Gençlerin dindarlıktan uzaklaşma sebepleri.
Kuşkusuz dindarlık bütün insanların fıtratında var olan bir gerçektir. Güçlü bir kaynağa bağlanmak, tapınmak ve kulluk kavramları insan fıtratının inkar edilmez bir parçasıdırlar.
Ama buna rağmen bazı kişi veya kesimlerin, özellikle de gençlerin, din ve dindarlıktan uzaklaşması, bütün asırlarda göründüğü gibi asrımızda da sık rastlanan bir gerçektir. Durum böyle iken insanın aklına ister istemez bir soru geliyor: Acaba bu insanların fıtratında din eğilimi yok mu? Bu sorunun cevabı elbette ki hayırdır. Zira toplumun bu kesimi dış etkenlerden etkilenerek fıtratlarının gücüne karşı koyup aksi yönde davranışlar sergiliyorlar. Fıtratları onları dindarlığa sevk ettiği halde dış etkenler onları diğer bir yöne yönlendiriyor ve bu insanlar bu etkenlerin gücüne kapılarak dinden uzak bir hayat benimsiyorlar.
“Gençlerimizi dinden uzaklaştıran dış etkenler nelerdir?” sorusuna gelince bu konuda birkaç soruna değinebiliriz.
Gençleri dinden uzaklaştıran etkenler:
Din adına mal edilen hurafeler.
Maalesef bazen dindar görünen basiretsiz kişilerin dinle hiçbir alakası olmayan hurafeleri hayatlarının ayrılmaz bir parçası haline getirdikleri görülüyor ve bu hurafelerin dinin bir parçasıymış gibi algılanmasına sebep oluyor. Örneğin dileklerinin gerçekleşmesi amacıyla bir ağaca bez parçaları bağlıyorlar veya falcı ve benzeri kişilere başvurup gelecek hakkında bilgi almaya çalışıyorlar. Bu ve benzeri işlerin hiçbirisi ne din ne de aklıselim tarafından kabul görememektedir ve ayrıca bu işlerin doğruluğunu gösteren bir tek kuran ayeti veya bir rivayet dini kaynaklarda yer almamıştır. Hatta tam aksine, bu işlerin yanlış olduğunu ve dinle hiçbir alakası olmadığı birçok dini kaynakta açıkça ifade dilmiştir.
Durum böyle iken bu tür hurafelerin dini bir eylem olarak algılanması gençlerin dinden uzaklaşmasına yol açıyor, oysa gerçekte bu davranışların dinde hiçbir yeri yok.
Bilgisizlik.
Maalesef birçok gencin dini bilgisi sıfır denecek kadar azdır. Gençlerimizin birçoğu dini konular hakkında ne bir kitap okumuşlardır ne de dini yaşamı anlatan bir görsel eğitim görmüşlerdir. Din tarihi, dini şahsiyetler, din dünya bakışı ve dini hükümler, gençlerin rağbet göstermediği konular olagelmişlerdir.
Üzüntüyle ifade ediyorum ama maalesef gençlerimizin din bilgisi, eğitim sürecinde verilen zorunlu din eğitiminden öteye gitmiyor.
Bu bilgisizlik, gençlerin dinden uzaklaşmasına yol açan başlıca etkenlerden biridir. Kitapla arası iyi olan gençlerde dini eğilimler daha çok görünüyor, bu da bu kişilerin bir veya birkaç dini içerikli kitap okumasından kaynaklanıyor.
Dini konuların çekiciliği ve ister istemez kişinin hayatına yansıması, kuşku götürmeyen bir gerçektir ve dini konularla ufak bir yakınlık gösteren gençlerin bu konulara iyice kapılması da bu gerçeğin bir göstergesidir. Ancak ne var ki maalesef birçok etken gençlerin dini konulara yaklaşmasına olanak tanımıyor. Yanlış yaygın bilgiler, toplumun dindar ve gayri dindar olarak sınıflandırılması ve diğer bazı etkenler gençlerimizin bu konuya yaklaşmasını ilk baştan engelliyor.
Hâlbuki din, insanın hayatına anlam kazandırıyor ve kişinin hayatının bütün boyutlarını kuşatarak kişiye büyük bir huzur ve kolaylık kazandırıyor.
Dindar kişilerin yanlış davranışları.
Dindar insanların yanlış ve kırıcı davranışları, çoğu zaman gençlerin dinden uzaklaşmasına sebep olabilir. Bu tür davranışlara maruz kalan ya da bu tür davranışları yakından gören gençler genellikle bu davranışları dinin bir parçası olarak algılıyorlar ve din kavramından nefret edecek kadar uzaklaşabiliyorlar.
Birisinin bir yanlışını uygun olmayan bir şekilde hatırlatan bir dindar, kişisel bakımını veya sağlık kurallarını hiçe sayan bir dindar ve evlatlarının namaz gibi dini konulara uymaları için baskı yapan bir dindar, gençlerin dinden uzaklık duymasına, hatta nefret etmesine sebep oluyor.
Maalesef çoğu zaman bu davranışlar, kişiye değil, dine mal ediliyor ve din çehresi kişinin gözünde kötü görünmeye başlıyor.
