Plarasa
Plarasa, Aydın’ın Karacasu İlçesindeki Bingeç köyünün bulunduğu yerdedir.
Plarasa Luwi veya Karia dillerinde “Yerleşim” veya “Yerleşme Yeri” anlamında bir sözcüktür.


Plarasa’nın kuruluşu ve tarihi konusunda yeterli bilgimiz bulunmamaktadır. Roma döneminde sikke bastığı, Aphrodisias’ın ilk kurulduğu yıllarda buraya bağlı olduğu bilinmektedir.

Yörede yeterli bir araştırma yapılmamıştır. Bingeç köyünün çevresinde mimari parçalara dağınık halde rastlanmaktadır. Bu taşlardan bazıları da köy evlerinin duvarlarında kullanılmıştır.




Akharaka
Aydın , Sultanhisar ilçesi yakınında, Nysa’nın 3 km batısındadır.

Akharaka Luwi dilinden türetilmiş bir kelime olup “Ulu Su” anlamındadır. Strabon eserinde bölgenin jeolojik yapısından söz ederken kentten de şu şekilde bahseder:

“...Maindros dolaylarındaki bütün toprakların depremin etkisi altında olduğunu ve iç kısımlara kadar hem ateş hem de su tarafından oyulduğunu,bu nedenle ovalardan başlıyan bu durumun,kharonionlar ülkesine kadar uzandığını söyliyebilirim. Bundan Akharaka’daki ve Magnesia ile Myus yakınındaki Khaironları kastediyorum...”

Burası Strabon’un da söylediği gibi büyük bir şehir değil yer altı tanrıları ile bağlantılı küçük bir tapınak şehri idi. Akharako’nın tarihi ile bilgi hemen hemen hiç yok gibidir.


Apollonis
Apollonis, Sardes ile Pergamon arasında, Mysia-Lydia sınırında bugünkü Akhisar’ın bucak merkezi Mecidiye’ye bitişik, tepe üzerindeki antik bir kenttir. Strabon şehrin yerini kitabında şöyle tanımlar:
“...Ovadan (Kaikos ovası) ve kentten (Pergamon) doğuya doğru giderken,yüksekçe bir yerde kurulmuş olan Apollonia’ya gelinir. Pergamon’dan üçyüz stadia ve Sardeis’den aynı uzaklıkta bulunan ve Kyzikoslu Apollonis’e izafeten adlandırılan Apollonis....”
Helenistik dönemde kurulmuş olan kente, Pergamon Kralı I.Attalos’un eşi Apollonis’in (ölm.M.Ö.197) ismi verilmiştir. Apollonis’in Attalos’dan olan oğulları Eumenes ile III.Attalos annelerinin adına iki kent daha kurmuşlardır. Son Bergama Kralı III.Attalos Philometor’un ölümünden sonra,esirlerden oluşan ordusu (Heliopoliti) ile Roma’ya karşı ayaklanan Aristonikos , önce Thyateira’yı sonra da Apollonis’i ele geçirir ve kuvvetlerini diğer kentlere doğru yöneltir. Roma’dan konsül Publius Crassus yönetimindeki ordu Aristonikos’u yakalar ve onu canlı olarak Roma’ya götürür.Bir müddet sonra Aristonikos,Strabon’un anlattığına göre hapiste hayatına son verir.
Apollonis’de yüzey araştırması ve kazı yapılmamıştır. Burada çanak-çömlek parçalarına rastlanmışsa da yeterli bilgiyi vermekten uzaktırlar. Kent yapılarına ait taşlar ise köylüler tarafından kullanılarak bitirilmiştir.


Brioula (Brioulla)
Aydın’ın Kuyucak ilçesine bağlı Horsunlu kasabasının 3 km. kuzey-doğusundaki Bilara (Kurtuluş) Köyü yakınlarında olduğu sanılmaktadır.

Brioula’nın sözcük anlamı bilinmemektedir. Antik kaynaklardan İlk Çağda önemli bir kent olduğu anlaşılan Brıoula’nın bulunduğu tahmin edilen yerde herhangi bir kalıntı ile karşılaşılmamıştır.

Strabon’da burası sadece isim olarak geçer. Yalnızca Roma devrinde basılmış, üzerinde Brıoula yazılı bir sikke bulunmuştur. İznik Konsili’nin kayıtlarında Brıoula piskoposunun toplantıya katıldığı yazılıdır.