Sosyal Çevrenin Temizliği
Çevre sağlığı denince hatıra gelen en önemli konulardan biri de müşterek çevre temizliğidir. Müşterek çevremiz bilindiği gibi yollar, ibadethaneler, okullar, parklar, çocuk bahçeleri, stadyumlar, mesire-piknik yerleri, helalar, sahiller ve bütün kurumlardır.
Sosyal çevre temizliğinde yapılacak olan şey her zaman kendimizi değil, başkalarını da düşünmektir. Unutmayalım ki, Hz. Peygamber (sav) insanların gelip geçtiği yolları, gölgelendikleri yerleri, ağaç gölgesini, duvar diplerini, halkın dinlenmek ve istirahat etmek için oturduğu bütün yerleri kirletmeyi yasaklamıştır. İnsanlara eziyet verecek, gelip geçerken rahatsız edecek bir dalın, bir dikenin o yerden kaldırılmasını imanın bir şubesi olarak kabul etmiş, mü'mine eziyet edenleri Allah'ın sevmeyeceğini buyurmuşlardır.
Müslüman her yerde, her durumda, her halde başkalarını rahatsız edici şeylerden şiddetle kaçınmalıdır. Yaşadığımız şehir, kasaba ve köylerin kırlarını, sularını, havasını ve manzarasını kirletmek, çöp ve pislik atmak hem günah hem de çok ayıptır. Hem kendini hem de başkasını düşünmemektir. Halbuki duyarlı insanlar kirlettiği yerlerden, başkalarının huzursuz olacağını, doğanın güzelliğinin bozulacağını düşünür. Yenilen çekirdek, fındık, fıstık kabuklarını, şişe, konserve kutularını, kağıt, paket artığı gibi kirleticileri caddelere sokaklara piknik yerlerine atmamayı, insanları ve hatta hayvanları rahatsız edici davranışlarda bulunmamayı, mü'min olma ve olgunluğa ermenin bir şartı olarak kabul eder.
Dr. İbrahim Özdemir