3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Dirilen Şehit NEFEL( ra)

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 18.536, Level: 86
    Points: 18.536, Level: 86
    Level completed: 38%,
    Points required for next Level: 314
    Level completed: 38%, Points required for next Level: 314
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    İslam-Gülü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    sendenim
    Mesajlar
    2.745
    Points
    18.536
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    20

    Dirilen Şehit NEFEL( ra)

    Server-i Kâinat zaman zaman şanlı eshabını toplar, tadına doyulmaz sohbetler yapardı.
    Medine'nin nurlu gençlerinden Nevfel (Radıyallahu anh) bunları hiç kaçırmaz, âdeta kaydeder, kelimesi kelimesine aktarmaya bakardı.

    Bir gün yüzü suyu hürmetine âlemlerin yaratıldığı server şehadetten söz açtı: Kıyâmet gününde şehidler, Mahşer yerine gelirken; Peygamberler ayağa kalkar. Onlar; çocuklarından, akraba ve dostlarından 70.000 kişiye şefaat eder (Cehennemden kurtarırlar)

    Gel de heyecanlanma. Müjdenin güzelliğine bak.

    Nevfel soluk soluğa eve koştu. İki oğlunu ve hanımını alıp geldi,

    Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) huzuruna çıktı.

    Yâ Resûlullah! Bir duâ etsem amin der misiniz?
    Gül yüzlü Nebi, adı güzel Muhammed (Sallallahü aleyhi ve sellem) tebessüm buyurdular.
    Nevfel büyük bir aşkla ellerini açtı ve
    Yâ Rabbi dedi, Nevfel kulunu şehid, yavrularını yetim, hanımını dul bırak!

    Bu içli niyaza hanımı ve çocukları da katıldılar...



    Nevfel (Radıyallahu anh) silahını kuşanıp atına binip Hz. Peygamberin yanına geldiği zaman, anneciği de yanında idi. Kadıncağız ağlayarak:

    Yâ Resûlallah! Benim gözümün yaşına acı. Benim hayatımda gören gözüm ve tutan elim bu oğlumdur. Bundan başka sığınacak kimsem yoktur. Çok garip ve fakirim. Oğlum da çok gençtir. Harb etmesini bilmez. Soğuğa sıcağa dayanamaz. Sonra ben yalnız kalır kötü durumlara düşerim. Kimse hâlimi bilmez dedi.

    Resûl-i Ekrem kadına acıdı ve Nevfele:

    Evladım ben sana kefil oluyorum. Cihâd sevabını aynen alacaksın.

    Şehid olma mertebesini de kazanacaksın.

    Yaşlı ve kederli annenin rızâsını al, göz yaşlarını akıtma.

    Bize şefâate gelmişken onu ayrılık ateşine yakma buyurdular.

    Nevfel:

    Yâ Resûlallah, beni cihâddan geri bırakmayınız.

    Bu arzumdan vazgeçmek elimde değil. Hak yoluna canımı ve başımı koymuşum.

    Anneme dua buyurunuz Rabbim ona çok sabırlar versin dedi.

    Bunun üzerine Resûl-i Ekrem Nevfel'in annesine:

    Gel bu yiğiti hayırlı yoldan alıkoyma! buyurdular.

    Annesi Hz. Peygamberin ricası karşısında :

    Yâ Resûlallah, oğlum savaş hâllerini bilmez, ama onun her halini koruyup gözetmen için sana ısmarladım dedi.

    Hz. Peygember kadıncağızın bu dileğini kabûl ettiler.

    Sefer bitti ve İslâm ordusu, pek çok ganimetle birlikte geri döndü.

    Ancak bazı sahabeler şehit olmuşlardı. Nevfel de onlardan biriydi.

    Hazret-i Ali Anlatır:


    Gazâdan sonra Medineye dönüyorduk, şehre yaklaşınca kadınlar ve çocuklar bizi istikbale (karşılamaya) çıktılar. Allahü Teâlâ'nın takdirine razıydılar ama yine de bir ümit, bir merak...
    Eşleri, oğulları, babaları dönecek mi bilmiyorlar.

    Nitekim Nevfelin hanımı, çocukları ve ihtiyar anası da önümüze durdular. Büyük bir muhabbetle Gazânız mübârek olsun Yâ Resûlullah! dediler, sonra Nevfel'i sordular.
    Efendimizin güzel gözleri nemlendi, o şehit oldu diyemedi. Elleriyle arka tarafı işaret edip yürüdüler. Efendimizin ardından Ammar'la birlikte geliyoruz.
    Nevfel'in hanımı ve çocukları bu kez bize yöneldiler.
    Resulullah Efendimizin vermediği haberi biz nasıl verebiliriz? Aynen onun yaptığı gibi yaptık, elimizle arkayı işaret ettik.
    Hattaboğlu Ömer de, aynı şekilde hareket etmek zorunda kaldı, Osman bin Affan ona keza...
    Kafilenin sonunda Ebû Bekir Sıddîk geliyordu, yanında Muaz bin Cebel, üç beş adım gerisinde de Zübeyr bin Avvam.
    Gerçekten çok zor durumdaydı, onun arkada işareti yapmak gibi bir şansı kalmamıştı. Ebû Bekir'in ıstırabını anlayabiliyorduk, hem doğru konuşmak isterdi, hem de Resulullah gibi davranmayı arzulardı. Efendimize uymamaktan hepimiz korkardık ama o daha çok korkardı.



