Besmele, şerefli kitapların, saygın mektupların şeref ve saygınlık belgesidir. Zira Hz.Süleyman (a.s.) peygamber, Sebe kraliçesine gönderdiği şerefli mektubuna Besmele işe başlamıştı.
Bismillah, Yüce’ın eşsiz ve benzersiz yaratma gücünü bildirmekte; er-Rahman er-Rahim ise, O’nun tüm işlerini en güzel biçimde ve yerli yerince yaratmasına işaret etmektedir. Şöyle ki, tüm her şey O’nun dilemesi ve kudretiyle olur; O’nu birleyen de O’nun yardım ve inayetiyle O’nu tevhid eder.
Besmele, her kulun şifası, hakikat yolcusunun ışığı, kendini kaybedenin dinginlik anı, vecd ehlinin imtihanı,’tan korkanın hediyesi, arifin teselligahı, tevbekarın sığınağı, talibin aradığını bulduğu kapıdır. Evet ariflerin gönlü, ancak Besmeleyle ferahlar, korkuya kapılanların derdi çilesi, ancak Besmeleyle sona erer.
Besmele, bazılarının aklını istila eder ve onlar o sayede idrak eder; bazılarının da gönlünü istila eder, onlar da o sayede kendinden kurtulur. İdrak edenler, o Yüce Yaratıcı’nın açık delillerinin aydınlığında görüp idrak eder; kendinden geçenler de O’nun azametiyle geçerler. Şöyle ki alim olan, O’nun delilleri ışığında yol alır ve bu sayede aklettiği gerçeklerin ışığında huzura eder. Arif ise, vuslat yolunda O’nun ilahi tecellilerinin aydınlığında kendinden geçer.
Besmele, bazılarında önce talep, sonra da tarab/sevinç içerisinde çırpınmaya neden olur. Kimilerinde ise önce hüzün, sonra da kaçışa neden olur. Şöyle ki, ümitle Besmele’yi işiten, O’nun rahmetini aramaya koyulur, o sırada onun kulakları rahmet nameleriyle çınlar. Korku ile onu işiten ise, önce O’nun azabının korkusuyla irkilir, sonra da O’na kaçar.
Bismillah,ile demektir. Ariflerin gönlü,
ile ışır. Aşıkların gönlü de onunla yanar tutuşur. İşte o arifler için O’nun sevgisi, aşıklar için de O’nun eşsiz cemalinin sevdası vardır.
Besmele’yi işiten abid, ancak’ın korumasına şükreder; salik O’nun rahmetini bulur. Onu gerçekten anlayan arifin gönlü, yakınlaşma esintileriyle buhurlanır; ona tanıklık eden muvahhidin kanı, O’dan ayrı kalmanın endişesiyle damlamaya başlar.