Yerine Ulaşan Hediyeler
Bazı ilim ehlinin anlattığına göre, adamın biri şöyle bir rüya görmüştü:
Bazı kabirlerdeki kabir halkı kabirlerinden çıkmış ve mezarlığın üzerinde ne olduğu belli olmayan bir şeyler toplayıp duruyorlar!” Adam diyor ki: “Bu duruma çok şaşırmıştım. Onlardan birisinin ise bir şey toplamadan oturmakta olduğunu gördüm. Ona yaklaştım ve o kalabalığın ne topladığını sordum.
- Müslümanların Kur’an kıraati, sadaka ve dualardan kendilerine hediye edilenleri topluyorlar, dedi. Ona dedim ki:
- Sen de niçin onlarla birlikte toplamaya katılmıyorsun?
- Benim ona ihtiyacım yok. Çünkü benim oğlum her gün okuduğu hatim sevabını bana hediye ediyor, dedi.
Oğlunun nerede olduğunu sordum. Falan çarşıda helva satan bir genç olduğunu söyledi. Uyandığım zaman doğruca onun haber verdiği çarşıya gittim. Bir de baktım ki, bir genç helva satıyor ve dudaklarını kımıldatıyor. Gence, niçin dudaklarının kıpırdadığını sordum:
- Kur’an okuyorum ve kabirdeki babama hediye ediyorum, dedi.
Bu hadisenin üzerinden hayli zaman geçti. Bir gün yine ölülerin kabirlerinden çıktığını ve önceki gibi bir şeyler devşirdiklerini rüyamda gördüm. Bir de baktım, daha önce onlarla toplamayan adam, şimdi toplamaya başlamış! Uyandım ve bu duruma şaştım. Sonra çocuğundan bir haber alayım diye çarşıya gittim. Öğrendim ki o genç ölmüş! Allah rahmet eylesin.
Rivayete göre, ölen bir kadını tanıdıklarından bir kadın rüyada görmüş. Yanında üstü örtülü nurdan bir kap varmış. Bu kabın içinde ne olduğunu ölen kadına sormuş. O demiş ki: “Onda çocuklarımın babasının dün gece bana hediye ettiği bir hediye var.” Kadın uyanınca, ölen kadının kocasına bu durumu anlatmış. Adam demiş ki: “Dün gece biraz Kur’an okuyup ona hediye etmiştim.”
Büyük şafiî alimi İbn Abdüsselam (ö. 660/1262) öldükten sonra, rüyada gören biri ona sormuş: “Ne dersin, sen Kur’an kıraatinden yapılan hediyenin ölülere ulaşacağını inkâr ederdin?” O demiş ki: “Gerçeğin zannettiğimden farklı olduğunu gördüm.”
alıntı