Müezzinlerin piri
Ezan İslam'ın şiarlarından, sembollerinden biridir. Okunduğu bölgede Müslümanların varlığının bir işaretidir. Ve tevhidin, imanın, Allah'ın büyüklüğünün, Hz. Muhammed'in Resul oluşunun bir haykırışıdır. İşte bu haykırışı ilk yapan Bilal-i Habeş'idir.
Ezandan önce Müslümanlara namaz vaktinin gelişi; "es-Salah, es-Salah, Haydi namaza..." nidasıyla duyurulurdu. Ama aslında tam olarak duyurulamıyordu. Efendimiz (sav) ashabıyla istişare eder. Bazıları 'çan çalalım' der. 'Hıristiyan âdetidir' diye kabul edilmez.
Teklifler ve reddedilişler peş peşe gelir: -Boru çalalım, -Yahudi âdetidir. -Ateş yakalım, -Mecusi âdetidir. -Namaz vakti yüksekçe bir yere bayrak asalım, -Bu da hoş değil, üstelik gece görülmez.
Bir karara varılamadan Müslümanlar dağılır. Sabah namazı vakti Ensar'dan Abdullah bin Zeyd gördüğü bir rüyayı Resulullah'a anlatır. Efendimiz (sav): "İnşallah hak rüyadır, diyerek rüyadan duyduğu memnuniyeti dile getirir ve bu aşamada vahyin de talimatıyla emrini verir: "Abdullah Bilal'le birlikte kalk, sen gördüklerini Bilal'e söyle, Bilal ezan okusun. Çünkü O'nun sesi senden daha yüksektir. (Ebu Davud)
Ve o ilk ezandan sonra Resulullah vefat edinceye kadar hep Efendimizin (sav) müezzinidir.
Bilal-i Habeşi bir sabah vakti yine namaz vaktinin geldiğini Peygamber Efendimize bildirmek için evinin önüne gitmiş ve: "es-Salah..." diye seslenmişti. Biraz bekledikten sonra Efendimizin gelmediğini görünce Bilal, tekrar evin önüne giderek; "Esselatü Hayrün minen nevm, Namaz uykudan hayırlıdır" diye iki defa nida etmişti. Resulullah Mescide gelip Bilal'i görünce şöyle buyurur: "Bilal, bu ne güzel söz! Sabah ezanını okurken bunu da söyle..." (Ebu Davud)
Artık o günden bu güne kadar sabah ezanına hep bu söz eşlik etti. Ve Kıyamete kadar da devam edecek inşallah...