Hasta ruhlar

Bir insan, devamlı kendini anlatma, kendini beğendirme lüzumunu duyuyorsa, o Allah'ın hasis bir kulu demektir. Her fırsatı kendisi için değerlendirmeye kalkanlar, hem aklen, hem ruhen, hem de itikadî açıdan noksan ve marazlı zavallılardır. Millet sana teveccüh ediyorsa, sana bir alaka gösteriyorsa, bu krediyi ancak dinin için, Allah'ın ismini yüceltmek için kullanabilirsin.



Yorgunluk

Biz aslında kulluktan yana bir yorgunluk yaşıyoruz. Hepimiz yorgun asker gibiyiz, adeta ibadetlerden yorulmuşuz. Bir bıkkınlık var. Müslümanlığa çok avamca bakıyoruz. Kalblerimizde onu çok daraltıyor, sığlaştırıyoruz. Bütün Ramazan boyunca ekranlarda bir şeyler konuşuldu, din anlatıldı ama hiçbirisi yeni müslüman olmuş bir zenci kadının konuştuğu kadar anlamlı konuşmadı. O ne güzel şuur, meseleleri ne güzel kavrama…

Biz ülfetin zebunu olmuşuz. Değerler gözümüzde renk atmış, matlaşmış; içimizde heyecan uyarmıyor. İbadetleri şeker*şerbet yudumlar gibi eda edemiyoruz. Nedir bu mekr*i ilahî bilemiyorum? Neden duyamıyoruz? Neden heyecan yok? Her namazda cemaattan bir*iki insanın içi geçse bu konsantrasyon ruhlarda çok şey ifade edebilir. Ama neden olmuyor, bilemiyorum?