İbn Abbâs:
Kesme sırasında Besmele'yi unutanın kestiğini yemekte be's yoktur, demiştir.
Yüce Allah da:
"Üzerlerine Allah'ın ismi anılmayanlardan yemeyin. Çünkü bu, muhakkak ki bir fısktır..." (el-En'âm: 121) buyurdu. Unutan ise '"Fâsık" diye isimlendirilmez.
Devamı da şudur:
iiFVl-hakîka şeytânlar, sizinle mücâdele etmeleri için kendi dostlarına mutlakaa telkinlerde bulunurlar. Eğer onlara itaat ederseniz, şübhesiz ki, siz de Allah'a eş tanıyanlardansınızdır''

23-....... Râfi' ibn Hadîc (R) şöyle demiştir: Biz (Huneyn dö*nüşünde Tıhâme'deki) Zu'1-Huleyfe mevkiinde Peygamber (S) ile be*raber bulunduk. İnsanlara bir açlık isabet etti. Biz (Huneyn'de) birçok deve ve koyun ele geçirmiştik. Peygamber ordunun arkalarında kal*mıştı. Sahâbîler acele edip ganimet hayvanlarından kesip tencerelere yerleştirmişlerdi. Peygamber onlara ulaştı ve emretti de tencereler dev*rildi. Bundan sonra Peygamber ganîmet mallarını taksim etti. (De*velerin ve koyunların taksiminde) on koyunu bir deveye denk saydı. Bu sırada develerden birisi kaçmıştı. Ordu içinde pek az at bulunu*yordu. Mücâhidler onu ta'kîb ettilerse de deve onları yorup âciz bı*raktı. Mücâhidler'den bir adam ona ok atıp vurdu da bu sebeble Allah onu habsedip durdurdu. Bunun üzerine Peygamber (S):
— "Vahşî hayvanların kaçakları gibi, bu hayvanların da muhak*kak kaçakları vardır. Bunlardan biri sizin zararınıza kaçarsa, ona böyle muamele ediniz (yânî avlar gibi vurunuz)" buyurdu.
Ubâde şöyle demiştir: Dedem, Peygamber'e dedi ki:
— Bizler yarın düşmana kavuşacağımızı umuyoruz, yâhud düş*mana kavuşmaktan endîşe ediyoruz. Beraberimizde bıçaklar da bu*lunmaz. Bu hâlde kamışlarla hayvan kesebilir miyiz? diye sormuş.
Peygamber:
— "Bol kan akıtan herşey ile kesilir, üzerine Allah'ın ismi anı-lırsa ondan ye! Yalnız dişler ve tırnaklarla kesilmez. Bunun sebebini size haber vereceğim: Dişe gelince; bu bir kemiktir (kesmez), tırnak*lara gelince; onlar da Habeşliler'in bıçaklarıdır" buyurdu.