ARKADAŞINI AL, BERABERCE CENNETE GİRİN!!
Hz Enes (ra) anlatıyor:

Resûlüllah (sav) ile beraber bulunuyorduk Bir ara azı dişleri görülecek şekilde gülümsedi Sebebini sorduğumuzda şöyle buyurdular:

-Ümmetimden iki kişi Allâh'ın huzuruna gelirler

Birisi,

-Yâ Rab, benim bunda hakkım var; hakkımı bundan al, bana ver, der

Allah Teâlâ da ötekine,

- Hakkını ver, buyurur

Adam,

-Yâ Rab, bende sevap nâmına bir şey kalmadı, der

Cenâb-ı Hakk,

-Baksana, bu adamın sevabı kalmadı, ne dersin? buyurur

Adamcağız,

- O halde benim günahlarımdan alsın, der

Resûlüllah (sav) Efendimiz bunu anlatırken gözleri yaşardı ve, 'O gün büyük bir gündür İnsan; günâhının alınmasını ister' dedi

Bunun üzerine Allah Teâlâ hak sahibine,

-Başını kaldır ve cennete bak, buyurur

Adamcağız,

- Yâ Rab, inci ile işlenmiş, gümüşten ve altından köşkler görüyorum Bunlar hangi peygamber, hangi sıddîk veya hangi şehitler içindir? der

Allah Teâlâ,

-Bunlar, bana ücretini verenler içindir, buyurur

Adamcağız,

-Bunların hakkını kim ödeyebilir? der

Hz Allah,

-Sen istersen bunlara sahip olabilirsin, buyurur

Adam,

-Nasıl olur, yâ Rab? deyince,

Cenâb-ı Hakk,

-Hakkını bu adama bağışlamakla, buyurur

Adam,

-O halde ben bunu affettim, der

Allahü zû'l-Celâl hazretleri de,

-Arkadaşını al, beraberce cennete girin, buyurur

Sonra Resûlüllah (sav) Efendimiz,

'Allah'tan korkun, Allah'tan korkun ve siz de kendi aranızı düzeltin Bakınız, bizzat Hazret-i Allah mü'minlerin arasını buluyor' buyurmuşlardır