Ama gerçek şu ki bir veya birkaç kişinin yanlış davranışı bu kişilerin inancına mal edilmemelidir. Dinin öğretilerine uymayan kişilerin sayısı çok olabilir ama bu dindeki bir eksikliği değil, bu kişilerdeki eksikliği gösteriyor. Nitekim insanları kendisine hayran bırakan dindar insanların sayısı da az değildir ve toplumumuzda bu tür insanlara sık sık rastlıyoruz.
Din ve çağdaşlığın uyuşmadığı düşüncesi.
Gerçekte dindarlık ve çağdaşlık arasında herhangi bir uyuşmazlık yoktur ama gençlerin birçoğu bu iki kavramın uyuşmadığı inancındadır. Dolayısıyla gençler kendilerini din ve çağdaşlık arasında tercih yapmak zorunda hissediyorlar ve genellikle de çağdaşlığı seçip dine sırtlarını dönüyorlar.
Gençlerin geneli, dünya ve ahiret arasında seçim yapıp birini seçmesi gerektiğine inanıyor. genellikle gençler din’i gericilik olarak algılıyorlar ve çağdaşlığın cazibesine kapılarak din’i bir kenara itip, modern olmayı tercih ediyorlar.
Bu düşüncenin, dini iyi tanımamaktan kaynaklandığı artık bilinen bir gerçektir. Bu düşünceye sahip gençler aslında ne dini iyi tanıyorlar ne de çağdaş modern kavramını anlamışlardır.
Yenilik kokan her şey modern olarak algılanıyor ve yeni olmayan bütün kavramlar din olarak algılanıyor. Bu çok büyük bir yanılgıdır. Zira din hiçbir zaman yeniliklere karşı gelmemiştir ve hiçbir dini içerik bu yanlış düşünceyi onaylamıyor, tam aksine din her zaman yeniliklerden yana olmuştur ve insanların günlük yaşantısını kolaylaştıran yenilikleri her zaman desteklemiştir.
İşin gerçeği şudur ki bir takım art niyetli kesimler, gençleri dinden uzaklaştırmak için batılılara benzemeği, ahlaki değerlerin çiğnenmesini, kadınların açılıp saçılmasını ve aşırı serbestlikleri çağdaşlık olarak gençlere sunuyorlar ve bu yanlışlara karşı çıkan din’i ise bir öcü olarak gençlere gösteriyorlar. Bu vesileyle gençleri dinden uzaklaştırdıkları gibi onları istedikleri karanlıklara da kolaylıkla sürükleyebiliyorlar.
Burada bunu da söylemeliyim ki din, yenilik etiketi taşıyan bütün ürünleri onaylamıyor. Din, yenilik olarak topluma sunulan kavramları iki bölüme ayırıyor ve sadece bir bölümünü onaylıyor. Örneğin sınır tanımazlık, kızların erkekleri tahrik edecek şekilde toplumda boy göstermesi ve diğer ahlak karşıtı davranışlar, her ne kadar yenilik ve çağdaşlık etiketiyle toplumlara sunulmuşlarsa da din, bunu kabul etmiyor ve bu kavramların insanı zamanla yok olmaya götürdüğü gerçeğini göz önüne alarak bu ahlak karşıtı davranışların bir an evvel toplumlardan kaldırılmasını istiyor. Ama bunun karşısında, teknolojik gelişmeler ve iletişim araçlarının yanı sıra diğer araçların gelişmesi dinin onayladığı ve desteklediği yeniliklerdir.
Bu yenilikler insanı yok olmaya sürüklemediği gibi, toplumları daha hızlı asıl hedefine yaklaştırabiliyor. Dolayısıyla bu tür gelişmeler kesinlikle din’in onaylamadığı yenilikler değildirler.
Gençlerin, bu gerçeği göz önünde bulundurarak kendilerine sunulan ahlak dışı ve yenilik adındaki şeyleri geri çevirip dinin onayladığı ve insani değerlerle örtüşen yeniliklere kapılarını açması anlardan beklenen davranıştır.
Bir toplum, insani değerleri ayakaltına almadan da yenilikçi ve modern olabilir.
Din karşıtı kesimlerin karalamaları.
Kuşkusuz dine olumlu bakmayan ve dini çıkarlarına bir engel gören kesimler, gençleri dinden uzaklaştırmak için bütün yollara başvuruyorlar. Bu kesimlerin uyguladığı taktiklerden biri de karalama taktiğidir. Yani din hakkında yanlış bilgiler sunarak gençleri dinden uzaklaştırma taktiği.
Din karşıtları, dinin kaynağını korku olarak göstererek, dinin doğuş noktasını insanların doğa olaylarını açıklama çabası olarak göstererek, dini gelişmek ve çağdaşlaşmaya zıt göstererek, dini belli bir kesime özgü olarak göstererek, ALLAHın varlığını inkar ederek ve din hakkında insanları yanlışa düşürecek birçok yanıltıcı soru söyleyerek gençleri dinden uzaklaştırıp kendi emellerine ulaşmak çabasındadırlar.
Kuşkusuz bu çabalar, yeterli dini bilgiye sahip olmayan gençlerde etkili olacaktır ve ister istemez kişiyi dinden uzaklaştıracaktır.
Bu konuda gençlerin akıllıca davranıp, işin uzmanlarına başvurmaları, onlardan beklenen davranıştır, ama maalesef birçok insan, yeterli araştırmayı yapmadan kulaktan dolma bilgilerle dinden uzaklaşıyor.
Gençlerimizin basiretli davranıp bu tuzaklara yem olmamaları umuduyla.