AKYOL
Gördüm nûrlu geleceği rüyâmda bir gece,
Işıklar yağıyordu her tarafa sessizce...
Âhenkle işleyen bir saat gibiydi işler;
Bir bir silinip gitmişti asırlık teşvişler...
İnsanlar birbirine yürekten bakıyordu;
Somaki musluklardan kevserler akıyordu.
Tertemiz çehreleriyle geçerken kudsîler,
Ümitlerimize birer fer salıp geçtiler.
Yeni bir dünya kuruyorlardı; harıl harıl...
Her taraf gökle yarışır gibi; pırıl pırıl!
Geçtikçe tekmil bu şimşek bakışlı yiğitler,
Anladık, muştusu verilen zamanmış meğer.
Civanlar gördüm yüzlerinde gariplik rengi,
Hükmettim ki bunlar, o ilk kudsîlerin dengi.
Dolaştım her tarafı usanmadan, bezmeden;
Ziyâ içenlere erdim bir ulu çeşmeden...
Şükranla gerilip gezenler vardı kolkola..
Sonra teker teker ulaştı herkes AKYOL’a...