***
DIŞARDA
Points: 455.346, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 100,0%
Achievements


Şefkat Tokatı
Şefkat Tokatı...
Diyorlar ki; şefkat tokadı yiyen, döner yine sarılır, “Ana!” diye ağlar. Kahır tokadı yiyen ise; daha iflâh olmaz, dinden îmândan çıkar, yıldızlardan düşmüşe döner de parçası bile bulunmaz. Rûhu ölür, rûhun hayat eseri olan muhabbet, ihlâs, edep ve teslîmiyetten soyunur. Küfür sıfatına geri döner. Oyun biter, perde kapanır... Dikkat et.
*
Duydum ki, katre meşrepli mürşidin kabrinden selâmsız geçsen, tokadı yersin. Derya meşrepli mürşidin kabri başında ne densizlik etsen, bir şey demez, dokunmaz imiş. Madem öyle, mürşidin yüzünü tokatladıysa, bil ki, hakkındır ve günahına kefârettir. Tersine, yüzüne her zaman tebessümle bakıyorsa, bil ki, bu da senin güzelliğinden değil, mürşidinin enginliğindendir.
*
Kardeşinin günahını diline dolama da, kendi günahlarına ağla. Zîrâ sen, onun dedikodusunu yapmakla Hak’tan uzaklaşırken, kardeşin, kendi günahına ağlamakla, Hakk’a yaklaşmaktadır. Duâ et de Allah seni, o kınayıp durduğun günahkâr kardeşin hürmetine affetsin.
*
Uyanık ol! Gözünde büyüttüğün sevapların yüzünden, cehenneme düşme! Zîrâ ibadeti, ilmi ve makamı sebebiyle, bir çokları ucup bataklığında kaybolmuştur. Nice günahkâr ise, tevbe ve pişmanlık içinde, Allâh’ın affına mazhar olmuştur.
*
Mü’min kardeşinde gördüğün her bir günâha, duâsız dilin ve duyarsız hâlin ile ortaksın! O hâlde hadi, biraz aklın varsa gayretini kavîleştir. Bunun yolu sadece söz ile değil, hâl ile de duâya koyulmandır. Bırak olmayan hazineni uzaktakilerle paylaşmanın hayalini de, elinde olanı yanı başındaki kardeşinle bölüşmeye bak! Zîrâ paylaşmayı unutmuş olmasaydın, o belki de günahtan korunacaktı. Üstelik bu sebeple, sen de rahmete gark olunacaktın. Hâlbuki şüphesiz ihtiyaç sahipleri, dünyada vermediğin haklarını, âhirette söke söke alacaklar. İşte o gün “Hayret…” diyeceksin, “Günahkâr o idi, eziyet neden bana?!.”
*
Bilmiyor musun ki azîz eden de zelîl eden de Hak’tır. Sen Yûsuf kıssasını da mı duymadın ki, orada bir Züleyhâ vardır. Ve Allah, onu dedikodularıyla yerin dibine batırmak için didinen gâfillerden birini değil, onların kınayıp durduğu Züleyhâ’yı peygamberine hanım seçmiştir. Susup beklemesini bil. Ne “Oldum!..” de, ne de “Olmadım!..” Olmayacak iş yoktur.
*
Bazen, bütün ömrünü anlamaya adasan, yine de yetmez. O hâlde, her iş için akıl yürüterek durumunu zorlaştırmak yerine, mürşidini taklid ederek, sükûnetle yaşamaya bak. Böyle yapa yapa umulur ki, bir gün, hakikate erişenlerden olursun.
*
Bir güzel dedi ki: Mecnûn olmayan, onun hâllerinden de, yasından da, bayramından da bîhaberdir. Aşk anlatılmaz, âşık anlaşılmaz... Kimse bir başkasının aşkını anlayamaz...
Aşk, parmak izi gibidir. Aynaları olmakla birlikte, aynısı yoktur. O hâlde, sana tuhaf gelse de, mecnun kimseyi hor görme.
*
Her türlü ziynet, sende ancak emânettir. Bölüştüğün, ikram ettiğin sürece bereketlenir. O hâlde, şu sözlerden ne kadarını kulağına küpe ettiysen, önce sevdiklerinden başlamak üzere, Allâh’ın kullarıyla paylaş…