Gencin Kişilik Karakterini Oluşturması Şarttır


Sevgili genç kardeşlerim, ömür boyu geliştirmeğe çalıştığımız bir kişilik rengimiz olmalıdır. Anılınca hatırlanan, aranınca hemen bulunan kişilik motiflerimiz, irademizi kullanmamız ve çalışkanlığımızla çok yakından ilgilidir.

Ancak bir takım oyuncusu olduğumuzu da hiç unutmamalıyız. Çünkü insan sosyal, medeni bir varlıktır. Yalnızlık ise sadece Allah(CC)’a mahsustur.

Bakır atomlarından altın, altın atomlarında da bakır molekülleri meydana gelmez. Öyleyse kaliteli atom ve moleküllere muhtacız.

Günah ve sefahatin yaygın olduğu çevrelerde, emek harcanmayan kalp ve bedenlerde güzellik aranmaz. Yeteneklerini uygun ortamlarda geliştirmiş sporcular, uyumlu takım oluşturabilirlerse güzel sonuçlar onların demektir.

Kişilik kalitemiz aile kalitemizi, aile değerimiz mahalle ve şehir değerimizi, mahalle ve şehir değerimiz milletimizin değerini gösterir.

İyilikte yarışan milletler insanlığın yüz akıdırlar. Görülüyor ki çalışma hep küçükten başlamalı ve gücümüz yettiğince bütüne gidilmelidir.

Bir bilge zat, “genç iken dünyayı, orta yaşta ailemi, şimdi ölüm döşeğindeyim, kendimi kurtarmak için uğraşıyorum. Tersini yapsaydım, kendimi ve ailemi kurtarabilirdim. Belki dünyanın güzelleşmesine katkım olurdu” demektedir.

Edison öldüğünde, geride yapmak istedikleri, düşündükleri, tecrübeleri ile doldurulmuş 2900 adet defter bırakmıştı.

Amerikalı iş adamlarından Andrew Carnegie bir okulda yaptığı konuşmada şunları söylemiştir; “- Gençleri çeşitli sınıflara ayırabiliriz. Vazifesini yapanlar vardır. Vazifesini yaptıklarını iddia edenler vardır. Üçüncü bir gurup daha vardır ki, onlar vazifelerini yaptıktan sonra, biraz daha fazlasını yapmak için çalışırlar.”

Kendini geliştirip, çevresine katkıda bulunan gençleri görüyor, geleceğe ümitle bakıyorum.


Hilmi Arkın