Son Şahitler 2.Cild s. 369
KÂMİL ÇALIŞKAN
"Ailece Nur cemaatinin içinde olduğumuz için, Üstada gidip gelirdik. Küçük de olsa ufak tefek vazifeler oluyordu. Üstadı görüp ziyaret etmemiz birkaç defa değildi. Emirdağ'a geldiği zaman hizmetine koşardık. Amcalarım ve amza çocukları, hep ilgilenirdik. Üstadı ilk görmem çocukluğumda olmuştu. l948'de ilkokul dördüncü sınıftaydım. Su taşımak temizlik yapmak ve gazete almak gibi vazifeler yapardım.
"Bir defasında bana hususî bir vazife vermişti. O yıllarda Eskişehir'de deprem olmuştu. Üstad beni çağırttı. Ben hemen Üstada koştum. Asıl adım Kemal olduğu halde bana hep Kâmil derdi. Bana dedi, 'Kâmil, Eskişehir'e git, oradaki kardeşlerin durumunu öğren, eğer kalacakları yer yoksa, onlara söyle buraya gelsinler.'
"Ben gidip, Nur talebelerini gördüm. Durumları iyi idi. Üstadın selâm ve davetini bildirdim. Onlar 'Durumumuz iyidir. Üstada çok selâm söyleyiniz' dediler. Ben de görüp Emirdağ'a geldim. Biraz geç kalmıştım. Üstad beni merakla beklemişti. Gelince Üstada durumlarının iyi olduğunu ve selâmlarını , hürmetlerini söyledim.
"Ben daha ziyade Üstad Emirdağ'dayken görüşüyordum. Isparta'ya Üstadı görmek için iki-üç defe gitmiştim.
"Ceylân Ağabey Üstadın resmini çekti"
"Bir defasında Üstadla birlikle Kapaklı semtine, su getirmek için gitmiştik. Mahmud Amcam, Ceylân ve Zübeyir Ağabeyler de vardı. Çok zamanlar oraya gider, biraz dinlenir, sonra da su alır getirirdik. Ceylân Ağabeyin elinde bir fotoğraf makinası vardı. Ceylân Ağabey Üstadın resmini çekmek istemişti.
"Üstad 'Keçeli' diyerek eğilip yerden bir taş kaldırdı. 'Keçeli, ne yapıyorsun?' diyerek, tebessüm etti ve kolunu indirdi. O zaman yarı şaka ve yarı kızma hali vardı. Tabiî, Ceylân Ağabey fotoğrafı çekti.
"Üstad sık sık arabayla kıra çıkardı. Tabiî, devamlı takip ve tarassut altında bulunuyordu. Kırlara çıktığı zaman da takip ediyorlardı, ama zahiren, fiilî birşey yapmıyorlardı.
"Adnan Menderes Emirdağ'a geldiği zaman Mahmud Amcam, Ceylân Ağabey ve ben karşılamaya gitmiştik. Bizim arabamız Menderes'in arabasının hemen arkasındaydı. Yanımıza bayrak da almıştık. Menderes Üstadın evinin önünden geçerken, arabayı durdu. Üstad da pencereden dua ediyordu. Üstadla karşılıklı selâmlaştılar. Selâmdan sonra da okula doğru gittiler.