97- (2339) Bize Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız İbni Müsennâ'nindir. (Dediler ki) : Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be Simak b. Harb'den rivayet etti. (Demiş ki) : Ben Câbir b. Semura'yı şunu söylerken işittim. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) geniş ağızlı, gözünün beyazı kırmızılı, etsiz ök-çeliydi.
Râvi diyor ki: Simak'e : Dalîu'I-Fem ne demektir? diye sordum: Ağ*zı büyük manasınadır, dedi,
— Eşkelü'1-Ayn nedir? dedim.
— Göz kapağı uzun demektir, cevabını verdi.
— Menhusu'1-Akib nedir? dedim.
— Topuğunun eti az demektir, cevâbını verdi.
Büyük ağızlı olmak Arablarca medin sıfatıdır. «Müslim» sârini Übbî: «Bundan murad çok küçük olmadığını, güzellikten çıkaracak kadar büyük de değildiğini anlatmaktır.» diyor.
Eşkelü'1-Ayneyn tâbirine gelince; râvi Simâk bunu göz kapağı*nın uzunluğu ile tefsir etmişse de Kaadî Iyâz: «Bu bütün ule*manın ittifakı ile Simâk’in bir vehmi ve açık bir hatasıdır. Doğrusu bütün ulemanın ittifakı vecihle şüklenin gözün beyazına karışan kırmı*zılık manâsına gelmesidir. Bu makbuldür. Şühle ise; gözün karaşındaki kızıllıktır» diyerek bu tefsiri kabul etmemiştir.