Çocuğa dair...
Kucak kucak şeker taşısam sana hergün çocuk,
Gülüşler biriktir diye gözlerinde boncuk boncuk.
Çocukluk bitip erişkinliğe başlayınca yolculuk,
Bilirim gökten şeker yağsa vermeyecek mutluluk...
Alıntı
Çocuğa dair...
Kucak kucak şeker taşısam sana hergün çocuk,
Gülüşler biriktir diye gözlerinde boncuk boncuk.
Çocukluk bitip erişkinliğe başlayınca yolculuk,
Bilirim gökten şeker yağsa vermeyecek mutluluk...
Alıntı
Seni çok Özledim Annem
Önüm arkam sağım solum sobe
Saklanmayan ebe...
Gülümseyişlerin eşiğinde bir oyundu çocukluk..
Kiminin gönlü mutlu kiminin ki buruk...
Saklambaçlarla büyürken oldu düşüşler...
Yaralandı, acıdı,"uf" oldu dizler.
Aralık dudakları sardı hep gülümseme..
Oysaki yükler hep biniyordu göğsüne.
Zaman ilerledikçe...
Gün bileğilendikçe...
alıntı.....
Seni çok Özledim Annem
Bir bahçe düşleyin..
Bahçedeki en güzel çiçeği!
Saf,temiz,duru ve pak!
Dünyada eşi benzeri olmayan..
"En güzel fıtrat" üzere bulunan..
"Saf ve temiz" duygularla,
"Karşılıksız" sevmenin anlamı olan
Çiçeği düşünün..
Evet!
Çocuklardan bahsediyorum..
Çiçeklerden..
Dünya bahçesinin güzellerinden bahsediyorum..
Saf ve temiz olanlardan bahsediyorum..
Yürekleri minicik!
Minicik yüreklerine,
Kollarını geriye doğru gerip,
"Seni dünyalar kadar çok seviyorum"u
Sığdırabilenlerden bahsediyorum..
Şekeri elinden alınınca oturup saatlerce ağladıktan sonra,
Bir buseyle,tebessüm edebilenlerden bahsediyorum..
"Çocuk işte!" deyip geçmeyin..
Onlar çiçektir!
Çamura düşüp,annesinin korkusuyla eve gitmekten çekinip,
Yüzü yerde eve gidip,annesinin;
"Bişey olmaz yavrum,değiştirelim" sözünü duyunca
"Canım anneeem" deyip,
O çamurlu elbiselerle annelerine sarılanlardan bahsediyorum..
Duru ve pak..
Minicik ama bir o kadar da ele-evuca sığamayanlardan bahsediyorum..
Peygamberin dizine alıp oturttuğu çiçeklerden bahsediyorum..
Çocuk onlar..
Yürekleri olabildiğine geniş,
Sevgileri alabildiğince temiz,
Gözleri ışıl ışıl..
"Seni çok seviyorum"u en duru duygularla söyleyebilenlerden bahsediyorum..
Çocuk onlar..
Ağlarken gülmenin,
Gülerken ağlamanın ne demek olduğunu bilenlerden bahsediyorum..
Onlar çocuk!
Bahçede çiçek..
Çiçekte bahçe!
Çocuk onlar..
Çocuk!
[SaBaHMeLTeMi]
alıntı
Seni çok Özledim Annem
Eylül’ün
Gölgesi düşmüş üzerine
Gözlerinde hüzün saklı
Bir çocuk…
Avuçlarında yüreği
Dilinde belirsiz cümleler
Ne dese haklı
Bir çocuk..
Kimi zaman tedirgin,
Ürkek bir ceylan
Geçiyor gözlerinden
Kimi zaman coşkun,
Haykırıyor derinden
Yıldız yıldız saçları
Omuzlarına düşüyor
Onun da yüreğinde
Bir bebek üşüyor..
Varlığı tatlı dert
Yokluğu derin yara
Işıl ışıl gözleri
Geceden kara
Hayat ondan
O hayattan kaçıyor
Gülünce gözlerinde
Bin çiçek açıyor
O vuslatın hasrete vedası
Sevdalı yüreklerin Aks-i Sedası
[hesnanokta]
alıntı......
Seni çok Özledim Annem
Hey çoçuk !
Ne kadar da benlik bir bakış bırakıyorsun lekelenmiş dünyaya..
Hey çoçuk !
Sakın ağlama !
Hey çoçuk ! bir bak.
Ne kadar da ihanet saplanıyor toprağa...
[hesnanokta]
alıntı
Seni çok Özledim Annem
ÇOCUK VE HÜZÜN
I
Ne zaman bir çocuk ölse
gözü evlerinde
annesinin kavurduğu
helvada
kalır
II
Yoksul bir çocuk görsem
yağmur altında üşüyen
köprü olmak geçer
hiç değilse
içimden
III
Her akşamüstü oyuncakçı
camekanından
çocuk ellerinin
izlerini
siler
Sunay Akın
Seni çok Özledim Annem
Hadi çocukluğum ...
Sobelen bu seferlik bana...
Elma dersemde çık,
Armut desemde...
alıntı
Seni çok Özledim Annem
Bi' küçük amel lazım bize
bi' küçük duâ
ama samimi ola!
alıntı
Seni çok Özledim Annem
Affan dedeye para saydım,
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var ne de adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiç bir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.
Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim.
Cahit Sıtkı Tarancı
Seni çok Özledim Annem
-Leoncavallo'nun 'Il Pagliacci' adli opera yapıtından esinlenerek-
Yalnız güldürmesini bilirim ben, bu gelir elimden...
Dahası, yalnız başkasını, yalnız başkasını...
Yalnız güldürmesini bilirim ben, işim bu benim...
Dolaşırım sokaklarda, para atarlar,
Vakit bulduklarında onca gülmekten...
Peşimde mahallenin tüm çocukları...
En çok kıvırcık saçlı kız çocukları...
En çok onlar gülüyor kırmızı burnuma...
Soğukta daha fazla kızaran burnuma...
Kimi zaman bir kumpanya bulurum...
Hokkabazlık, cambazlık yapıp bir sirkte,
Yemek için üç kuruş bir şey alırım...
Ağladığım şimdiye dek görülmemiştir...
Hep tutarım kendimi, akmasın diye boya...
Boyaların aktığı henüz görülmemiştir...
Yalnız güldürmesini bilirim, yalnız güldürmesini...
Bulunmaz öte yandan, beni bir güldüren...
Şöyle yerlere yatıracak, saracak, içten...
Yalnız ağlayarak bakabiliyorum çıplak göz ile,
Tüm dünyaya, gece çıkan bütün o yıldızlara...
Yıldızların düştüğü henüz görülmemiştir...
Üşüyor ellerim, yaklaşıyor son,
Madem ki vakit geldi, terlik giymeliyim...
Ev halimle bulmalı ölümüm beni...
Bir palyaço olarak yaşadımsa da,
Bir çocukmuşçasına ölmek isterim,
Soğuğun beyaz eli dokunduğunda...
Ben de bir kez olsun gülmek isterim…
Ulaş Başar Gezgin
Seni çok Özledim Annem