2512) "... Câbir (bin Abdillah) (Radtyallâhü anhümâ)'dan rivayet edildiğine göre :
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) müdcbber (Yâni âzad-lanması sahibinin ölümüne talik edilen) köleyi sattı."
2513) "... Câbir bin Abdîllah (Radtyallâhü onhümâ)'âar\; Şöyle demiştir:
Bizden (Ebû Mezkûr isimli) bir adam (Ben öldükden sonra sen âzadlısm diye) tedbîr akdi suretiyle (Yâkub isminde) bir köleyi âzad-ladi. Adamın bu köleden başka malı da yoktu. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (âzadlanması sahibinin ölümüne talik edilen) bu köleyi (sahibi hayatta iken) sattı. Benî Adî kabilesinden İb-nü'n-Nehhâm (Nuaym) isminde bir adam bu köleyi satın aldı. (Re-sûl-i Ekrem kölenin bedelini sahibine verdi.)"
2514) "... (Abdullah) bin Ömer (Radtyallâhü ankümâyâ&n rivayet edildiğine göre; Peygamber (Sallallakü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur-
«Müdebber (yâni âzadlanması sahibinin ölümüne bağlanan) köle sülüs (yâni sahibinin terekesinin üçte birin) den (olmak üzere geçerli) <Jir.«
2515) "... (Abdullah) hin Abhâs (Radıyatiâhk <whünıây<\M\ rivayet edil dİRİne göre: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi vr Srllrm) şöyle buyurdu, demiştir :
«Herhangi bir adamın cariyesi kendisinden olma çocuk doğurursa o câriye o adamın ölümünden sonra âzadlanmış olur.»"
2516 (Abdullah} hin \h\ms İUuetfvutlâfiii antıiimâ)\\ı\n: Şöyle demiştir ;
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve SellemJ'in huzurunda (oğlu) İbrahim'in anası (ve Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in cariyesi olan Mâriye) (Radıyallâhü anhâ)'dan söz edildi. ResüM Ekrem (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem) ;
-Onu, oğlu (İbrahim) âzadladı» buyurdu."
2517) "... Câbir bin Abdillah (Radıyallâhü ankümâ)'dan; Şöyle demiştir :
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) aramızda, hayatta iken biz, çocuklarımızın anaları olan cariyelerimizi satardık. Bunda bir sakınca görmezdik."
2518) "'.,. Ebü Hüreyre (Radıyallâhü anh)\\çn rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Satlallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir;
-Üç kişi vardır ki Allah Teâlâ'mn bunların hepsine yardım va*dl vardır» Allah yolunda savaşan gazi, (âzadlanması için vermesi gereken parayı - malı) ödemek isteyen mükâteb köle ve nefsini harama girmekten menetmek isteğiyle evlenen adam.»
2519) "... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin ei-Âs) (Ra-dtydUâku ankümâ)'dan rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sotlallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
«Her hangi bir köle ile yüz okka üzerine kitabet akdi yapılır ve İle bunun hepsini ödeyip de yalnız on okka ödememiş ise köleliği svam eder.»"
2520) "... (Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve SeÜem)'m zevcelerinden) Ümmü Seleme (Radıyallâhü ankâ)'dan rivayet edildiğine göre; Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (kendisine hitaben) şöyle buyurmuştur :
«Siz (kadınlar) dan birisinin mükâteb bir kölesi olup kölenin Ödeyeceği meblâğı (para - malı) olduğu zaman artık kölenin sahibesi (kadın) ondan saklansın (Yâni köle onun odasına girmesin.)»"
2521) "... Peygamber (SaHallahü Aleyhi ve Selfcmym zevcesi Âişe (Ra-dtyallâhü an/ıâydan rivayet edildiğine göre :
Berire (Radıyaliâhü anhâ), dokuz okka (yâni 360 dirhem) ödemek üzere âzadlanması için efendileriyle kitabet akdini yapan mü-kâtebe bir câriye iken O'na (yâni Âişe'ye) geldi (Bu meblâğın ödenmesi hususunda ondan yardım diledi.) Âişe, Berîre'ye i Eğer efendilerin arzu ederlerse, velâ hakkı (yâni sen öldüğün zaman veraset hakkı) bana ait olmak üzere defaten onlara öderim (Yâni bu meblâğla seni onlardan satınalırım ve sonra seni âzadlarım), dedi. Râvî demiştir ki t Berire efendilerinin yanma giderek durumu onlara anlattı. Fakat onlar (bu teklifi) kabul etmediler, meğer ki Âişe, Beri-re'nin velâ hakkını kendilerine şart koşa. Sonra Âişe, bu durumu Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e arz etti. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), (Âişe'ye) :
«Yap (yâni Berireyi onlardan satın al ve sonra âzadla. Çünkü velâ hakkı âzadlayanadır. Onların koştukları şart geçersizdir.)» buyurdu. Râvî demiştir ki: Sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kalktı ve (Mescide gidip) halka karşı bir hutbe irâd buyurdu. Allah'a hamd ve sena ettikten sonra şöyle buyurdu :
«Bir takım adamlara ne oluyor ki, onlar Allah'ın kitabında (Yâni hükmünde) olmayan bir takım şartları şart koşuyorlar. Allah'ın kitabında olmayan (ve ona aykırı olan) her şart, yüz adet şart olsa bile o bâtıldır (geçersizdir). Hak olan, Allah'ın kitabıdır ve kuvvetli olan Allah'ın şartıdır..»"Velâ hakkı da (köleyi - cariyeyi) âzadlayana aittir.»"