Ve Abdurrahmân ibn Avf şöyle dedi:
Biz Medine'ye (hicret edip) geldiğimizde ben (ahdî kardeşim Sa'd ibnu'r-Rabî'a): içinde ticâret yapılan bir çarşı var mı? dedim. Sa'd: Kaynukaa (kabilesinin) çarşısı vardır, dedi .
Ve Enes şöyle dedi: Abdurrahmân ibn Avf: Siz bana o çarşıya delâlet ediniz, dedi .
Umer de: Çarşılarda alışveriş yapmak, beni (Rasûlullah'ın meclisine devamdan) alıkoydu, dedi .

69-.......Âişe (R) tahdîs edip şöyle demiştir: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu:
— "Bir ordu Ka'be'yi (harâb etmeye) kasdedecek. Bunlar Beydâ mevkiine geldiklerinde evvelleri ve âhirleriyle (yânı başbuğların*dan son neferlerine kadar hepsi) yere batırılırlar" buyurdu.
Âişe dedi ki: Ben:
— Yâ Rasûlallah! Bunlar, evvelleri ve âhirleriyle nasıl yere batı*rılırlar; hâlbuki bunların arasında (alışverişle geçinen) çarşılar halkı ve o zâlimlerden olmayan kimseler vardır, dedim.
Rasûlullah:
— "Bunlar evvelleri ve âhirleriyle batırılırlar. Sonra bu batırı*lanlar (kıyamet gününde) kendi niyetlerine göre diriltilirler" buyur*du.

70-....... Ebû Hureyre (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Herhangi birinizin cemâatle namazı, (alışveriş ettiği) çar*şısında ve evinde (yalnızca kıldığı) namazı üzerine yirmi küsur dere*ce ziyâde olur. Bu ziyâdeliğin sebebi şudur: O kimse abdeste niyet edip abdestini güzel aldığı ve namazdan başka bir kasdı olmaksızın mescide gittiği zaman (tâ mescide girinceye kadar) her adım attıkça o adımdan dolayı muhakkak bir derece yükseltilir yâhud o adım se*bebiyle kendisinden muhakkak bir günâh indirilir. Melekler de sizin herbirinize namaz kılacağı yerde abdestini bozmadan ve orada kimse*ye eziyet etmeden durduğu müddetçe: 'Yâ Allah ona salât eyle, yâ Allah ona merhamet eyle!' diye duâ ve istiğfar ederler".
Ve yinj: Rasûlullah (S): "Sizden herhangi biriniz, namaz kendi*sini habsetrıekte olduğu müddetçe bir namaz (sevabı) içindedir" bu*yurdu .

71-.......Enes ibn Mâlik (R) şöyle dedi: Peygamber (S) çarşıda idi. Bir kimse:
— Yâ Eba'l-Kaasım! diye seslendi.
Peygamber hemen o zâta dönüp baktı. O zât (başka birine işaret ederek):
— Ben şunu çağırmıştım, dedi. ! Bunun üzerine Peygamber:
"Benim (öz) adımla ad koyunuz, fakat künyemle künyelen-meyiÂiz!" buyurdu .

72-...... Enes (R) şöyle demiştir: Bir kimse Bakî'da (yânî ora*daki çarşıda):
— Yâ Eba'l-Kaasım! diye çağırdı.
Peygamber de ona dönüp baktı. Bu sefer o kimse:
— Ben seni kasdetmedim, dedi. Peygamber (S):
— "Benim adımla ad koyunuz, fakat künyemle künyelenme-yiniz" buyurdu .

73-.......Ebû Hureyre ed-Devsî (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) gündüzün bir parçasında çıktı; O benimle, ben de O'nunla ko*nuşmayarak Kaynukaa çarşısına gelinceye "kadar (yürüdü). Sonra(ora-dan dönüp) Fâtıma'nın evinin önünde bir kenara oturdu ve (Hasan'ı yâhud Hüseyin'i kasdederek):
— "Küçük orada mısın, küçük orada mısın?" diye sordu. Fâtıma çocuğu evden çıkmaktan biraz alıkoydu. Zannettim ki
bu az zaman içinde annesi çocuğu ya giydirdi yâhud başını yıkayıp taramıştı. Sonra çocuk koşarak geldi. Peygamber (S) çocuğu kucak*layıp sarmaştı ve onu öptü de:
— "Yâ Allah, sen bu çocuğu sev; onu seveni de sev!" diye dua etti .
Sufyân ibn Uyeyne (geçen isnâdla) şöyle dedi: Ubeydullah ibn Ebî Yezîd şöyle dedi: Bana haber verdi ki, o, Nâfi' ibn Cubeyr'in bir rek'atle vitir kıldığını görmüştür. .

74-.......Nâfi' şöyle dedi:Bize İbnu Umer tahdîs etti ki, onlar Peygamber zamanında deve sahibi tacirlerden zahîre satın alırlardı. Sonra Peygamber (S) bu tacirlere me'mûr gönderdi de bu me'mûrlar o tacirleri mallarım, malların satılacağı zahîre pazarına nakledip ge*tirinceye kadar malı aldıkları yerde satmaktan men' ediyorlardı.
Nâfi' geçen senedle dedi ki: Ve yine bize İbn Umer tahdîs edip şöyle dedi: Peygamber (S) tacir hububatı satın aldığı zaman onu ta-mâmiyle (ölçüp) teslim alıncaya kadar o hububatın satılmasını neh-yetti