Makaleler (Dr. Nihat Kaya)
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehlike sinyalleri çalan" uyuşturucu kullanımı" son zamanlarda tekrar kamuoyunun gündemine girdi.Bağımlılık yapan maddelerin bir kısmı uyuşturucubir kısmı baskılayıcı bir kısmı uyarıcı bir kısmı da halüsünasyon(olmayan şeyleri algılama-hayal) gördürücü özelliklere sahiptirler.Toplumda hepsine birden uyuşturucu denilmektedir.Bu karmaşayı
yanlış tanımlamayı düzeltmek
olayı"madde bağımlığı"çevresinde değerlendirmek gerekmektedir.
Nedir Bağımlılık?
-Kullanılan maddeden aynı etki görmek için dozu sürekli arttırmak.
-Zamanının büyük bir kısmını bu maddeyi bulmak için harcamak
-Sosyal ve mesleki yaşamın felç olması
-Madde dozu azaltınca veya kesilince"kesilme belirtilerinin"KRİZ"in ortaya çıkması
Bağımlılık yapan maddelerkullanan insanı adım
adım zeminini bataklık olan yalancı bir cennete çeker.Bataklığa giren insanın kurtulma şansı ve tedavi oranı çok düşüktür.Bu nedenle bu maddelerle "tanışıklığı ve bulaşıklığı"engellemek daha akılcı bir yoldur.
"Uyuşturucu"özellikle ülkelerin yarınları olan gençler tarafından daha çok kullanılmaktadır.İstanbul'da 18 farklı lisede AMATEM'ce yapılan bir araştırmada 2.845 öğrencinin%6.9'unun eroinesrar ve kokain kullandığı saptanmıştır.
Ailelerinülkelerin kendilerinden;kişilikli
sorumlu üretken davranışlar beklediği ve yarınları kendilerine teslim edeceği gençlerden bazıları neden uyuşturucuya yönelirler?
1-Çekingengüvensiz
yetersiz
kaygılıdırlar
2-Birçoğunun ailesinde sorun vardır.(ilgisiz ebeveynleranne baba geçimsizliği
boşanmış parçalanmış aileler
ailede alkol yada madde kullanan birinin varlığı)
3-Uyumsuzsorunlu kavgacı gençler
4-İşteokulda
evde
sporda başarısız gençler
Bu gençler sorunlarından kaçmak ve güvensizlikleriniyetersizliklerini örtmek için yalancı güven duygusu veren maddelere yönelirler.Alınan madde ne olursa olsun sonunda kişide ruhsal çöküntü(depresyon)intihar ve bedensel rahatsızlıklar çıkarır.Bu maddelerden sağlanan geçici zevklerin ve tadın bedelini;beden
ruh ve toplum ağır bir şekilde ödemek zorunda kalır.
ANNE BABALARÖĞRETMENLER GENÇLERİN MADDE KULLANDIKLARINI NASIL ANLARLAR?
-Sorumluluklarından aksamalar(okuliş arkadaş yaşamında bozukluklar)
-Sık sık fiziksel rahatsızlıklar geçirme
-En büyük ipucuortaya bıraktığınız para cüzdanından düzenli olarak para çalınması.zaman zaman bütün çocukların başvurduğu bu yöntem
sistematik hale gelmişse ve birkaç milyon seviyesinde seyrediyorsa
o paranın nereye gittiğini araştırmakta fayda var.
-Uyuşturucu kültürü diye bir olay var.Arkadaşlarınıdinlediği müziği
giydiği tişörtleri
taktığı
takıları birbir inceleyin.Hatta belli bir yerin kibritini
hesap pusulasını görürseniz bir gün sizde oraya gidin.Bakın" 18 yaşından büyükler giremez"demiyor
olsa olsa"Damsız giremezsiniz" derler.
-Kokain ve anfetamingeçmiş zamanla ilgili anılarını tazeliyor.Çok zeki bir şekilde büyümüş
de küçülmüş edasıyla
geçmişe dair hikayeleri detayları ile anlatıyorsa sadece müthiş bir hafızası olmayabilir.
-Uyuşturucu etkisi altındayken evde olmalarını bekleyin.....Ama uyuşturucu sonrası yaşanan etkiler var. Örneğin gürültüye hasaslıkaşırı uyuma veya küçülmesi önemli gözbebeklerinin iyice küçülmüş olması önemli bir yeri
aşırı doz halinde ise aksine genişliyorlar.Tatlı yeme istegi esrarın
sürekli su içme isteği ise anfetaminlerin habercisi olabiliyor.
-Uyuşturucu kullananların çoğu alkol kullanmıyor.aslında ilginç bir dürtüyle kendilerini kollamakkorumak için kullanmıyorlar.
ÇOCUĞUNGENCİN"UYUŞTURUCU"KULLANDIĞI ANLAŞILDIKTAN SONRA NE YAPILMALI?
Ebeveynlerinöğretmenlerin paniğe kapılmadan yargılayıcı
bastırıcı
korkutucu sert tutumlara baş vurmadan gençlere yaklaşmaları gerekir
Aksi takdirde madde kullanan insan maddeye daha çok sarılır
olaya bir hastalık(bağımlılık hastalığı)çevresinde bakıp tedavi cihetine gitmek gerekir.
Ailelertoplum bu tür durumlarda silkinmeli ve nerelerde hata yaptıklarını görmeliler.Genci"maddeye"iten sebepler ortaya çıkarılıp yok edilmelidir
Gencin güvenini kazanıp onu bir psikiyatriste götürmek gerekir.
Uyuşturucu ile mücadelede toplum olarak hepimize görev düşmektedir.özellikle medya halkı bilgilendirmek aydınlatmak ve uyarmak açısından ayrı bir öneme sahiptir.