2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Ne İdik, Ne Olduk

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Ne İdik, Ne Olduk

    Ne İdik, Ne Olduk

    Faziletliydik:
    Kimsenin malına, mülküne göz dikmezdik. Kimsenin namusuna yan
    bakmazdık. Hırsızlık nedir bilmez, dilenciliği meslek edinmez, kimseyi de
    küçümsemezdik.

    Dürüsttük:
    Bir zamanlar, Londra Ticaret Odası'nın en görünür yerinde şu
    mealde bir tavsiye levhası asılıydı: " Türklerle alışveriş et, yanılmazsın."
    İtibarlıydık: Bir zamanlar, Hollanda Ticaret Odası'nın toplantılarında oylar
    eşit çıkınca, Osmanlılar la alışverişi olan tüccarın oyu iki sayılır, onun
    dediği olurdu.

    Temizdik:
    Yere bile tükürmezdik. Hatta, Osmanlı askeri teşkilatını Avrupa'ya
    tanıtmasıyla meşhur Comte de Marsigil, yere tükürmedikleri için atalarımızı şöyle eleştiriyor:
    "Türkler hiçbir zaman yere tükürmezler. Daima
    yutkunurlar. Bunun için de saçlarında sakallarında bir hararet olur ve
    zamanla saçları, kaşları, sakalları dökülür."

    Çevreciydik:
    Kurak günlerde ücretle adamlar tutup sokaktaki ulu ağaçları
    sulatır, göçmen kuşların yorgunluk atması için, saçak altlarına kuş
    sarayları yapardık. Bunlara öyle çok örnek var ki, saymakla bitmez.

    Harama el sürmezdik:
    Fransız müellif Motray, 1700'lerdeki halimizi şöyle
    anlatıyor: "Türk dükkânlarında hiçbir zaman tek meteliğim kaybolmamıştır. Ne
    zaman bir şey unutsam, hiç tanımadığım dükkâncılar, arkamdan adam
    koşturmuşlar, hatta birkaç kere Beyoğlu'ndaki ikametgâhıma kadar
    gelmişlerdir."

    Medeni idik:
    İngiliz sefiri Sir James Porter ise, 1740'ların Türkiye'si için
    şunları söylüyor: "Gerek İstanbul'da, gerekse imparatorluğun diğer
    şehirlerinde hüküm süren emniyet ve asayiş, hiçbir tereddüde imkân
    bırakmayacak şekilde ispat etmektedir ki, Türkler çok medeni insanlardır."

    Dosdoğruyduk:
    Fransız generallerden Comte de Bonneval ise, şu hükmü veriyor:
    "Haksızlık, murabahacılık [aşırı kâr koyma, tefecilik], inhisarcılık
    [tekelcilik] ve hırsızlık gibi suçlar, Türkler arasında meçhuldür. Öyle
    bir dürüstlük gösterirler ki, insan, çok defa Türklerin doğruluklarına
    hayran kalır."

    Hırsızlık nedir bilmezdik:
    Fransız müellif Dr. Brayer, 1830'ların
    İstanbul'unu getiriyor önümüze: "Evlerin kapısının şöyle böyle kapatıldığı
    ve dükkânların çoğunlukla umumî ahlâka itimaden açık bırakıldığı İstanbul'da
    her sene azami beş-altı hırsızlık vakası görülür."

    Ubicini, Dr. Brayer'i şöyle doğruluyor: "Bu muazzam payitahtta dükkâncılar,
    namaz saatlerinde dükkânlarını açık bırakıp camiye gittikleri ve geceleri
    evlerin kapısı basit bir mandalla kapatıldığı halde, senede dört hırsızlık
    vakası bile olmaz. Ahalisi sırf Hıristiyan olan Galata ile Beyoğlu'nda ise
    hırsızlık ve cinayet vakaları olmadan gün geçmez."

    Naziktik:
    Edmondo de Amicis isimli İtalyan gezgini, yine 1880'lerin "biz"ini
    anlatıyor bize: "İstanbul Türk halkı Avrupa'nın en nazik ve en kibar
    insanlarıdır. Sokakta kavga enderdir. Kahkaha sesi, nadirattan işitilir. O
    kadar müsamahakârdırlar ki; ibadet saatlerinde bile camilerini gezebilir,
    bizim kiliselerde gördüğünüz kolaylığın çok fazlasını görürsünüz."

    Cihana örnektik:
    Türkiye Seyahatnâmesi'yle meşhur Du Loir'un 1650'lerdeki
    hükmü şöyle: "Hiç şüphesiz ki, ahlâk bakımından Türk siyasetiyle medeni
    hayatı bütün cihana örnek olabilecek vaziyettedir."

    Şefkatimiz yalnızca insana yönelik değildi, hayvanları, hatta bitkileri bile
    kapsıyordu.

    Hayata karşı saygılıydık:
    Bu konuda dilerseniz Elisee Recus'u dinleyelim, bize 1880'lerdeki halimizi anlatsın:
    "Türklerdeki iyilik duygusu, hayvanları dahi kucaklamıştır. Birçok köyde
    eşekler haftada iki gün izinli sayılır. Türklerle Rumların karışık olarak
    yaşadığı köylerde ise, bir evin hangi tarafa ait olduğunu kolaylıkla
    anlayabilirsiniz. Eğer evin bacasında leylekler yuva yapmışsa, bilin ki o ev
    bir Türk evidir." (Küçük Asya, c. 9)

    Hayırseverdik:
    Comte de Marsigli'yi tekrar dinleyelim: "Yazın İstanbul'dan
    Sofya'ya giderken dağlardan anayol üzerine inmiş köylülerin, yolculara,
    bedava ayran dağıttıklarına şahit oldum."

    Aynı müellif, ceddimizin hayırseverlikte fazla ileri gittikleri
    kanaatindedir. Şöyle diyor: "Fakat şunu da ifade etmeliyim ki, bu dindarâne
    hareketlerinde biraz fazla ileri gitmektedirler. İyiliklerini yalnız insan
    cinsine hasretmekle kalmayıp, hayvanlara ve hatta bitkilere bile teşmil
    ederler."

    Bu tespiti, İslâm ve Türk düşmanı Avukat Guer misallendiriyor: "Türk
    şefkati, hayvanlara bile şamildir" dedikten sonra şu örneği zikrediyor:
    "Hayvanları beslemek için vakıflar ve ücretli adamları vardır. Bu adamlar,
    sokak başlarında sahipsiz köpeklere ve kedilere et dağıtırlar. Sokaktaki
    ağaçların kuraklıktan kurumasını önlemek için bir fakire para verip
    sulatacak kadar kaçık Müslümanlara bile rastlamak mümkündür."

    "Kaçık"lığın kaynağını da veriyor adam:
    "Birçokları da sırf azad etmek için kuşbazlardan kuş satın alırlar. Bunu yapan bir Türk'e, bir gün, yaptığı işin
    neye yaradığını sordum. Küçümseyerek baktı ve şu cevabı verdi: ''ın
    rızasını tahsile [kazanmaya] yarar.'"
    Ne dersiniz?

    Galiba, geçmişimizden uzaklaşmak, bize çok pahalıya patladı.

    İşte sorulmaya değer ve cevaplanması elzem olan soru:

    "Bizde, o zaman var olup da bugün olmayan nedir?

    Nasıl kaybettik?

    Nasıl buluruz?"

    Neler yapmamız gerekiyor ?

    Bize düşen görevler neler ?

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 18.904, Level: 87
    Points: 18.904, Level: 87
    Level completed: 11%,
    Points required for next Level: 446
    Level completed: 11%, Points required for next Level: 446
    Overall activity: 7,0%
    Overall activity: 7,0%
    Achievements
    yagmurdamlasi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Sitemizin Ninesi
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Mesajlar
    2.304
    Points
    18.904
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    19

    Standart

    Galiba, geçmişimizden uzaklaşmak, bize çok pahalıya patladı.

    İşte sorulmaya değer ve cevaplanması elzem olan soru:

    "Bizde, o zaman var olup da bugün olmayan nedir?

    Nasıl kaybettik?

    Nasıl buluruz?"

    Neler yapmamız gerekiyor ?

    Bize düşen görevler neler ?
    Yuvasız Kuşa Bile Dal Verip Yuva Kurduran Rabbim...Hakkımızda En Hayırlısı Neyse Bizlere de Onu Nasip Eyle. AMİN..


Benzer Konular

  1. Şehit olduk biz....Ağlama...
    By Konyevi Nisa in forum Asker
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 02.10.08, 15:13

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •