e. Toplumlararası Rabıta Irkçılık ve Şovenizmdir
Kur’ân dışı terbiyenin fertler ve toplumlar arası kabul ettiği en önemli rabıta kaba ırkçılık ve bazen de –bu asırda çokça şahit olduğumuz gibi- temelinde tamamen “iştirak” fikri olan şuyûiyye ve komünizmdir. Bu telakkiler, toplumu bu rabıtalarla bir araya getirmeyi düşünürler. Halbuki ırkçılık, şövenizm ve benzer cereyanlar başkalarını yutma esasına göre plânlanmışlardır ve öyle hareket ederler. Mesela komünizm, karşısındaki bütün sistemleri yutmaya göre programlanmıştır. Faşizm veya Nazizim, karşısındaki bütün sistemleri yutmakla beslenmeye plânlandığını yakın tarih göstermektedir. Evet bu terbiye anlayışının, birinci ve ikinci cihan harplerinde ortaya koyduğu netice bütün vuzuhu ve şenaatiyle ortadadır.
f. Kuvveti Esas Alır
Kur’ân dışı sosyal ve felsefî sistemlerde nokta-i istinat kuvvettir. Kim kuvvetliyse o haklıdır ki, bu da tam bir firavun ahlakıdır. İnsânî değerlere saygılı olmayan kuvvetin işi tecavüzdür. Meseleyi kuvvet prensibiyle ele alan, herşeyi kuvvete bağlayan bir insanın tecavüzden kendini alıkoyması çok zordur. İnsanlık, hususiyle yirminci asırda yağın yığın bunun örneklerini yaşadı. Öyle ki fertlerin saldırganlığı bir yana, toplumlar dahi sadece birbirini yiyip bitirme içgüdüsüyle hareket etmeye başladılar. Kur’ân dışı ahlakın onların ruhlarında yaptığı tahribatın tesirleridir ki, müminlerde dahi adeta bu olumsuzluğun radyoaktif tesiri mahiyetinde çeşit çeşit menfilikler zuhur etmeye başladı.