HAFIZ NAMIK ŞENEL
Üstandın ilmî dehası
"Diyanet İşleri eski Başkanı Ahmed Hamdi Akseki, Üstad Hazretlerinin kardeşi Abdülmecid Efendiyi Ankara'ya çağırıyor. Ve bazı meseleler soruyor. Abdülmecid Efendinin verdiği cevaplara hayran oluyor. 'Bediüzzaman mı daha alimdi? Yoksa siz mi daha alimsiniz?' diyor.
"Abdülmecid Efendi, 'Ben Seyda'yı gökteki kıvılcımlar kadar fark edebiliyorum. Üstadı anlayamıyorum. Seyda bütün kâinatı didik didik etmiş, içine bakmış' diyor. Üstad Hazretlerinin ilimdeki dehasını bu şekilde anlatıyor.
"Hattâ Akseki 'Ben Abdülmecid Efendi gibi âlim görmedim' diyor. Abdülmecid Efendi ise Üstadı anlayamıdığını söylüyor.
Hırsızın tevbesi
"Emirdağ'da Seydi Yüce isminde bir zat vardı. Lakabına 'bomba' derlerdi. Bu adam bir gün koyun hırsızlığı yapmış. Sabahın erken saatlerinde koyunu almış, Adaçalı'dan aşırıyormuş. Bediüzzaman da Adaçalı'ya gidiyormüş. 'Şu zatın elini öpeyim' diye arkasından süratle yürümüş. Bediüzzaman normal adımlarla yürüdüğü halde ona yetişemiyormuş. O kadar uğraştığı halde yetişememiş. Sonra bana geldi ve kendisini Bediüzzaman'la görüştürmemi, bütün kötü huylarını terk edeceğini ve tevbe edeceğini söyledi. Ben de Zübeyir Ağabeye söyledim. O da Üstada söylemiş, Üstad Hazretleri de kabul etmiş. Bunun üzerine Bomba Seydi Üstada gidiyor ve bütün hatalarını anlatmaya çalışıyor. Üstad ise 'Günahlarına tevbe et, ben de senin duanın kabul olması için Cenab-ı Hakka dua edeceğim' diyor. Bomba Seydi de tevbe, istiğfarda bulunuyor.