe bırakan aklı karıştıran beyanlarını dize getiren İman ilimi zikri fikri ve tefekkürü olan Risale-i Nur'lar Kur'ânın asra bakan tefsiridir...

Gençliğine güvenme, gaflete düşüp fırsatları kaçırma. Gençlik sende daimi değildir, zeval ve firaka mahkumdur.
Kuvvetinin, sıhhatının, güzelliğinin sana verdiği gururu ve alâkasızlığı at. Bunlar, senin elinde ya yarın, ya yarından daha yakın bir zamanda çıkıp gidecektir.
Bu ayrılık, bu hicran gelmeden gücünü ve sıhhatini ilm-i iman ve irfan kazanmaya bak.
Kur’ân yolu selâmetli, sevimli yoldur. Bu saadetler caddesinden gidenler, bu mutlu yolu tutanlar,
ilm-i imana sımsıkı sarılanlar, hikmetlerini kalbine nakşedenler, burhanlarını akıllarına yerleştirenler,
en akıllı, en şuurlu ve mânevî güzelliklerle güzelleşen en güzide insanlardır.
Kur’ân’ın sadası, arzı, semavâtı ve kâinatı çınlatan, Arş-ı Âladan gelip insanları ve cinleri saadete çağıran İlâhî bir sadadır.

Risale-i Nur, bu mukaddes sesin beliğ ve şanlı tercümanıdır.

Risale-i Nur’un izhar ve izah ettiği hakikatlar, canımıza can, hayatımıza hayat, ruhumuza ruh verir.

İlm-i iman, Kur’ân yolunda, ayağımız sürçmeden, çukurlara düşmeden, ayaklarımız tutulmadan yürüten en doğru rehberdir.

Risale-i Nur,zikri fikri ilmi tefekkürü içinde barındırır...


İkra' oku anlamlandır.,hayatını iman ile hayatlandır...
selam sevgi dua ile ilkAy ONAY