Çiğ tanelerini toplayan rugosumlar (2)
Rugosumların kollektif bir çalışma sonucu kilden yapmış oldukları koni şeklindeki su biriktirme depolarındaki akılcılık, sadece şekliyle de sınırlı kalmaz. Konilerin yapımında gösterilen en ilginç ve en çarpıcı akıl örneklerinden bir diğeri de, suyun bir damlasının dahi zayi olmadan biriktirilebilmesi için uyguladıkları inanılmaz yöntemdir. Bunun için, Rugosumlar ilk olarak etrafa yayılır ve çevrede tabii olarak ölmüş ya da diğer canlılar tarafından öldürülmüş olan karıncaları toplarlar. Ancak bu hayvanlar, her türdeki ölü karıncalara rağbet etmezler. Onların, çevrelerindeki binlerce böcek türünün içinden rahatça ayırtettikleri tek bir karınca türü vardır ki, o da leptoganya adı verilen bir karınca cinsidir. Rugosumların bu karıncaları seçmelerindeki sebep, bu hayvanların vücutlarını kaplayan tüylerin diğer türlerinkine oranla daha fazla oluşudur.
Rugosumlar yuvalarını yaptıktan sonra, uzun uğraşlar sonucu arayıp buldukları ve bir araya getirdikleri bu tüylü karıncaları, koni biçimdeki yuvanın çevresine büyük bir özenle yerleştirirler. Rugosum karıncalarının, içinde yaşayacakları barınağa yiyecek depolamak için besin aramaya gitmek yerine, ilk iş olarak etrafta buldukları ölü karıncaları buraya taşıdıklarını tespit edebilmek uzunca bir gözlemi gerektirmiştir. Üstelik çevrede farklı sebeplerden dolayı ölmüş olan birçok böcek türü varken, rugosumlar özellikle seçtikleri bu karınca ölülerini toplamaktan kesinlikle taviz vermezler. Güney Hindistan'da yaşayan Rugosumların bu ilginç hareketlerinin sebebini anlayabilmek için yapılan gözlemler sonucunda, yuvanın ağzına dizmek için toplanan leptoganyaların su depolamada kullanılabilecek bir özelliklerinin olduğu ortaya çıkarılmıştır. Vücutlarını kaplayan tüylerle tanınan leptoganya karıncalarının sahip oldukları bu ince tüyler, üzerlerinde suyu tutabilecek özelliğe sahip en uygun malzemelerdir. Bu olağanüstü yöntem ile, çevrede oluşan çiğ tanecikleri, önce koni biçiminde inşa edilen yuvanın tepesine yerleştirilen ölü karıncaların tüylerinde tutulacak ve burada biriken su, zamanla koninin alt kısmına doğru akacaktır. Kuşkusuz böylesine mükemmel bir planı safha safha uygulayabilecek bir akla ve bilince sahip olmayan bu hayvan, yalnızca onu emsalsiz bir biçimde yaratan Rabbinin kendisine ilham ettiği şekilde hareket etmekte ve O'nun hükmüne boyun eğmektedir.
Rugosum karıncalarına bahşedilen bu akıl almaz yöntem sayesinde ölü karıncaların tüyleri tarafından tutulan su, yaklaşık 15 dk. içerisinde bu canlıların susuzluklarını gidermelerine yeterli olmaktadır.
Bu küçük hayvanların böylesine karmaşık işlemleri yaparken birbirleriyle gösterdikleri uyumun, itaatin ve düzenin tümü, Cenâb-ı Allah'ın sonsuz kudretiyle mümkün olmaktadır. Kuşkusuz Rugosum karıncalarının yaptıkları bu inanılmaz inşaatı, insanlar ancak mimari bir eğitimin sonunda gerçekleştirebilirken, bu karıncalar kendilerinden beklenmeyen bir beden gücü ile toprağı kazarak ona kusursuz bir şekil vermektedirler. Üstelik bu varlıklar büyük bir yardımlaşma örneği göstererek, elde ettikleri suyu kolonilerindeki diğer Rugosumlara da ikram etmeyi ihmal etmezler.
Rugosumların normal şartlarda yuva ağzını ölü hayvanlarla çevrelemesi için hiçbir sebep yoktur. Çünkü bu tüylü karıncalar, Rugosumların hoşlanacağı türden bir besin kaynağı değildir. Rugosum karıncalarının böyle bir yöntemi bulabilmeleri için, çiğin herhangi bir yüzeyde değil de, ancak leptoganyaların tüyleri gibi uygun yüzeylerde tutunabileceğini bilmeleri gerekir. Gerçekten de eğer yuvayı çevreleyen ölü karıncalar tüyleri olmayan başka bir türden olsaydı, çiğ bu hayvanın üzerinde tutunamayacağı için kısa sürede buharlaşacak ve Rugosumlar, susuzluklarını giderebilecek bir depoyu asla oluşturamayacaklardı. Bu karıncaların, kavurucu sıcakların toprak yüzeyini kuruttuğu bölgelerde susuz kalmadan yaşayabilmeleri, bulabildikleri bu yöntem sayesinde gerçekleşir. Bu hayvanlar, herhangi bir insanın onlar için akledip bulamayacağı böyle bir yöntemi, kendi kendilerine yüzyıllardır uygularlar. Her yeni doğan Rugosum, kendi yuvasını kurarken ilk önce tüylerinden faydalanacağı bu karıncaları aramaya başlar ve yuvasını onları etrafına dizebileceği bir şekilde inşa eder.
Kendisine ait bir zeka ve iradeye sahip olmayan Rugosumların hareketlerinde görülen bu akılcılık, diğer bütün canlılarda olduğu gibi onlarda da Allah'ın güç ve sanatını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Şüphesiz yaptıkları büyük mimari harikalar neticesinde övülmeye ve hayran olunmaya layık olan, bu küçük hayvanlar değil; fakat onları çok üstün yeteneklerle donatılmış olarak yaratan şanı büyük Yüce Rabbimizdir.
Serap Akıncıoğlu, Yeni Asya, 5 Ağustos 1997.
--------------------------------------------------------------------------------
Çiğ tanelerini toplayan rugosumlar (1)
Çiğ tanelerini toplayan rugosumlar (2)