FATİH SÜPHANDAĞI
Bütün hayatımızı sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed’e (sas) adasak, O’nu anlatan kitaplar
yazsak, O’nu öğreten kitaplar okusak yine de O’nun o eşiz hatırasına bir şey yapmış olamayız. O ilk günden bu güne kadar her yüreğe girdi, her kulağa öte âlemlerden mübarek sesiyle seslendi. Mevlid yazarları O’nu yazdı, hadis, tabakat, ve meğazi kitapları O’nun en ufak bir hareketini, susmasını, jest ve mimiklerini, en küçük bir ifadesini bize anlatabilmek için yazıldı. Her asırda yüzlerce binlerce, Hak âşığı o eşsiz sultanı bir kere daha bize duyurmak için kaleme sarıldı. Ve her defasında O’nu farklı yönleriyle bize anlatsalar da “O’nu hakkıyla anlatamamanın” hüznüyle iki büklüm oldular. Piyasada Efendimiz’i (sas) anlatan binlerce eser var. Ve daha binlercesi de yazılacak. Şimdi Efendimiz’i anlatan bu kudsi kervanına bir eser daha katıldı.

Işık Yayınevi tarafından basılan ve Reşit Haylamaz’ın uzun çalışması sonucu ortaya çıkan “Gönül Tahtımızın Müstesna Sultanı Efendimiz (sas)” adlı kitap, sizi Efendimiz’in (sas) şefkat dolu engin dünyasına götürmekle kalmıyor, Allah Resûlü’nün örnek hayatı anlatılırken o günü bugünle bütünleştiriyor. Siyer geleneğinden kopmadan, tarih içinde satır aralarında kalmış ve geleceğe yön veren ayrıntılar aktarılıyor.
Efendimiz (sas)’in dünyasında her fırsatta kötülük yapmaya odaklanmış insanlar vardı. Ama O (sas) kimsenin isminin üstünü çizip, defterden silmemişti. Allah Resulü (sas)’ne silah çekip O’nunla savaşmış insanlar dahi affa uğramış, Müslüman olduktan sonra üzerlerine düşen vazifeleri hakkıyla yerine getirmişlerdir. İşte İkrime ve Süheyl İbn Amr, işte Amr ibn Âs ve Velîd ibn Ukbe ibn Ebî Muayt, işte Ebû Süfyân ve Hind, işte Vahşî ve Halid ibn Velîd o isimlerden birkaçıdır.
O’na inanıp da gönül veren her bir yüreğin, emaneti taşıyan birer Üsâme olabilmesi için bugün, O’nun saf ve duru hayatını okuyup bilmek, bilip de yaşamak ve yaşayıp da yaşatma arzusuyla şahlanmak ayrı bir ehemmiyet arz ediyor…

Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz
Reşit Haylamaz