Sayfa 4/22 İlkİlk ... 23456 ... SonSon
217 sonuçtan 31 ile 40 arası

Konu: Kırık Mızrap 1 - 2

  1. #31
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    UHREVÎ ESİNTİLER



    Hissediyorum yavaş yavaş ihtiyarlığı,

    Çatladı artık hayat rüyâsının billûru;

    Kirpiklerimin ucunda ötelerin nûru;

    Bir başka aydınlık görüyorum yaşlılığı...



    Gençlik tutkularından uzak, hep ötelerde,

    Tülleniyor gözlerimde Sonsuz’un serhaddi;

    Zaten bir zaman rûhumu saran hayalimdi,

    Şimdi gönlümde ağaran şeyler perde perde...



    Artık ne şafak arzusu, ne akşam tasası;

    Yok düşüncemde hiçbirinin o eski yeri;

    Aynı şey bence dünyanın lezzeti-kederi,

    Meltemi-sabâsı, kasırgası-fırtınası.



    Ne eski köşkler, ne de şimdiki gökdelenler,

    Ne kırların lâlesi, zambağı, papatyası;

    Ne yokluğun acısı, ne varlığın safâsı;

    Ne de İrem Bağları gibi o mâmûreler..



    Hiçbiri bana bir şey anlatmıyor kendince.

    Felek devirdi hepsinin kâsesini bir bir..

    Şimdi artık dalga dalga derûnumda tekbir:

    “Allah bes bâki heves!” işte hayat bu, bence.



    Geceler gündüzlerle içiçe ve aydınlık,

    Yıllarca kaderden beklediğim buymuş meğer;

    Uğrunda bin ömür fedâ edilmeye değer,

    Bir dünya ki, yok hiçbir köşesinde karanlık...



    Elvedâ gece gazelhanlığına, elvedâ..!

    Ve yarasalar yarasalarla kalsın artık.

    Işık dalgaları içinde yüzerken varlık,

    Karanlığa türkü söylemek bir kuru sevdâ...






  2. #32
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    RÛHUN RÂBITALARI



    Taptaze bir bahar tütüyor az ötelerde,

    Şimdiden duyguları tentene gibi sarmış.

    Güneşi hiç batmayan o sırlı tepelerde,

    Meğer bir başka gündüzün şafağı ağarmış!



    Ürperten manzarasıyla hassas sînelerde,

    Birer doldurulmaz derinlik oyan geceler;

    Aydınlığa açık gönüllerde, perde perde,

    Gündüz gibi ağarır, hep Cenneti heceler...



    Akşam olunca tüllenmeye başlar emeller,

    Arzular tatlı rüyâlara dönüşür çağlar.

    Rûh bu hülyâ içinde düşer, kalkar ve bekler;

    Hep Sonsuz için inler, hep Sonsuz’a dil bağlar.



    Ufuklar kararsa da onun ziyâsı sönmez.

    Bir renk ve ışık dünyasına doğru şahlanır..

    Erilmezlere yelken açar, geriye dönmez;

    Hep rûhlarla uçuşur, ışıkla kanatlanır...



    Burada, yer göğe, dünya ukbâya dönüşür;

    Ve bu hisle varlık bitevî baygın görünür.

    Rüzgâr kahkahalarla eser, renkler gülüşür,

    Bu duyguyla insan ebedîliğe bürünür...



    Artık ne hicranlı akşam, ne ağlayan hazan..

    Rûhun râbıtalarıyla her yan masmavidir.

    Her seste bir ölümsüzlük nağmesi nümâyân..

    Bu iklimde her fâni âdeta semâvîdir...



    Aşk ve vuslat ihtiyacıyla var olan insan,

    Ömür boyu hep bu hislerle yoğrulur durur.

    Gönlünde buğu buğu billûrlaşan mânâdan,

    Öteleri duyar ki, bence murat da budur.




  3. #33
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    YAKÎN GELİNCEYE DEK



    Rûha açılan kapı,

    Ötede sırlı yapı;

    Çileli yolun sonu,

    Yolların en uzunu..

    Her yanda mavilikler,

    Her köşede şenlikler,

    Üstüste göğe doğru,

    Yolda ışık ve buğu.



    Şimşekler oynar yer yer,

    Rüzgâr öfkeyle eser.

    Nûrlar yağar ardından,

    Nûrlandırır Yaradan.

    Bulutlanır semâlar,



    Zikzaklaşır düz yollar.

    Kararında kalmaz hiç,

    Ne keder ne de sevinç:

    Elemler, zevklere denk,

    Yakîn gelinceye dek.



    Bedenin yüzü yerde,

    Rûhun ki tâ göklerde..

    O büyük gün ilerde,

    Doğmakta perde perde...






  4. #34
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    İNANCIN ATLAS İKLİMİ



    İnançsızlık yolunda bir gece garipliği,

    Sarar bütün ufukları zulmet perde perde,

    Bir zifirî karanlık ki rûh müptezelliği,

    Kesmiştir yolu kara delikler az ilerde..

