69- (2322) Bana Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Hayseme, Simâk b. Harb'den naklen haber verdi. (Demiş ki) : Câbir b. Semûra'ya :
— Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in meclislerinde bulunuyor muydun? dJye sordum.
— Evet! Çok defalar! Sabah namazını kıldığı namazgahından, güneş doğuncaya kadar kalkmaz; güneş doğdu mu kalkardı. Ashab konuşurlar ve câhiliyyet işlerini ele alırlar da gülerlerdi. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) de tebessüm buyururdu, dedi.
Bu Hadisten Şu Hükümler Çıkarılmıştır:
1- Sabah namazından sonra bir özr bulunmadıkça bulunduğu mec*liste kalarak zikirde bulunmak müstehabdir. Kaadî Iyâz: «Bu sünnetdir. Selef ve ehli ilim bunu yaparlardı. Bu vakitte kendilerini yal*nız zikir ve duaya verirler; güneş doğuncaya kadar böyle devam ederler*di.» diyor.
2- Cahiliyyet devrine ve geçmiş milletlere ait konuşmak ve gülmek caizdir: Fakat efdal olan sadece tebessüm etmektir.Çünkü Peygamber (Sailallahü Aleyhi ve Sellem) her zaman tebessümle iktifa ederlerdi. Bundan dolayıdır ki: Ulema çok gülmeyi mekruh görmüş bunu rütbe ve ilim sahiplerinde daha da çirkin saymışlardır.