55- Bize Alî ibn Abdillah el-Medenî tahdîs etti. Bize Sufyân ibn Uyeyne tahdîs edip şöyle dedi: Amr ibn Dînâr şöyle demiştir: Ben Saîd ibn Cubeyr'den işittim, o şöyle dedi: Ben İbn Umer'e la'netle*şen kan-kocanın hükmünden (bunların arası ayrılır mı diye) sordum. İbn Umer şöyle cevâb verdi: Peygamber (S) la'netleşecek karı ile ko*caya hitaben:
— "Sizin hesabınız Allah'a âiddir. (Kulun bildiği şudur İki*nizden biri yalanadır" buyurdu.
La'netleşmeden sonra kocaya:
— "Artık bu kadın üzerinde senin hâkimiyetine hiçbir yol kalmadı" buyurdu.
Koca:
— Benim malım (verdiğim mehr bedeli ne olacak)? diye sordu. Peygamber:
— "O mal senin değildir. Çünkü sen kadına zina isnadında doğ*ru söylemiş olsan bile, o malı sen kadının fercini kendine halâl kıl*mak mukaabilinde vermiş idin, (mal da kadının olmuş idi). Eğer ona sen zina isnadında yalan söylemiş isen, mehr malını istemek senden daha uzaktır" buyurdu.
Râvî Sufyân: Ben bu hadîsi Amr ibn Dinar'dan işitip ezberle*dim, demiştir.
Eyyûb es-Sahtıyânî de şöyle dedi: Ben Saîd ibn Cubeyr'den işit*tim, şöyle dedi: Ben İbn Umer'e:
— Kansıyle la'netleşmiş kimse (ayrılır mı)? dedim.
İbn Umer iki parmağıyle işaret etti... Sufyân ibn Uyeyne de iki parmağı: Sebbâbe parmağı ile orta parmağı arasını ayırdı.
Peygamber de Aclân oğulları'ndan karı-kocanın arasını ayırdı da:
— "Allah ikinizden birinizin yalancı olduğunu bilmektedir. Siz*den îevbe edecek var mı?" diye üç kerre sordu.
Buhârî'nin şeyhi Alî ibn Abdillah el-Medînî şöyle dedi: Bana Suf*yân: Ben bu hadîsi Amr ibn Dinar'dan ve Eyyûb'dan sana haber ver*diğim gibi ezberledim, demiştir.