"Üstad hayatının sonunu Isparta'da geçirmek istiyordu"
"Daha önceden ifade ettiğim gibi Samsun'da hapiste iken haber almıştım: Hz. Üstad, Emirdağ'dan Isparta'ya gitmiş ve orada yerleşmiş diye... 1953 senesinde... Bu gelişleriyle yeni bir hizmet safhası açılıyordu Nur dairesinde, âlemde... Daha senelerce evvel, ömrünün sonunu Isparta'da geçirmeyi temenni etmişti. 'Gaye-i hayalim' diyordu. Barlalı Sıddık Süleyman ve Şamlı Hafız'a yazdığı mektuplarında da temennisi bu idi. Ahir hayatını Isparta'da geçirmek...
"Hapiste iken, 1953'ün sonbaharında samimi bir halet ve hasret içinde Üstadımın Isparta'ya gelişini tebrik eden bir mektup yazmıştım. O mektubu muazzez Nur Üstad Tiryak Risalesîne koydurmuş, neşrettirmişlerdi.
"Samsun'dan sonra bir ay Eflâni'de kalıp, tekrar lütf-u İlâhî eseri Isparta'ya Hz. Üstadın huzuruna vardığımızda Tahirî, Zübeyir, Ceylan, Bayram beraber idiler.
"Zübeyir, Abdullah, Hüsnü, ben Samsun'da iken tevkif edilip Urfa ve Isparta cezaevlerinde üç ay kadar kalmışlar. Tahliyeden sonra Abdullah ve Hüsnü kardeşler yine Urfa'da kaldılar. Zübeyir istifa edip Üstadımızın hizmetine geliyor. Bu mektubunda Üstadımız buna temasla:
"Hakikî fedakâr Zübeyir, en lüzumlu ve hizmete şiddet-i ihtiyacı zamanında buraya imdadıma geldi. Yoksa Isparta'da o sistemde birisini isteyecektim' diye buyurmuştu.