***
DIŞARDA
Points: 155.310, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


iki güzel dügün
Esi, Peygamber Efendimiz'in sevgili kizi Rukiyye radiyallahü anha'nin vefati, kocasi Hazreti Osman'i çok üzdü...agliyor, sik sik haniminin kabrine gidiyor ve uzun zaman kabrin basinda kaliyordu. Osman bin Affan radiyallahü anh'in bu agir üzüntüsü bütün dostlari gibi Hazreti ömer radiyallahü anh'i da üzüyordu...bu sebeple bu üstün kiymetteki arkadasinin evine gitti:
-Ya Osman! Kabul edersen sana ömer'in kizi Hafsa'yi nikâhlayabilirim.
Hazreti Osman, bir baba olarak Hazreti ömer'in kendisi için gösterdigi takdire sayan bu fedakârliga memnun oldu ve sükranlarini dile getirdi:
-Tesekkür ederim. Ancak bana lütfen biraz düsünebilecegim vakit ver.
......
Bu konusmalarinin üzerinden bir-iki gün geçtikten sonra iki güzel arkadas, yolda rastlastilar. Hazreti Osman, Hazreti ömer'in merakini bildigi için selâmdan sonra mevzuu açti:
-Beni düsündügün için; böyle büyük bir fedakârlikta bulundugun için tekrar sükranlarimi arz ediyorum...ancak lütfen bagislayiniz. Bir zaman daha evlenme fikrinde degilim.
Hazreti ömer, tabii ki bir sey demedi...ama kalbine hüzün çiselerinin düsmesine mani olamadi.
......
simdi dul olan Hazreti ömer'in kizi Hafsa radiyallahü anha, Efendimize nebilik vazifesi gönderilmeden bes yil önce dünyaya gelmisti.
...kocasi Huneys bin Huzafe radiyallahü anh ile birlikte Medine'ye hicret etmisti. Hazreti Huneys, Bedr Cenginde aldigi agir bir yara sebebi ile bilahare Medine'de vefat etti. O'nun vefati Hafsa'yi genç yasta yalniz birakti.
Bu hal, her babayi düsündürecegi gibi, ömer bin Hattab'i da kizina bir sey farkettirmese de düsündürüyordu...bu yüzden, dul kizini, dul ve hâlâ esini kaybetmenin acilari ile sarsilan Osman bin Affan'a teklif etmisti.
...ama cevap malûm.
Bunun üzerine Hazreti ömer, ayni teklifi müslümanlarin gözbebegi Ebu Bekr radiyallahü anh'a yapti. süphesiz ki koca mümin'in yavrularindan yana kalbi dagliydi...cahiliyet zamaninda küçücük kizini kendi elleri ile diri diri nasil topraga gömdügünü hatirlayalim. Nerede o islam öncesi kati ve sert tavir; nerede bugün cigerparesinin dul kalmasini bile kendine dert edinen pamuk gibi yumusak kalb? Sanki Hafsa'nin sahsinda topraga gömdügü kizinin da gönlünü aliyordu.
Zaten gayet az konusan Hazreti Ebubekr, sevgili arkadasinin bu teklifine karsi birsey söylemedi.
Hazreti Osman, hiç olmazsa, olumsuz da olsa bir cevap vermisti; Ebubekr'in ömer'i bundan bile mahrum etmesi, iki kelime ile bir cevap bile vermemesi Hazreti ömer radiyallahü anh'i haylice üzdü. O muhtesem insanin narin kalbi örselenmisti.
Bir gün dayanamayip derdini dertliler siginagi O yüce Resule açti:
-Hafsa'yi zevce olarak almalari için önce Osman'a sonra Ebubekr'e söyledim. ikisi de kabul etmedi. Halbuki Osman, su ân dul..
Sevgili Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, bu seçilmislerin seçkini can dostu ferahlandirdilar:
-Ya ömer! üzülme. Hak teâlâ, kizini Osman'dan hayirli bir kimseye nasib etti ve Osman'a da kizindan hayirli bir hanim müyesser eyledi.
Hazreti ömer'in kalbinde bir ânda huzur papatyalari açti.
......
Bir gün Allah'in Resulü, Hazreti Osman'i yanlarina davet ettiler ve sordular:
-Seni çok kederli görüyorum. Niçin?
-Ya Resulallah ben, hem hanimimi kaybettim; hem de Peygambere damat olma nimetini..
Efendimiz, Hazreti Osman'i da sevindirdiler.
-Ya Osman! Kardesim Cebrail, yüce Allah'in emrini getirdi ki, bu emr-i ilahide diger kizim ümmü Gülsüm'ü de Rukayye'nin mehri ile sana nikâhlamam buyuruluyor.
...tarifsiz sevinçler, Hazreti Osman'in oldu. Bir kere daha Resulullah'a damat olma sanina kavusuyordu. Böyle bir saadet yeryüzünde sadece O'na nasip oluyordu; evet sadece O'na. Yani Osman-i Zinnureyn oldu; iki nura kavusan. Peygamberimiz, ümmü Gülsümle Osman bin Affan'in nikâhlarini Hicri takvimle üçüncü yil Rebiül evvel ayinda yapti...dügünse Cümadelahire ayinda oldu.
......
Sevgili Peygamberimiz saban ayinda da Hafsa'yi ömer bin Hattab'dan istediler...böylece mahzun Hafsa radiyallahü anha'yi Peygambere hanimlik; müminlere annelik tahtina çikardilar.
Peygamberimiz'in, Hafsa validemize verdigi mehir, dörtyüz dirhem...farkli sebeplerle gönlü kirik iki yüksek dosttan biri damatlik, digeri de Efendimize kayinpederlik serefine kavusuyordu. Hafsa hazretleri ise herkesten üstün bir yere...her sey ne kadar muntazam ne kadar yerli yerince. Ne gönül kirikliklari kaldi, ne bir sey.
......
Aradan bir zaman geçtikten sonra, bir gün yeri ve vesilesi gelince Hazreti ömer, Hazreti Ebubekr'e sormadan edemedi:
-Ya kardesim Ebubekr! Hafsa'yi sana teklif ettigimde niçin hiç bir cevap vermedin?
Hazreti Ebubekr aziz dostunun yüzüne sevgi dolu gülücüklerle bakti:
-çünkü O'nu Resulullah'in isteyecegini biliyordum.
Hazreti ömer, heyecanina mani olamadi:
-E, peki bana niçin bu müjdeyi vermemistin?
üstün insan, bir umman kadar sâkindi:
-O'na ait bir sirri nasil açiklayabilirdim ki?