ÇEKİŞEN DÜNYALAR
Acıyan O, gözeten O, gerisi hep hissiz,
Yaratan merhametli, gerisi merhametsiz.
Kalbler derin bir şevkle O’nu hecelemekte..
İnançsız dimağlarsa, ömür boyu hayrette:
Yapayalnızlar, beşikten tâ mezara kadar,
Bilsen bu kara yalnızlıkta ne ızdırap var..?
Dünyası derin kuyu, sonu ölüm çukuru,
Yollar zaman tüneli, boru içinde boru.
Önde karadelik, arkada ölüm ejderi,
Ne bir adım ileri, ne de bir adım geri...
Ufku şafak bilmez, hazan sarmış baharını,
Bedbinlik, ümitsizlik karartmış her yanını.
* *
Bizim dünyamız tül pembe: Mavi, kırmızı, mor,
Her yerde renkten cümbüşler O’nu heceliyor.
Çevremiz pırıl pırıl nûr, buğu buğu huzûr,
Yer-gök tam armoni, her yanda ayrı bir sürûr!..
Kevserler çağlıyor, kevserler etrafında biz,
Suyu kesilmez çeşme akıyor sessiz sessiz...
Hiç durma sen de yürü bu iklime ve kurtul..!
Kulluklardan sıyrıl, sadece Allah’a kul ol!
Her şeyde bir ölgünleşme, her şeyde tükeniş,
Tek çare; koş ölümsüzler kervanına yetiş!