62- (2315) Bize Heddâb b. HâHd ile Şeyban b. Ferruh ikisi birden Süleyman'dan rivayet ettiler. Lâfız Şeyban'mdir. (Demiş ki) : Bize Sü*leyman b. Muğxra rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Sabit El-Bûnâni, Enes b. Mâlik'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem):
«Bu akşam benim bîr oğlum dünyaya geldi. Ona babamın adını koy*dum : İbrahim.» buyurdu. Sonra onu Ebû Seyf denilen demircinin karısı Ümmü Seyfe verdi; Çocuğu getirmeye gitti. Ben de kendisini tâkib et*tim. Ebû Seyfe vardık, kendisi körüğünü üîürüyordu. Ev dumanla dol*muştu. Ben Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) 'in Önünde sür'atle yü*rüyerek :
— Ey Ebû Seyf, dur! Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) geldi dedim, o da durdu. Bun'.m üzerine Peygamber (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) çocuğu istedi. Ve onu bağrına bastı. Ve Allah ne söylemesini dilediyse söyledi.
Enes demiş ki: Vallahi çocuğu Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) in Önünde can çekiştirirken gördüm. Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) in gözleri yaşardı ve:
«Göz yaşarır, kalb üzülür, fakat biz ancak Rabbimizin razı olacağını söyleriz. Vallahi yâ İbrahim, biz senin için üzülüyoruz.» buyurdular.

63- (2316) Bize Züheyr b. Harb ile Muhammed b. Abdillah b. Nü-meyr rivayet ettiler. Lâfız Zübeyr'indir. (Dediler ki) : Bize İsmail (bu zat İbni Uleyye'dir.) Eyyûb'dan, o da Amr b. Saîd'den, o da Enes b. Mâlik'*den naklen rivayet etti. Enes şöyle demiş : Küçüklere ResûlüUah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem)den daha fazla acıyan bîr kimse görmedim. İbrahim Me*dine'nin yaylasında süt anaya verilmişti. Resûlüîlah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) de beraberinde olmak üzere gider o eve girerdi. Ev tüterdi, ib*rahim'in süt babası demirci idi. Resulü Ekrem (Sallaliahü Aleyhi ve Sedem) çocuğu alır, öper, sonra dönerdi.
Amr demiş ki: ftrahim vefat edince Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar :
«İbrahim benim oğlumdur. O memede iken Öldü. Onun iki tane süt annesi vattır. Süt müddetini cennette tamamlıyacaklardır.»
Bu hadîsi Buhârî «Cenâiz» bahsinde tahric etmiştir.
Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) 'in oğlu İbrahim hicretin sekizinci yılında doğmuştur. O dünyaya gelince ensar kadınları ona süt annelik yapma hususunda birbirleriyle yarış etmişlerdir. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onu Ebû Seyf Bera1 b. Evs'in ka*rısı Havle binti Münzir'e verdi. Bu kadın ona süt annelik yapar, Resûlüllah (Sallailahü Aleyhi ve Sellem) de arada sırada gelip onu do*laşırdı. Arab1ar süt anne ile süt babanın ikisine birden «zı'r» der*ler. İbrahim on altı veya on yedi aylıkken vefat etti. Henüz süt müddeti olan iki seneyi doldurmamıştı. Onun için Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Sellem):
«Onun iki tane süt annesi vardır. Onun süt müddetini cennette ta mam-Uyacaklardır.» buyurdu. «Ettahrir» nammdaki «Müslim» şerhinin sahibi Muhammed b. İsmail Et-Temîmî: «İbrahim fRadiyatiahâ anh) 'in süt müddetini tamamlama işi vefatından hemen son*radır. Vefat eder etmez cennete girecek, kendisine ve babasına bir ikram olmak üzere süt emmesi orada tamamlanacaktır.» diyor.

Bu Hadisten Çıkarılan Hükümler :


1- Çocuğa doğduğu gün ad koymak caizdir.
2- Çocuklara Peygamber isimleri koymak caizdir.
3- Âlim veya büyük bir zat bir yere giderken bazı arkadaşlarını ya*nına alabilir.
4- Büyüklerin yanında edeb ve terbiyeye riayet gerekir.
5- Ölen kimsenin arkasından ağlayıp üzülmek caizdir. Bu kadere muhalefet değil, Allah'ın kalblerde yarattığı bir rahmettir. Yasak edilen ancak niyaha denilen yas tutma ve ölenin arkasından yaygara koparıp, başını saçım yolmaktır. Onun içindir ki: Resûlüllah (Sallailahü Aleyhi ve Sellem):
«Biz ancak Rabbimizin razı olduğunu söyleriz.» demiştir.
6- Çocuğu süt anaya vermek caizdir.
7- Hadıs-i şerif Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Selle m )\n çocuklarla zayıflara Ikarşı sonsuz merhametine delildir.
8-Çocukları severek öpmek, onlara karşı merhametli davranmak fazilettir.

