ResuluIIah (as) acaba kıyametin ne zaman kopacağını biliyor muyda, üstelik kıyametin işaretlerini de önceden haber vermişti? Yoksa Resululfah kı*yametin vaktini biliyordu, ama onu açıklamakla emrolunmamış mıydı?
Sahihân'da (Buharı ve Müslim'de) Ebu Hureyre'den ve Müslim'ue Hz. Ömer'den rivayet olunmuş bir hadiste Hz. Ömer şöyle dedi: Resulullah'a (as), "kıyamet ne zaman kopacaktır?" denildiğinde, "hu sorunun sorulduğu kişi, soran kişiden daha bilgili değildir" dedi.
Burada ResuluIIah (as), kendisinin, soruyu soran Bedevi'den daha fazla bilgi sahibi olmadığını açıklamaktaydı. Soruyu soran kişi bir Bedevî görünü*mündeydi. Ama o anda kim olduğunu bilemedik. Çekip gittikten sonra onun Cebrail (as) olduğunu öğrendik. ResuluIIah (as) kendinden bahsederken kı*yametin zamanı hususunda bir Bedeviden daha fazla bilgiye sahip olmadığı*nı söylemişti...
ResuluIIah (as) kıyametin kopma zamanı hakkında hemen hiç bir şey bilmediğini ifade ettiği halde nasıl oluyor da bir başkası çıkıp kıyametin vak*tini bildiğini iddia ediyor?
Kıyametin kopma koşullan olarak Kitap ve Sünnette sayılan hususlar kı*yametin alametleridir. Bunlar pek çoktur. Buraya kadar bazılarını sunduk ba*zılarını da sonra sunacağız. Kıyametin vaktinin belirli olduğunu savunanlar*dan biri de "ed-Düreru'I Munazzam fi-Ma'rifetil Muazzam" adlı eserin yazarı*dır. Bu adam, eserinde kıyametin alametleriyle vakti arasında 10 kanıt say*mıştır. Bu hususta açıklamalarda bulunanların bazıları "hece harfleri'ni daya*nak noktası edinmişler, bazısı da batının felaketlerinde destekleyici unsur a-ramışlardir. Bu tipler ve benzerlerini kendilerine tâbi olan kimseler gözlerin*de büyütmüşlerdir. Ama genelde bu tiplerin tümü yalancı ve iftiracılardan başka bir şey değildirler. Bunların yalan ve iftiraları pek çok yönden ortaya çıkmıştır. Bunlar bu hususta hiçbir bilgileri olmaksızın konuşmaktalar. Onların iddiaları "keşF ve "sırların bilinmesi" ikilemine dayanmaktadır. Allah Azze şöyle buyurmaktadır: "De ki: Rabbım fahişeliği (zina, kötü ahlak, gü*nah, Allah 'm yasakladığı her şeyin yapılmasının) gizli olanını da aşikâre o-lanını da, günahı, haksız yere aşırı gitmeyi (azgınlığı ve zulmü), Allah'ın hakkında 'hu benim ortağımdır' diye bir kanıl indirmediği herhangi bir kimse veya şeyi O'na ortak koşmanızı ve bilmediğiniz şeyleri Allah'a söyleme*nizi (iftira olması bakımından) haram kılmıştır". (A'raf 33)
Eğer Resulullah (as) kıyametin kopma zamanını bilmekte olduğu halde bu hususu açıklamamakla emrolunmuş olsaydı -ki çoğunlukla böyle sanıl*maktadır- veya bu hususta hiçbir şey bilmiyor olsaydı bile bu varsayımlar a-rasında en doğrusu, sözü dolaştırmamamız, yorumlama ma m iz ve Allah Az-ze'ye ait olan herşeyi O'na havale etmemiz, cennetin ve cehennemin hak (gerçek), kıyametin hiç kuşkusuz gerçekleşecek olduğuna ve Allah Azze'nin -tüm- kabirlerde yatanları (ölüleri) yeniden dirilteceğine iman etmemizdir.