    Peki yalan? Hayır hayır böyle bir şeyi hiç yapmadı ve yapmazdı.
    Nevfel'in anası, hanımı ve çocukları Sıddîki çevirip halkaladı, her biri ayrı tondan Nevfele ne oldu diye sormaya başladılar.
    Ne söylenebilir ki? Sıkıntıya bak!

    Hazret-i Ebû Bekir gözlerini yumdu ve inlercesine haykırdı:


    -Yâ Allah!..
    -Yâ Nevfel!...


    Donduk kaldık, nasıl bir sessizlik oldu anlatamam.

    Birden ovayı bir nal sesi doldurdu ve uzaklardan bir toz bulutu kalktı.

    Yayından boşanırcasına koşan bir at yıldırım hızıyla yaklaştı.

    Süvari dizginleri çekip sordu buyur ya Sıddîk! Beni mi çağırdın?

    Yüzünden keyfiyesini çıkarıp attı.

    Aaaa Nevfel!..

    Daha genç, daha taze, daha nurlu, hem kanlı, canlı...

    Biraz evvel onu libaslarıyla gömmedik mi, üstüne toprak atmadık mı?



    Beni mi çağırdın yâ Ebu Bekir, buradayım! dedi. Hz. Aliye ve bütün ashab-ı Kirama selam verdi. Bütün sahabeler hayrete düştüler.


    Zübeyr bin Avvâm diyor ki: Resûllullah (s.a.s.) seferden dönünce mescide gidip iki rekat namaz kılar idi. Bu sefer de Resûl-i Ekrem mescidde oturuyordu. Kapıda bir kalabalık toplandı. Nevfel'in içeri girip selam verdiğini gördüler. Resûl-i Ekrem Nevfel'i karşılayıp selamını aldı. Otururken:

    Bu, Allahın bir âyetidir, acaba kimin duasıyle meydâna gelmiştir? dedikleri sırada, Cebrail (a.s) gelip:

    Ya Resûlallah! Şükür secdesi et! Cenab-ı Hak, ümmetinden Hz. İsa gibi ölüleri dirilten birini yaratmıştır. Allah selam ediyor, mağara arkadaşın Sıddık sakalı ağzında iken bir kere daha Ya Allah deseydi, İzzetim ve Celalim hakkı için bütün şehidleri diriltirdim. Ben Ebu Bekirden razıyım. O da benden razı mıdır? Onun sözünün üzerine Nevfeli dirilttim. Çünkü o câhiliyet devrinde yalan söylememiştir, buyurduğunu haber verdi.

    Bunun üzerine Resûl-i Ekrem, Hz. Ebu Bekirin sakalını öpüp Cebrail nin getirdiği müjdeyi haber verdikten sonra:

    Allah sana büyük bir ikram da bulunmuştur. Rabbime hamd olsun ki, ben dünyadan ayrılmadan önce ümmetimden Hz. İsa gibi Allahın izniyle ölüleri dirilten birini gösterdi buyurdu.

    Bu olaydan sonra Nevfel iki yıl daha yaşadı.
    Evvel ki oğullarından başka iki oğlu daha oldu.
    Sonra Yemâme cenginde şehit oldu.
    Elif olmak zordur
    Çünkü elif olmak
    Yuvarlak bir dünyada dik durmanın
    Dik ve önde
    Belki acıyla
    Ama vazgeçmeden durmanın
    Dünya ne kadar dönerse dönsün
    Olduğu yerde kalmanın adıdır elif olmak
    Kaç silah varsa elife çevrilir
    Elif hep olduğu yerdedir
    Silahlar patladığında ilk vurulan eliftir
    Zordur elif olmak
    Elif olmak hep vurulmaktır
    Elif olmak yalnızca elif olmaktır
    Ne B, ne T, ne S
    Elif
    Yalnızca elif
    Elif demeden hiçbir şey denilemez
    Ben elif dedim
    Artık her şeyi söyleyebilirim...

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Dirilen Şehit NEFEL( ra)

    ALLAH c.c. razı olsun ablacım emeğine sağlık


    Seni çok Özledim Annem

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 18.536, Level: 86
    Points: 18.536, Level: 86
    Level completed: 38%,
    Points required for next Level: 314
    Level completed: 38%, Points required for next Level: 314
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    İslam-Gülü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    sendenim
    Mesajlar
    2.745
    Points
    18.536
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    20

    Standart Cevap: Dirilen Şehit NEFEL( ra)

    cümlemizden razı olsun Hayrunnisacım
    Elif olmak zordur
    Çünkü elif olmak
    Yuvarlak bir dünyada dik durmanın
    Dik ve önde
    Belki acıyla
    Ama vazgeçmeden durmanın
    Dünya ne kadar dönerse dönsün
    Olduğu yerde kalmanın adıdır elif olmak
    Kaç silah varsa elife çevrilir
    Elif hep olduğu yerdedir
    Silahlar patladığında ilk vurulan eliftir
    Zordur elif olmak
    Elif olmak hep vurulmaktır
    Elif olmak yalnızca elif olmaktır
    Ne B, ne T, ne S
    Elif
    Yalnızca elif
    Elif demeden hiçbir şey denilemez
    Ben elif dedim
    Artık her şeyi söyleyebilirim...

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •