Rukane b. Abdu Yezid, karısını bir defada üç talakla boşadı. Sonra da bu işten son derece sıkıntı duyup üzüldü. ResuluUah (as) ona durumu sora*rak, "karını nasıl boşadın?" dedi. Rukane, "üç talakla boşadım" dedi. Resu-lullah (as), "bir defada mı?" diye sordu., Rukane, "evet" dedi. ResuluUah (as), "senin yaptığın bir defada üç talak, yalnızca bir talak (boşama)dır. Eğer isti*yorsan hanımına dönebilirsin"dedi. . .
Haberi rivayet eden dedi ki, "Rukane hanımına döndü". İbn-i Abbas, "talak yalnızca kadının her adet döneminin bitip temizlendiği zamanda bir kez olarak yapılır" diye nakletti.
Bu hadisi tmam Ahmed rivayet etmiştir.
Hadisi rivayet eden şöyle diyor: Bize Said b. İbrahim anlattı, O'na baba*sı, O'na Mühammed b tshak, O'na Davud b. el-Hasiyn, O'na da İbn-i Abbas'ın azatlısı İkrime anlatmış. îmam Ahmed bu hadisin İsnadının sahih olduğunu söylemiş ve onu bir kanıt olarak sunmuştur. Tİrmizî'nin tutumu da aynıdır.
Abdurrezzak şöyle diyor: Bize İbh-i Cureyc, O'na da Resulullah'ın (as) azatlılarından olan Ben-i Rafî'den bazılarının İkrime'den, O'nun da îbn-i Ab-bas'tan dinlediği şekli ile rivayet etmiştir. İbn-i Abbas diyor ki: Abdu Yezid, Ebu Rukane ve kızkardeşi Ümmü Rukane ile birlik olup karısını boşarriış ve Müzeyne'den bir kadınla nikahlanmıştı. Kadın Resulullah'a (as) geldi -başın*dan bir kıl çekip- "kocam benim şu kıl kadar olsun herhangi bir ihtiyacımı görmüyor. Beni ondan ayır" dedi ve Resulullah'ın (as) himayesine girdi. Re*suluUah (as) Rukane ve kızkardeşine haber göndererek getirtti, sonra da ar*kadaşlarına dönerek: "Falan kimsenin şöyle şöyle davranışlarının ve filan kimsenin böyle tutumunun Abdu Yezid'in tutumuna benzerliğini görüyor musunuz?" diye sorunca, ashab, "evet" dedi. Bu kez Resulullah (as) Abdu Yezid'e, "katını boşa" dedi. O da boşadı. Resulullah (as), "şimdi ilk karın o-lan Ümmü Rukane'ye ve kız kardeşine dön" dedi. Abdu Yezid, "ben karımı üç talakla boşadım ey Allah'ın elçisi" dedi. Resulullah (as), "şimdi durumları öğrendin, artık karına dön" dedi ve "ey Peygamber!Kadınlarınızı boşa yacağıtnz zaman onları adetleri İçinde (temiz oldukları zaman) bo-şayın (Talakl)" ayetini okudu.
Ebu.Davud, "bize îbn-i Salih anlattı, O'na da Abdurrezzak rivayet et*miş" dedi ve yukarıdaki hadisi tekrarladı.
Senet zincirindeki isimleri karıştırmasından korkulan îbn-i îshak'a ait bir başka tarikle de şöyle rivayet olunmuştur: İbn-i İshak, "falan bana anlattı benimse görüşüm şudur' diyor. İbn-i Abbas ise buradaki iki rivayetten birisi ile fetva veriyordu. Bu hususta O'ndan ve üç ayrı senede Hz. Ömer'den ha*dis rivayet olunmuştur. Resulullah'ın (as) ve Ebu Bekir'in dönemlerinde ve Hz. Ömer'in hilafeti başlarında bir defada üç talak yalnızca bir boşama sayılı*yordu. Daha sonraki dönemde sahabeler yine bunu biliyorlardı, ama güçleri yettiğince açığa vurmuyorlardı. Bu durum imkansız gibi görünmekte ise de rivayet olunan haberler sahabenin bu hadisle amel ettiğini ve fetva verdiğini göstermektedir. Ebu Bekir'in yaşantısı boyunca durum böyle idi. Nitekim bu fetvayı Resulullah (as) vermiş sahabe bunu alıp uygulamış ve kimse de buna karşı çıkmamıştı. Hz. Ömer, kendi döneminde insanların, kendileri için bir ceza ve yükümlülük oluşturduğundan dolayı üç talakın uygulanmasına sal*dırdıklarını görünce bu hususta içtihad etmişti. Amacı maslahat olarak telakki ettiği bir hususun helal oluşunu gündeme getirmekti. Yoksa Resulullah'ın (as) verdiği yukarıdaki fetvayı kaldırarak kendiliğinden bir şey getirmek de*ğildi. Üstelik bu fetvayı hem Resulullah (as) hem de ashabı uygulamıştı. Ama gerçekler ortada ise İnsan dilediğini söylesin durum değişmez. En iyisini bi*len Allah Azze'dir.