Hükümdar sormuş " bu esir ne diyor böyle ? "
Huzurda bulunan iyi kalbli vezirlerden biri cevap vermiş " padişahım " demiş!
" Öfkesini yenenler ve insanları affedenler için cennetler hazırlanmıştır "
( Al-i imran suresi: ayet :133-134 ) mealindeki ayeti söylüyor demiş
Hükümdar acıyarak esiri affetmiş A ma birinci vezire muhalif diger bi
Vezir lafa girmiş " padişahım bize yakışan şey huzurunuzda yalan sölemeyip
Ancak dogruyu sölemektir bu esir size küfretti yakışıksız konuştu demiş "
Hükümdarın bu ikinci vezirin söledigine canı sıkılmış ona şöyle demiş
" Onun yalanını senin dogru sözünden daha çok begendim " demiş
zira o vezirin yalanı duruma daha uygundur onda iyilik ve hayır maksadı vardır
Seninkinde ise habislik ve kötülük İyilik dururken fenalıktan ne çıkar?
ve şu meşhur sözü sölemiş bilmezmisin? ( Hayırlı netice veren, bir işin hayırlı bi
Şekilde bitmesi için sölenen " mesala ayrılmak üzere olan bi karı kocayı
Barıştırmak için söylenen yalan gibi " fenalık ve fitne fesat çıkaran dogru
bir sözden daha iyidir
(kaynak : şeyh sadi-i şirazi ktp : bostan ve gülistan say:30