64- (2317) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb rivayet et*tiler. (Dediler ki) : Bize Elıû Üsame ile İbni Nümeyr Hişam'dan, o da babasından, o da Âişe'den naklen rivayet ettiler. Âişe şöyle demiş : Be*devilerden bir takım insanlar Resûlüllah (Sallailahü Aleyhi ve Sellem) 'in ya*nına geldiler de :
— Siz çocuklarınızı öper misiniz? dediler. Onlar da :
— Evet! cevâbını verdiler.
— Lâkin biz Vallahi öpmeyiz, dediler. Bunun üzerine Resûlüllah [Sallailahü Aleyhi ve Sellem):
«Allah sizden rahmeti aldıysa ben (vermeye) mâlik olur muyum?» buyurdu.
İbni Nümeyr :
«Senin kalbinden rahmeti...» demiştir.

65- (2318) Bana Amru'n-Nakıd ile İbni Ebî Ömer hep bîrden Sü£-yan'dan rivayet ettiler. Anır dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne Zührî'den, o da Ebû Seleme'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivayet etti ki: Ak*ra' b. Habis Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Sellem)^ Hasan'ı öperken gör*müş de :
— Benim on çocuğum var, onlardan birini öpmedim, demiş. Bunun üzerine Resûlüllah (Sallailahü Aleyhi ve Sellem):
«Şüphesiz ki merhamet etmeyen merhamet olunmaz.» buyurmuşlar.

(...) Bize Abd b. Humeyd rivâyei etti. (Dedi ki) : Bize Abdürrezzâk haber verdi. (Dedi ki) : Bize Ma'nıer Zührî'den naklen haber verdi. (De*miş ki) : Bana Ebû Seleme, Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etti.

66- (2319) Bize Ziiheyr b. Harb ile İshâk b. İbrahim ikisi birden Cerir'deu rivayet ettiler. H.
Bize İshâk b. îhrahim ile Alî b. Haşrem dahî rivayet ettiler. (Dedi*ler ki) : Bize İsâ b. Yûnus haber verdi. H.
Bize Ebû Küreyb Muhammed b. Ala da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muâviye rivayet etti. H.
Bize Ebû Saîd El-E§ec dahi rivayet etti, (Dedi ki) : Bize Hafs (yâni Gıyâs) rivayet etti. Bu râvilerin hepsi A'meş'den, o da Zeyd b. Vehb £feû Zıfcyan'dan da Cerir b. Abdillah'dan naklen rivayet etmişlerdir. şöyle demiş; Resûlüllah (Saİlaliahü Aleyhi veSeliem) -«Her kim irtsoulara merhamet etmezse Allah (Azze ve Celle) de onu ötmez.» buyurdular.

(..,) Bize Ebu Bekr b. EM Şeyhe de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize île Abdullah b. Nümeyr, İsmail'den, o da Kays'dan, o da Cerir'den,
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seüem) 'den naklen rivayet etti. H. Ebû Bekr de. Ebi Şeyhe ile îbni Ebî Ömer ve Ahmed b. Abde rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Süfyan Amr'dan, o da Nâfi' b.
Cübeyr'den, o da Cerir'den, o da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) den naklen A'meş'in hadîsi gibi rivayette bulundu.
Bu hadîsleri Buharı «Kitâbu'I-Edeb»'de tahric etmiştir.
Ulemânın beyanına göre çocuklara ve zayıflara merhamet meselesi uzAflmî olup, bütün insan ye hayvanlara şâmildir. Yâni mü'min olsun, kâ*fir olsun bütün insanlara, kendinin olsun olmasın bütün hayvanlara acımayan, hayvanı doyurup sulamayan, yükünü hafifletmeyen ve İnsafsızca döğen kimse âhirette Allah'ın rahmetine nail olmayacaktır.
Bü rivâyetlerdeki rahmet cümleleri her iki fiilin refi ve cezmi ile rivayet olunmuştur. Merfu' okunduğuna göre cümle başındaki (men) mev-sule; meczum okunduğuna göre ise şartıyye olur.