ALİ GÖLÜNE İLİŞKİN SÖYLENCE
Yörede yaşayan Ali Adlı bir çoban ağanın kızına vurulur.Kızda çobanı sevmektedir..Bey günün birinde durumu öğrenir.Çobanı çağırtır.Nurhak Dağları’nda bir kış geçirirse kızını vereceğini söyler.Çoban atını dağa sürer.Günümüzde Ali Gölü’nün çevresindeki bir mağaraay sığınır.Bir süre dayanır,ama sonra ölür.Söylenceye göre sığındığı mağaranın duvarlarında Ali’nin ölüm nedeni şöyle açıklanmaktadır.
"Açlıktan ve susuzluktan değil,dağların uğultusundan öldü."İnanışa göre mağaranın önündeki oyuk taş Ali’nin atının yemliğidir.O günden sonra da mağaranın yakınındaki göle Ali gölü adı verilir.
Malik Ejder’e ilişkin söylence
Söylenceye göre Maraş’ın dört teepsinde dört saahbi yatmaktadır.Bunlar Şeyh Ukkaş,Malik Ejder,Osman Dede,Sâd İbni Ebi Vakkas’tır.
Malik Ejder,Malik Ejderli Tepesi’nde yatmaktadır.gömütü çok büyük ve üstü açıktır.söylenceye göre Hz.Muhammed,Malik Ejder’le Osman Dede’yi Maraş’ı almakla görevlendirir.Bunlar uzun ve zor bir yolculuktan sonra Maraş yakınlarına gelir.Bir çeşme başında uyuya kalırlar.Düşman üzerlerine gelir.Aralarında zorlu bir savaş olur.Bu iki ulu kişiyle baaş çıkamayan düşman geri çekilir.
Malik Ejder tepesi günümüzde de kutsal sayılmakta olup bir adak yeridir.
Şeyh Ukkaş’a ilişkin söylence
Şeyh Ukkaş zamanının büyük ermişlerindendir.Maraş’ın alınması için düşmanala dövüşmüş,zor durumda kalınca da "taş olun" diyerek develeri taşa çevirmiştir.Bölece düşman geri çekilmek zorunda kalmış,Şeyh Ukkaş’ta oracıkta ölmüştür.Maraş’a bir günlük uzaklıkta bulunan Şeyh Ukkaş ziyaret yerinin yakınında deveye benzer bir taş bulunmaktadır.Bu kaya ziyaretçiler tarafından rahatlıkla görülebilmektedir.