4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Konu: Yiğitsen Gel! Ölümü Özlemek Var..

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Yiğitsen Gel! Ölümü Özlemek Var..

    Yiğitsen Gel! Ölümü Özlemek Var..
    Yâ Rab!
    Ölüm gecelerine ‘şeb-i arûs’ (âşıkın mâşukuna kavuştuğu gece, vuslat gecesi) dedikleri Mevlanâ’lar misali ölümü bize senin de sevgilin olan sevgililerimize kavuşma vesilesi kıl.

    Ve ey ölüm!
    Öyle yaşayayım ki seni sevenleri, geldiğinde bana beni alnımdan şehâdetle öpesin!
    Ölüm! Ön cephesi vahşet arka cephesi rahmet olan kelime..
    Bizi korkutan ölüm müdür sizce?
    “Eğer İmam-ı Rabbânî Ahmed-i Farukî bugün Hindistan’da hayattadır deseler ve bir davet de olsa, bütün zahmetlere ve tehlikelere katlanarak ziyaretine gideceğim.” der. Bediüzzaman Hazretleri (rh).

    Ve bugün bize deseler ki “Hz. Yûsuf (as) Mısır’a geldi!” Hangi birimiz merak edip de gidip görmek istemeyiz ki, içi güzel dışı güzel Hz. Yûsuf’u?! Ve yine dense ki; “Bu yıl hac mevsiminde iki cihanın güneşi Hz. Muhammed (asm) dünya cesediyle dahi gelip ümmetiyle birlikte hac yapacak!” Heyecan ötesi bir heyecan ile imkânsızlıkta imkânı oluşturup ne yapar ne eder katılmak istemez miyiz?! Peki kabrin öbür tarafında milyonlar Yusuflar ve Ahmed Faruklar ile bekliyorken Resûlullah Efendimiz (asm) bizi, ölümün siyah peçesini aralamaktaki cesaretsizliğimizin nedir sebebi?

    Âhiret âlemine iman eden her bir akla malûmdur ki ölüm; hayat vazifesinden bir terhis, dünya imtihanındaki ubûdiyetten bir paydos, öteki âleme gitmiş ahbap ve akrabalara kavuşmaya bir vesile, hakîkî vatana ve ebedi saadete girmeye bir vasıta, sıkıntılı dünya hayatından cennet bahçelerine bir davettir.

    “De ki: Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp buluşacaktır.

    Sonra gaybı da müşâhede edilebileni de bilen Allah’a döndürüleceksiniz;
    O da size yaptıklarınızı haber verecektir.”
    (Cumâ, 8)

    Resûlullah (sav) şöyle buyurdular:
    «Sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle ölümü temennî etmesin. Mutlaka bunu yapmak mecburiyetini hissederse, bari şöyle söylesin: Rabbim, hakkımda hayat hayırlı ise yaşat, ölüm hayırlı ise canımı al!»

    Ölüm ki; müştak olduğumuz ölümsüzlüğe açılan bir kapıyken bizi korkutan elbette günahlarımızdan başkası değildir. Güzelleri en güzele kavuşturan ölüm, güzeldir.

    Zira Rahmet ve saadetin mukaddemesi olan ölüm bütün nîmetlerin başlangıcıdır. Öyleyse kendisi de nîmetin ta kendisidir. Şair de ne güzel ifade etmiştir. “Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü peygamber?”

    “Allah’tan hayırlı uzun ömür isteyiniz!” buyurur Efendimiz (asm). Lâkin dünya lezzetlerinden daha çok istifade etmek, çoluk çocuğunun mürüvvetini görmek, dünyevî iş ve planları mükemmelleştirmek için değildir bu talep. Ölümün istenmeyişinde tek mâkul sebep vardır. O da Allah’ın rızâsına vesile olacak daha çok amel yapabilmek ve ölüme hazırlanabilmek adınadır.

    Yoksa iman nûruyla ebediyete öyle bir vuslat arzusu hâsıl olmalı ki ruhlarımızda, ömrün geçip tükenmesiyle esef almak şurada dursun, Niyazi-i Mısrî’den mülhem bir edâ ile; “Binâ-yı ömrümün bir taşı daha düştü, rûhumun hasretiyle kavrulduğu vatan-ı aslîme biraz daha yaklaştım” mısralarını ruhlarımız terennüm edebilmelidir.
    ÖLÜMÜN SİYAH PEÇESİNİ ARALAYABİLMEK..
    Yaratılmışlar harâbiyete mahkumdur. Güneş batar, çiçekler solar, zamanın geçmesiyle saniyeler, dakikalar ölür. Lezzetler gibi musibetler de fânidir. Her dakika binler hücresi ölen beden-i insanî gün gelir kendisi de ölür. Dünya da içindekiler gibi gün gelecek harap olacaktır. Tevessu’ (büyüme gelişme) kanununa dahil olan her şey ölüme mahkûm olduğu içindir ki; küçük kâinat olan insanın ölmesi gibi sürekli büyümekte olan şu koca kâinat da gün gelecek ölecektir.

    Ölümden kurtuluşu yoktur cisimlerimizin. Allah’ın bekasından beka verdiği ruhlarımızdır geriye kalan. Üstad Bedîüzzaman Hazretleri’nin yakaladığı “El mevtü hakkun” tefekkürünü keşke yapabilsek her an. “Benden öncekiler öldü, ben de öleceğim, hemasırlarım da ölecek, ölüp gidenlerin ardında kalan eserleri de, dünya da, kâinat da ölecek.” Ve şimdi dünya sahnesinin oyuncuları olan insanlar elli sene sonrasının iskeletleri değil midir? Evet şu an yaşayan, nefes alan, konuşan, koşuşturan, gülen, eğlenen, yazan ve okuyan bizler.. elli sene sonrasının ehl-i kubûru değil miyiz!? Ve şu fânî dünyada bildiğimiz belki de en kat’î hakîkat her şey ya cennet ya cehennemde açmak üzere ölecektir.

    Ölümün getirdiği firkat azabıyla müteessir olan kalplerimize ise Allah (cc) ne büyük mütesellîdir. Ölüm öldürülmüyor. Lâkin öleni tekrar diriltecek olan var! Öyleyse “Madem O (cc) var her şey var.”

    Ölümü ümit ile yeis arasında sık tefekkür etmek ve dünyadaki bu en büyük ve kaçınılmaz gerçeği güzel bir hazırlık içinde sevebilmektir marifet. Her mü’min onun karanlık, siyah ve çirkin peçesini cesurca aralayabilmelidir. Ve o peçenin altında fevkalade güzel nuranî sima ile karşılaşılacak ve ölüm gelmeden ölüm özlenecektir. Öbür âlemde olan sevgililer ise ölümü bize özlemek için zaten kâfi birer sebeptirler.

    “Ehl-i iman için ölüm, rahmet kapısıdır. Ehl-i dalalet için, zulümat-ı ebedi kuyusudur.”
    Yâ Rab! Ölüm gecelerine «şeb-i arûs” (âşıkın mâşukuna kavuştuğu gece, vuslat gecesi) dedikleri Mevlanâ’lar misali ölümü bize senin de sevgilin olan sevgililerimize kavuşma vesilesi kıl.
    Ve ey ölüm! Öyle yaşayayım ki seni sevenleri, geldiğinde bana beni alnımdan şehâdetle öpesin!
    Nasîhat istersen ölüm yeter, evet ölümü düşünen
    hubb-u dünyadan kurtulur ve âhiretine ciddi çalışır..
    Bedîüzzaman Said Nursi (rh)

    Bugünü düşünürüm, dün geçti yarın var mı?
    gençliğime de güvenmem, ölen hep ihtiyar mı?
    Hallac-ı Mansur

  2. #2
    Reyhani
    Reyhani - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Yiğitsen Gel! Ölümü Özlemek Var..

    Yâ Rab!
    Ölüm gecelerine ‘şeb-i arûs’ (âşıkın mâşukuna kavuştuğu gece, vuslat gecesi) dedikleri Mevlanâ’lar misali ölümü bize senin de sevgilin olan sevgililerimize kavuşma vesilesi kıl.


    Amin...

    Allahu Zülcelal razı olsun. Mükemmeldi gerçekten.

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 7.076, Level: 55
    Points: 7.076, Level: 55
    Level completed: 63%,
    Points required for next Level: 74
    Level completed: 63%, Points required for next Level: 74
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Lale_GüLü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Üye

    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Yer
    Şimdilik Dünya
    Mesajlar
    401
    Points
    7.076
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Cevap: Yiğitsen Gel! Ölümü Özlemek Var..

    Emeyine sağlık abla. Çok deyerli paylaşımın için Rabbim razı olsun.
    teşekkürler

  4. #4
    ***
    DIŞARDA
    Points: 18.904, Level: 87
    Points: 18.904, Level: 87
    Level completed: 11%,
    Points required for next Level: 446
    Level completed: 11%, Points required for next Level: 446
    Overall activity: 7,0%
    Overall activity: 7,0%
    Achievements
    yagmurdamlasi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Sitemizin Ninesi
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Mesajlar
    2.304
    Points
    18.904
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    19

    Standart Cevap: Yiğitsen Gel! Ölümü Özlemek Var..

    “De ki: Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp buluşacaktır.

    ALAH razı olsun
    Yuvasız Kuşa Bile Dal Verip Yuva Kurduran Rabbim...Hakkımızda En Hayırlısı Neyse Bizlere de Onu Nasip Eyle. AMİN..


Benzer Konular

  1. Anİ Bebek ÖlÜmÜ Sendromu: BeŞİk ÖlÜmÜ Sendromu
    By SiLa in forum Çocuk Sağlığı
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29.07.09, 12:20
  2. Özlemek ve beklemek...
    By yagmurdamlasi in forum Edebiyat
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 28.07.09, 23:01
  3. ölümü hatırlamak
    By Konyevi Nisa in forum Kütübi Sitte
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 16.10.08, 12:58
  4. Annenin ölümü
    By Reyhani in forum Şiir köşesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 15.10.08, 19:10
  5. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 18.06.08, 20:12

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •