4411... Abdurrahman b. Muhayrîz şöyle demiştir:
Fadale b. Ubeyd'e hırsızın elini boynuna asmanın sünnetten mi oldu*ğunu sorduk; "Rasûlulîah (s.a)'a bir hırsız getirildi, eli kesildi, sonra Rasulullah'ın emri ile kesik eli boynuna asıldı." dedi.
Açıklama
Tirmizi bu hadis hakkında "Hasen garibtir. Onu, Ömer b. Ali'nin Haccac b. Ertat'den yaptığı riva*yetinden başka bilmiyoruz" demiştir.
Nesai'de : Haccac b. Ertat'in zayıf olup hadis ile ihticac edilemeyece*ğini söylemektedir.
Bu haber - sahih ise- hırsızın eli kesildikten sonra kesilen elini boynu*na asmanın meşruiyetine delâlet etmektedir. Maksat hem hırsız, hem de görenler için ibrete vesile olmasıdır. Şevkanî, Neyiu'I-Evtar'da bu habe*rin kesik eli hırsızın boynuna asmanın meşruiyyetine delil olduğuna işa*retten sonra şöyle demektedir: "Çünkü bu, suçu önlemede fevkalade önemlidir. Zira hırsız boynuna asılı olan kesik eline bakar ve buna sebep olan fiili ve o fiilin verdiği zararı hatırlar. Aynı şekilde onu o vaziyette gö*renler içinde, alçak vesveselerini kesecek bir caydırıcılık işi görür. Bey-hakî'nin rivayetine göre, Hz. Ali bir hırsızın elini kesmiş, halk ona, eli boynuna asılı bir halde rastlamıştır."
Hanefi alimlerinden İbnü'I-Humam da Şerhu Fethi'l-Kadir adındaki, eserinde bu görüşün İmam Şafii ve Ahmed'den nakledildiğini ama, bu ha*reketin Rasulullah'ın tatbikatında Sürekli olmadığını, dolayısıyla sünnet olmayacağını söyler. İbnu'l-Humam'in ifadesine göre hırsızın elini kes*tikten sonra boynuna asıp teşhir etmek, siyasi bir olaydır. Devlet yetkilisi isterse yapar isterse yapmaz.