Hülya Yakut ÜSTÜNDAĞ

Ramazan geldi hoş geldi


Bizi, bu mübarek günlere yetiştiren Allah'a binlerce hamd-u senalar
olsun. Yeniden ve bir daha birlikte, ailece Ramazan'ı ihya etmek üzere
Rabbimizin huzuruna çıkmaktayız.Aslında her günümüz, her anımız
imtihan. Her an Rabbimize kul olmak, kulluk vazifelerimizi yerine getirmek
gibi bir mecburiyetimiz var ancak, Ramazan ayında bu fikir, adeta tüm
benliğimizi sarmakta, yepyeni heyecanlarla, daha bir şevkle oruç
ibadetine niyetlenmekteyiz. Vücudun zekâtı olarak görebileceğimiz oruç,
ruh ve beden sağlığı olan herkese farz olduğuna göre, demek ki, ruh ve
bedenimizi sağlıkla bize veren Rabbimize şükranlarımızı ifade edebilme
zamanıdır Ramazan. Zengin olan zekât vermekle mükellef ise, sağlıklı ve
akıllı olanın da zekâtı oruç olmalıdır.Bütün bir yıl çalışan vücut fabrikamız
ve organizmamız, dinlenmeye ihtiyaç duyar. oruç bu dinlenmenin
zamanıdır da.Diğer zamanlarda açlığa, susuzluğa, hatta sigarasızlığa
dayanamayan insan, bir bakıyorsunuz oruç tuttuğunda hiç de öyle
dayanıksız değil. Bu tür yasaklara dayanamayan sinir sistemi bu kez ses
çıkaramıyor. Bundan da şunu anlıyoruz ki, bizim bildiğimiz sinir
sisteminden başka öyle bir sistem var ki beynimizde, vücudumuza da,
organlarımıza da, aklımıza ve duygularımıza da hükmü geçiyor. Bizi
Yaratan öyle mükemmel şekilde programlamış ki, bu hayretengiz
açıklamaları inşallah Ramazan ilâvemizin köşelerinde, bilhassa tıp ve
İslâm bağlantılı yazılarda bulacaksınız. Doğrusu şaşmamak elde
değil.Ramazan geldi hoş geldi. Hem de baş göz üstüne geldi... Özellikle
çocuklarımda birazcık burukluk var gibi hissediyorum, çünkü bu yıl ilk
kez başka bir şehirde Ramazan ayını idrak edecekler. Alışkanlıklarına
düşkünlükleriyle bilinen çocuklarımızın umarım bu yıl da diğerleri gibi
özel bir Ramazan geçirmeleri mümkün olur. Bizim çocuklar da diğerleri gibi
alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı olmaları nedeniyle bir takım meraklı
sorular sormaya başladılar bile.Yer ve zamanın ne önemi var diye
sormayın. Biz büyükler için bunun o kadar önemi olmasa bile, çocuklar
için bence çok önemli... Hafızalarınızı yoklayın... Hatırladığınız
Ramazanların tadını belki unutmamış, hâlâ o günlerdeki sıcacık pidelerin,
sahur sofralarının ya da dâvet edildiğiniz dost sofralarının tadıyla
tatlanmaktasınız.Netice itibarıyla, çoluk çocuk inşallah güzel bir Ramazan
ayı geçirir, kulluk vazifelerimize hız verir, mânevî kazanç mevsimi olan
Ramazan'ın bereketinden, rahmetinden yararlanmayı biliriz.Dünyanın bin
türlü buhranlar geçirdiği, insanlar arası sıkıntılı ve çirkin ilişkilerin
yaşandığı, kan, şiddet, zulüm ve haksızlıkların yapıldığı günleri yaşıyoruz
maalesef. Oysa bu dünya kimseye baki değil ki, lüzumsuz hevesler
peşinde koşalım, birkaç günlük zaman için başkalarının hukukuna
tecavüz edelim.O halde, Allah'a inanan, O'na inandığı için O'nu istediği
gibi yaşamak zorunda olanlara çok görev düşüyor...İnsanlık onuruna
yakışır tarzda yaşamanın, insanca kabre doğru yol almanın, hayvandan
farklı olmamızın takdiri içinde olmanın yollarını sergilememiz
gerekiyor.Benlik, gurur ve egolarımızı tatmin için günahlara
bulanmayacak örnek insanlar lâzım bu dünyaya... Fıtrat kanunlarına aykırı
yaşayanların sonu muhakkak ki, pişmanlık ve zarardır.Oysa biz ebedî
saadeti istiyoruz... Biz Rabbimizin rızasına talibiz. Meğer ki, O'ndan
uzaklaşmayalım. O'nun istediği tarzda yaşayalım.Allah'ın merhametine
nail olabilmemiz için, bırakın başkalarını, önce biz kendi kendimize,
çocuklarımıza merhamet edelim... Kendine merhamet eden, inanıyorum ki,
o duygusunun içerisine başkalarını da katacaktır.Ramazanınız mübarek
olsun.Ramazanımız hepimiz için hayırlara vesile olsun. Bu ayın hürmetine
birbirimize duâlarımız eksik olmasın.

Hülya Yakut Üstündağ, 29 Kasım 2000, Yeni Asya


--------------------------------------------------------------------------------