Şüphesiz hac, hem bedenî, hem de malî bir ibadettir. Müslüman, âkil, baliğ olup zengin sayılan her kişiye, şartlar elverdiği takdirde farzdır. O bakımdan her kişinin bizzat kendisinin bu ibâdeti yapmakla mükellef olduğu söz konusudur. Ancak mali imkana erişmekle beraber fazla yaşlılık ve zayıflıktan dolayı hacce gidemiyen kimsenin bu kutsal hava ve topraktan uzak kalmaması ve kalben yatışması, ruhen rahatlayabilmesi için onun yerinp evladı hacceder. Aşağıda nakledeceğimiz hadislerde buna cevaz ve ruhsat verildiğini görüyoruz. Ancak müctehidlerin görüş, tesbit ve ictihadları az da olsa farklılık arzetmektedir. ;
Konuyla İlgili Hadisler
İbn Abbas (r.a,) dan yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir:
"Has'âm Kabilesi'nden bir kadın Hz. Peygamber'e (s.a.v.) gelerek şöyle dedi: 'Ya Resulellah! Doğrusu babam, hac konu*sunda Allah'ın farzını yerine getirecek (mali imkana kavuşmuş) duruma gelmiştir. Ancak kendisi çok yaşlıdır, ken*di devesinin üzerinde doğrulacak güce sahip değildir.." Efen*dimiz ona: "Öyleyse sen onun yerine haccet" diye buyurdu."
Hz. Mî (r.al) den yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle haber ver*miştir: .. :
"Has'âm Kabilesi'nden genç bir kadın Peygamber'e (s.a.v.) geldi ve şöyle dedi: "Doğrusu babam çok yaşlıdır ve bunamıştır. Hac konusunda Allah'ın farzı ona erişmiş (farzı yerine getirecek kadar mali imkana kavuşmuş)tur. Ama onu eda etmeğe gücü yetmemektedir. Ben onun yerine haccı eda ede*cek olursam, ona bedel kâfi gelir mi?" ResuİüUah (s.a.v.) ona: "Evet kâfi gelir" buyurdu."
Abdullah \b. Zübeyr (r.a.) dan yapılan rivayete göre, adı geçen şö^fe demiştir:
"Ha'sâm Kabilesi'nden bir adam Resulüllah'a (s.a.v.) geldi ve şöyle dedi: "Şüphesiz benim babam çok yaşlı bir kimsedir, hayvana binmeğe gücü yetmemektedir; oysa hac kendisine farz olmuştur. Ben onun yerine haccedeyim mi?" Bunun üzerine Resulüllah (s.a.v.) ona: "Sen onun en büyük çocuğu musun?" diye sordu. O da: "Evet.." diye cevap verince Efendi*miz şöyle buyurdu: "Ne dersin, babanızın üzerinde bir borç bulunsaydı, sen de onun yerine o borcunu ödemiş olsaydın, bu ondan yana kâfi gelir miydi?" Adam: "Evet, kâfi gelirdi" diye cevap verdi. Peygamber (s.a.v.) : "O halde babanızın ye*rine haccet" diye buyurdu.