15. KUL HAKKI DIŞINDA BÜTÜN GÜ*NAHLARI AFFOLUR
Hem Kur’an’da hem de hadislerde, bazı amelle*rin/ ibadetlerin bazı günahları affettirdiği, onlara kefaret oldu*ğu belir*tilmiştir. “Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saat*le*rinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kö*tülük*leri (günah*ları) giderir. Bu, öğüt almak is*teyenlere bir hatır*lat*ma*dır.” (Hûd, 11/114) âyeti bu örneklerden sadece bir tanesidir. Bir çok hadiste de, bazı amellerin geçmiş bütün günahlara kefaret olduğu dile ge*tirilmiştir. Hatta bu konuda meşhur alim İbn Hacer el-Askalanî (773-852), Ma’rifetu’l- Hisali’l- Mükeffire liz-Zunûbi’l Mukaddimeti ve’l-Muahhire (Geçmiş ve Gelecek Günahlara Kefaret Olan Hususların Bilin*mesi) adında bir eser telif etmiştir. (Beyrut, 1990, 136 say*fa)
İşte şehitlik de, kişinin günahlarına kefaret olan, onları silen, Allah katında affettiren durumlardan biri, belki de en büyüğüdür. “Allah yolunda öldürülürsem günahlarım affolur mu?” şeklinde soru soran bir sahabeye Hz. Pey*gamber, “Evet. Eğer sabrederek, sevabını Allah’tan bekle*yerek ve öne atılıp geri kaçmayarak öldürülsen günahların affolur.” cevabını verdi. Biraz bekledikten sonra, soru so*ran kişiye, “Ne sormuştun?” dedi. Soruyu tekrarlayınca ona, “Evet, an*cak borç hariç. Bu noktayı Cebrail bana haber verdi.” buyur*du.[201] Borçlanma, bazen başvurulan normal bir iş olduğuna göre, burada geçen ve şehitlikle bile affolmayan borçtan kasıt, imkân olduğu ve vadesi geldiği halde ödenmeyen veya ödenmesi için geride ka*lanlara vasiyet bırakılmayan borç olmalıdır. Aksi tak*dirde, her borçlu aniden ölebileceği için, hiç kimsenin borç*lan*maması gerekir ki, bu da mümkün görünmediği gibi İslâm da böyle bir şey istememektedir. Ancak borcun ciddî bir risk olduğunu ifade etmeden de geçmemek gere*kir. Çünkü Hz. Peygamber’in bor*ç*lu kişilerin cenaze na*mazını kıldırmayıp sahabeye kıl*dırt*tığına dair rivayetler bulun*du*ğu gibi, borcun, sahibi ile cennet arasına perde olduğuna dair hadisler de bulun*mak*tadır.[202]
Hadiste geçen borç ifadesi içine bütün kul hakları*nın girdiği belirtilmiştir. Çünkü her kul hakkı, bir borçtur. Bazı hadislerde, kıyamette şehitten borcun da hesabının sorul*ma*yacağına dair ifadeler bulunmaktadır.[203] Özellikle deniz şehidi için şöyle denilmiştir: “Allah Taala, ruhların alınması için ölüm meleğini görevlendirmiştir. Fakat de*niz şehidinin canını bizzat kendisi alır. Borç dışında, kara şehidinin bütün günahlarını affeder. Deniz şehidinin ise, borcunu da affeder.”[204] Bu ve benzeri hadislerin şerhle*rinde, hak sahip*le*rine Allah tarafından haklarının karşılığı verilerek razı edilecekleri, dolayısıyla şehitten herhangi bir hesap sorulmayacağı şeklinde açıklamalar yapılmıştır. Diğer bir hadiste de Hz. Peygamber, “Kılıç hataları siler süpürür.” buyurmuş, ancak nifakı (münafıklığı) istisna etmiştir.[205]
Ayet ve hadislerden, kul hakkı dışındaki günahları af*fettiren şehitliğin, kâmil şehitlik olduğu anlaşılmaktadır. Ahiret şehidine gelince, büyük günahları affolmazsa bile, şehit sevabını alır, günahkar bir şehit olarak Allah’ın hu*zuruna çıkar ve şehitlik sevabının avantajıyla hesabı gö*rülür.