    İmana hasret gidilen her yerde.



    Hülyâ, âdeta karanlıkta dönen bir dolap,

    Ne gelenden bir haber ne gidenden bir iz var...

    Yeis bir derince kuyu ve ötesi serap,

    Sam gibi eser o iklimde esince rüzgâr..

    Bütün varlık kaos, eşya sitemkâr...

    * *





    İnananların ufku gökyüzü gibi parlak,

    Hep bir sırlı derinleşmekte “ân”lar, saatler..

    Yeryüzü güzellikler meşheri yaprak yaprak;

    O iklimde her yol Cennete doğru ilerler.

    Yollarda şahlanmış, gökçek yüzlüler...



    Tül tül bulutlar altında bitmeyen bir bahar,

    Salar kendini rûh uyanılmaz bir uykuya;

    Gönül yaydan boşalan ok, şikârını arar;

    Gittikçe tüllenir karşı ufukta bir ziyâ..

    Daha ileride sırdan bir deryâ...



    Sonsuza yelken açılır bu derin hülyâda,

    Ne düşler yeşerir bin bir hâtıra zevkiyle;

    Sonra vuslata ererler bu tatlı rüyâda,

    Sînelerinde duyulan sonsuzluk şevkiyle..

    Gâye O, diğer her şey bir vesile...






  5. #35
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    HÜLYÂLARDAKİ GERÇEK



    Oturdum hayalimle o eski bahçelerde,

    Bir devri şen-şakrak yaşadığımız yerlerde..

    Ne tatlı rüyâlara açıldım perde perde,

    Saadetlerle coştuğum kutlu tepelerde..

    Hayalimle oturdum o eski bahçelerde...



    Derken gözümde bütün eşyâ bir bir silindi,

    Bin hâtıra zevkiyle gökten baharlar indi.

    Cennet yamaçları gibi renkli ve derindi;

    Sanki şafağın ağaran dağları gerindi,

    Derken gözümde bütün eşyâ bir bir silindi..



    Yollar parıldıyordu az ötede gümüşten,

    Yolda ışık vardı geçmişteki tatlı düşten..

    Düşler, mesajlar sunuyordu öze dönüşten;

    Tam sînelerdeki med vakti bu köpürüşten,

    Bir yol parıldıyordu az ötede gümüşten.



    Saldım kendimi bir âleme ki, yok serhaddi,

    Silinip gitti hayalimden ne varsa maddî..

    Hummâlı gözlerimde yaz rüyâları şimdi,

    Çocukluğumdan beri kurduğum emelimdi.

    Saldım kendimi bir âleme ki, yok serhaddi...




  6. #36
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    GÜNEŞ DOĞACAK



    Ey mâyesi nûrla yoğrulmuş millet!

    Hele dişini sık az daha sabret!

    Aman, sönmesin sînendeki himmet!

    Son durağın “devlet-i ebed müddet”...



    Hiç durma yürü ki, yollarda gözler!

    Durmuş şehit baban yolunu gözler

    Geril, koş! Seni bekliyor pürüzler

    Yürü ki sevinsin kederli yüzler..!



    Belli, dâvâ büyük yollar da uzun;

    Ne gam! Yolcusu olmuşsun Sonsuz’un.

    Kutlu Rehber bu yolda kılavuzun..

    Lafı mı olur artık, karın-buzun..!



    Nasıl olsa bir gün güneş doğacak;

    Çevreye yeniden nûrlar yağacak;

    Dağ-dere, ova-oba bucak bucak,

    Işık gelip karanlığı boğacak...




  7. #37
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    O’NUN DÜNYASINDA




    EZELÎ NÛR



    Nûrdan çehrendeki bu nikâp da ne?

    Güneşlere taç giydiren ışıkken,

    Hep hicranla bunca yıl bunca sene

    Geçmiş gidiyor.. baharlar beklerken...



    Doğ rûhlara arştan gelen burhanla!

    İnlet dört bir yanı altın sadânla!

    Hayat üfle sihirli râyihanla!

    Hak adına üfül üfül eserken.



    Konuş ki hatipler haddini bilsin!

    İlâhi nefhanla rûhlar dirilsin..

    Erilecek zirvelere erilsin

    Başlamış gökler de bunu dilerken..



    Ey mukaddes Kitap, ey ezelî nûr,

    Ey iklimi ziyâ, etrafı huzûr;

    Son demde bir kere daha ne olur,

    Ağar, ışık karanlığı boğarken.!



    Bahar olmasa da sonbahar olsun,

    Cihanlar tekmil âvâzınla dolsun;

    Yeniden nâmın her yanda duyulsun!

    Şu fâni ömürlerimiz biterken...





  8. #38
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    GÖNÜLLER TAHTIN



    Rahmet olarak doğdun zahmetlerle büyüdün,

    İnâyet oldun bize, inâyettin Ezelden..

    Bir uğraktı bu dünya, gelip O’na yürüdün,

    Işık verdin âleme, ışık aldılar Senden.



    Karanlıktı cihanlar vilâdetinden evvel,

    Çehrenden akan nûrdan aydınlandı dört bucak..

    Rûhlara saldığın irfan dünyalara bedel,

    Uyandık sayende, insanlık da uyanacak!.



    Bir kurtuluş sabahında kurtuldu insanlık tekmil,

    Takılıp yolda kalanlara yazıklar oldu..

    Bir hamlede ettin zulmeti ışığa tebdil,

    Silindi kasvetler her taraf nûrlarla doldu.



    Otağın bütün cihan gönüllerimiz tahtın,

    Bir sultanlık kurdun ki Süleyman’dan ileri;

    Gıptalarla anılır gökte zümrütten bahtın,

    Tebessümler yağıyor doğduğun günden beri.



    Sayende cennete dönen bu düşkünler bağı,

    Şimdi dağınık zülüflerin gibi târumâr;

    Toprak nemrut bitiriyor, çağ firavun çağı,

    Küfür ve ilhatla esiyor esince rüzgâr.



    Teşrifinle şevke gelmişti bütün felekler,

    Bugün simsiyah çehresiyle her zaman zâr zâr..

    Yollar garip, yolcular düşüp kalkar, emekler,

    Dudaklarının suyuna susamış yaz, bahar...



    Bak kıyamet ışığı var aynalarda bugün;

    İblis keyfinde; cehenneme körük çekiyor

    Bu üstüste kasvetten göz nemli, gönül üzgün..

    Kalk bunlara bir “dur” de, de ki zaman geçiyor.



    Tanyeri ağaralı bir hayli zaman oldu,

    Yolunu bekleyenlerin canları dudakta;

    Bilmem yolda mısın, ışığın rûhlara doldu!

    Ümitle çarpıyor sîneler, gözler ufukta...




  9. #39
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    BENİ YALNIZ BIRAKMA



    Gönlüm gözüm Senin ile açılır,

    Geçilmezler Senin ile geçilir,

    Adın anılınca nûrlar saçılır;



    Doğ rûhuma beni hasretle yakma!

    Hak aşkına kulun yalnız bırakma!



    Ben bir kapıkulu, Sen de Sultansın,

    Yolda kalmışlara Hak’tan emansın,

    Ben bir ceset isem, Sen onda cansın;



    Doğ rûhuma beni hasretle yakma!

    Dost aşkına kulun yalnız bırakma!



    Âşıklar ararlar Seni her yerde,

    Dudağın şerbeti dermandır derde..

    Ben bir dertli isem dermanım nerde?



    Doğ rûhuma beni hasretle yakma!

    Hak aşkına kulun yalnız bırakma!



    Bir yüzü karayım pek çok vebâlim,

    Düşe-kalka, kalmadı hiç mecâlim..

    Bilmem ki ötede ne olur hâlim..?



    Doğ rûhuma beni hasretle yakma!

    Hak aşkına kulun yalnız bırakma!



    Bir zaman mevsimler bütün bahardı,

    Korkarım o günler bir bir karardı..

    Merhamet! Yollarım bir sarpa sardı..



    Doğ rûhuma beni hasretle yakma!

    Dost aşkına kulun yalnız bırakma!






  10. #40
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    GÖNLÜMÜN GÜLÜ



    Seni seven her rûh uludur Yâ Resûlallâh!

    Gözü-gönlü her an doludur Yâ Resûlallâh!



    Cemâlin pertevinden zerre şevk alan billâh,

    Kapının ayrılmaz kuludur Yâ Resûlallâh!



    Bekler mi başka iltifat bezmine erenler,

    Semtinde gözler buğuludur Yâ Resûlallâh!



    Çevrende uçup şem’ine pervâne dönenler,

    Rûhların onlar bir koludur Yâ Resûlallâh!



    Uçuşur ikliminde altın kanatlı kuşlar,

    İklimin kuşların yoludur Yâ Resûlallâh!



    Huzûrunda senin her zaman buruktur başlar,

    Rûhları sana kuruludur Yâ Resûlallâh!



    Seni görmek mü’minlerin büyülü rüyâsı,

    Gören gönül hep huzurludur Yâ Resûlallâh!



    Dîdârın bu garip kıtmirin tatlı hülyâsı,

    O hülyâ gönlümün gülüdür Yâ Resûlallâh!




Sayfa 4/22 İlkİlk ... 23456 ... SonSon

Benzer Konular

  1. Kanadı kırık bir kuş gibiyim.
    By SiLa in forum Dua Deryası
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 29.06.09, 10:58
  2. Kırık testi
    By BaRLa in forum Risale-i Nur'u Yeni Tanıyanlara
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 19.06.09, 17:26
  3. MÜseddes–İ na’t–i ŞerÎf–İ nebevÎ
    By emacid in forum Sevgi Defteri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01.06.09, 20:57
  4. Kanadı kırık bir kuş gibiyiz
    By SiLa in forum Dua Deryası
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 11.10.08, 09:53
  5. Beli Kırık
    By SiLa in forum Bisküviler - Kurabiyeler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05.07.08, 19:40

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •