2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Ağyâr derdiyle Yâr'dan ayrı kalmak

    Share
  1. #1
    Reyhani
    Reyhani - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Ağyâr derdiyle Yâr'dan ayrı kalmak

    “Hak ile beraberlik için ağyârdan/masivâdan kurtulacağın ânı gözetlemek, beyhûde bir bekleyiştir. Bu hal, hakikatte seni yâr ile beraberlikten alıkoyan gizli bir tuzaktır. Sen sen ol da, O seni nerede ve hangi halde bulunduruyorsa, orada O’nunla olmanın hazzına var ve hâline bürün!” İbn Atâullah el-İskenderî –kuddise sirruh-

    Şu kesret âleminde, meşgaleler anaforunda, bir o yana, bir bu yana savrula savrula, ayakta durmaya çalışan bir insan, esasen ne acınacak bir haldedir! Her şeye bir ilmek atarak, örümcek misali kendi etrafında bir ağ ören ve sonra da bu esaretini görmeyip, kendini güvende hisseden bir kimse, ince düşünülürse ne şaşkın bir varlıktır! Hak’tan gayri var zannedilen dayanak ve dostlukların gerçekte bir sığınak ve barınak olamayacağını Yüce Rabbimiz şöyle beyan buyurur:

    “ALLAH dışında başka dostlar, başka dayanaklar edinenlerin durumu; ağdan örülmüş bir yuva edinen örümceğin durumuna benzer. Hiç kuşkusuz en dayanıksız ev, örümcek yuvasıdır. Onlar keşke bunun bilincine erselerdi.” (Ankebût Sûresi, 41)

    Gaflet, hakikatten habersiz yaşamaktır. Gafletin devamlılığı akıl, idrak ve basiretin kapanması ve insanın şu âlemde körebe oyunu misali bir hayat sürmeye mahkûm olmasıdır. Üstat Necip Fazıl’ın ifadesiyle:

    Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum,

    Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum

    Gafleti doğuran ve çoğaltan unsur, genel anlamda “ALLAH dışındaki her şey” diye ifade edilen “mâsivâ” ise de, özel anlamda meşgalelerimizdir.

    Evlâd ü ıyâl kaygısı, mal-mülk sevdâsı, maişet derdi, oyun-eğlence tutkusu, dost ve arkadaş ilgisi gibi daha nice meşguliyetler vardır ki, insanı çoğu zaman Hak’tan gafil kılar. İbn Atâullah işte tam bu hususa dikkat çekerek, bu meşgalelerden bir gün kurtulup da Hakk’a döneceğini düşünen insanın, gerçekte kendini aldattığına işaretle: “Bu bekleyiş beyhûde bir bekleyiştir. Sen sen ol da, içinde bulunduğun her hal ve durumda Yâr-i hakiki olan Mevlâ ile olmanın yolunu bul” tavsiyesinde bulunur. Zira hayat devam ettikçe meşgale bitmeyecektir. Yarın diyen de kaybedecektir.

    Rabbimiz kulunun kendinden kopmaması gerektiğini her fırsatta vurgular. Nimetler, musibetler, zinetler, ihtiyaçlar hiçbir zaman Hakk’a perde değil, tam aksine O’nunla beraberliğe hem birer vesile, hem de sebep olmalıdır. Şu âyetler tam da bu konulara dikkat çekmektedir:

    “O çokluk kuruntusu sizleri oyaladı” (Tekâsür Sûresi, 1)

    “Ey iman edenler, ne mallarınız, ne de evlatlarınız sizleri ALLAH’ı anmaktan alıkoymasın! Her kim öyle yaparsa, İşte onlar, hüsrana düşenlerdir.” (Münâfikûn Sûresi, 9)

    “Öyle erler vardır ki; ne ticaret, ne alış-veriş onları ALLAH’ı zikretmekten, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar gönüllerin ve gözlerin döneceği günden korkarlar.” (Nûr Sûresi, 37)

    Mü’minin etrafında döndüğü odak nokta, mal-mülk değildir, evlâd-ü ıyâl değildir, zevk u safâ değildir; fakat mü’min bu meşgalelerden kopuk da değildir. Esas olan şudur: Mü’min insan, ALLAH’a bağlılığı ana merkez kabul etmiş ve her şeyi de O’na göre konumlandırmış kişidir. ALLAH’tan kopunca savrulacağının farkındadır. Zihin dünyasının karmaşıklığı, duyguların anaforu, ilgi ve ilişkilerin rastgeleliği, gönül dünyamızda ALLAH’a bağlılığın merkez ilgi odağımız haline getirilemeyişindendir.

    Kâmil bir kulluk için meşgalelerden kaçmak gerekmiyor, onları askıya almak da gerekmiyor. Hayatın içinde, ama Mevlâ’dan kopmadan ve hatta tüm varlık ve hâdiseleri O’nunla beraberliğe bir vesile kılarak, Hakk’a kurbiyetin manevî lezzetini tadabilmenin yolunu bulmalıdır. Zira Yâr’ı ağyârsız aramak, dikensiz gül aramak gibidir, denilmiştir.

    Hayat takvimimizin son yaprağını bilmiyoruz. Gündüzün vazifesini geceye, gecenin sorumluluğunu gündüze ertelemek, bir aldanış ve gaflet işaretidir. Sehl bin Abdullah el-Tüsterî’ye sordular:

    “-Hak yoluna giren sâlik, ne zaman rahat ve huzur yüzü görür?” Buyurdular ki:

    “-İçinde bulunduğu zamandan başka, herhangi bir vakit ve an tasavvur etmediği zaman.”

    Darlıkta ve bollukta, sıhhatta ve hastalıkta, hulasa her halde Mevlâ’ya yönelebilmek ve kazançlı çıkmak mümkündür. Hangi hal, hamd ve şükür istiyor, hangi durum sabrı, tevekkül ve rızayı gerektiriyor basiretle keşfedebilmelidir. Günaha düşülünce istiğfara yönelmeli, musibete düçar olunca, dua ve sabra sarılmalı, her bir nimet için de şükür duygularımızı Rabb’e sunabilmelidir. Nitekim Ebû Yahyâ Suheyb İbni Sinân radıyALLAHu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallALLAHu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular:

    “Mü’minin durumu gıbta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir.
    Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur. ” (Müslim, Zühd 64)

    Hülâsa, ağyârla meşguliyetimiz bizi Yâr’dan koparmamalıdır.



    el-Hikemü’l-atâiyye’den

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Ağyâr derdiyle Yâr'dan ayrı kalmak

    “Öyle erler vardır ki; ne ticaret, ne alış-veriş onları ALLAH’ı zikretmekten, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar gönüllerin ve gözlerin döneceği günden korkarlar.” (Nûr Sûresi, 37)

    Allah c.c. razı olsun


    Seni çok Özledim Annem

Benzer Konular

  1. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29.06.09, 06:39
  2. Neden Böyle Dört Mezhebin Ayrı Ayrı Hükümleri Vardır?
    By BaRLa in forum Sorularla Risale-İ Nur
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.06.09, 14:59
  3. Her Kim Bana Ağyar ise
    By BaRLa in forum Şiir köşesi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 09.05.09, 21:06
  4. Yâr kim, ağyâr kim?
    By Reyhani in forum Tasavvuf Yazıları
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 05.05.09, 22:04
  5. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03.09.08, 08:38

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •