paylaşmaya dair bir dipnot...
Paylaşmaya dair bir dipnot...
Paylaştıkça bazen çoğalır bir şeyler bazen de eksilir…
Hayat aslında hep paylaşımlara gebedir…
ekmeğini suyunu yemeğini paylaşırsın maddi planda eksilir.,
inancı sevgiyi ilmi bilgiyi hoşgörüyü paylaşırsan çoğalır..
Tabiî ki bu paylaştıkça çoğalanlar iyi kötü hayr ve şer olarak ikiye ayrılır…
içki zina gıybet (güncel ismi ile dedikodu) rüşvet hırsızlık hak yeme zulmetme gibi şerlerde paylaştıkça çoğalır…
Bizler eğer kendi irademizin tercihinde PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALAN GÜZELLİKLERE TALİP OLMAZSAK maddi ve manevi planda mutlak zarara uğrayacağımız kaçınılmazdır…
Eğer bunca zaman fetvaları içinde hak hakikate dair ölçülerden almadıysak yani kendimize nefsimizin ölçüsüzlüğünü ölçü yaptıysak; zararın neresinden dönülürse kardır.,Tevbe kapısı açıktır.!
Tabiî ki tevbeninde yüzsüzü olmaktan kaçınmak gerekir yani ayni hataları günahları ısrarla tekrarlamanın ve onları tevbe ve pişmanlık duyarak terk edip yeniden tekrar tekrar o hata günahlara dönmenin bizleri Allah huzurunda samimiyetsiz güvenilmez yalancı ahmaklar durumuna düşüreceğini unutmamak gereklidir…
bir hadis-i kudside Cenab-ı hak teala.,bu tarzda hal hareket amel içinde olanlar için ; ''gök ehline bunları yalancılardan yazın.,bende onlardan yüz çevirdim ''..buyurmaktadır…Bir hadis-i şerifinde ise söz sultanı efendimiz(sav) bildirmekte ; ‘’bu hal hareket amel içinde olanlar (tevbe edip tekrar tekrar bozmalar) Allah ile dalga geçmek gaflet ve rezilliği içindedir ‘’ ihtarınıda yüreğimizde ve aklımızda tutalım…
Şeytanın bizi Allah’ın rahmeti ile kandırmasının tuzağına düşmeyelim..
Allah cc.bizi Kendi kelamı kutsalımız Kuran-ı keriminde bu konuda ikaz etmektedir.
Evet Onun rahmeti sonsuzdur.,Onun rahmetinden ümit kesmeyeceğiz
ama bu ikazıda kendimize rehber edineceğiz……
Din ve Kutsal değerler.,camilere türbelere veya kandil geceleri gibi belli gün ve gecelere tutsak edilmemelidir..
unutmayın ki DİN HAYATIN İÇİNDE VE TA KENDİSİDİR.!
İMAN hakiki bir teslimiyet ve çok büyük bir iddiadır..
ispatı gereken bir İddia..
İmanın er meydanı yani iddianın ispatı ise İSLAMİYET’tir…
Madem iman ettiğinizi iddia ediyorsunuz imanın tarifi içinde bunu ispatlamalısınız
..Bununla sorumlusunuz.!
Söz sultanı Efendimiz (sav) ;
''iman lisan (dil) ile söylemek.,kalp ile tastik etmek ve amel ve üzerinize farz olan ibadetlerle bunu hayata geçirmektir ''buyurmakta…
yani iddianın ispatı gerekmekte…yoksa iman sadece dilde kalır…
içinde ibadetler ve emrolunan ameller gibi bir aksiyon bulunmayan iman.,
bir göl veya su birikintisi misali bulanır kirlenir…bu kaçınılmazdır…
HAK konuşsun BATIL sussun.!
Bakın bir kişi iman ettiğinin iddiasındaysa ve çok önemli bir farz olan
Günde 5 vakit farz olan namazlarını eda etmiyor ve bu olmazsa olmaz farziyeti öncelikle hayatına hayat etmemişse bu kişinin iman ettim ne kadar samimidir buna hak ve hakikatten ölçüsünü alan vicdanınız cevap versin.
Gün 24 saat.Günde 5 vakit namaz abdesti ile toplam 1 saat..
Allah hergün bizlere 24 altın değerinde bir yeni gün bahşediyor ve bunlardan sadece 1 tanesini
ahiret bankasının seccade hesabına yatır şüphe yoktur ki ahirette ilk hesaba çekilecek ibadetiniz namazdır diye buyuruyor ve uyarıyor…
Bakın İslamın şartları bilindiği üzere 5 tane…
ama iman ettim iddiasında bulunan herkesin istisnasız mazeretsiz uyması gereken şartları aslında sadece 2 tanedir..
bunlar biri kelime-i şehadet diğeri ise namazdır…
diğerlerinin açılımı ve şartları vardır…
sağlık sorunları olan kişiler oruç mükellefiyetinden.,
maddi durumu iyi olmayan fakirler ise zekat ve hac mükellefiyetlerinden sorumlu tutulmazlar…
Din kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez.,Allah zulmetmez…!
Şimdi soruyorum ; 24 saatten günün belli zaman dilimlerine paylaştırılmış olan sadece 1 saatini namaza ayırmamak ve Allah’ın bu çok önem verdiği ibadeti yerine getirmemek için ; hak katında geçerli olan nasıl bir mazeretimiz ve engelimiz var.?
İMAN İLE KÜFRÜN ARASINDA NAMAZI TERKETMEK VARDIR..!
Hz.MUHAMMED MUSTAFA (sav)
KAİNATTAKİ EN YÜKSEK HAKİKAT İMANDIR.,
İMANDAN SONRAKİ EN YÜKSEK HAKİKAT İSE NAMAZDIR..!
Üstad Bediüzzaman (r.a)
Buraya bu konu üzerine nakledilecek 70 ayeti kerime ve 490 sahih hadis-i şerif meali var ama sözün özü kıvamında olsun diyerek özetle burada konuyu keserek yukardaki her şeyi sizlerin vicdan muhasebenize havale ederek hepinizi Sevgi ve duâ ile Selamlıyorum…ilkAy ONAY
Alıntı
