***
DIŞARDA
Points: 455.346, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 100,0%
Achievements


Taşında Kalbi var
Taşında Kalbi var
İnsânî duyguları sukut etmiş insanlara “taş kalpli” denildiğini duyardım ama 20. Söz’ü ilk okuduğumda taşlara bakış açım tamamıyla değişmişti. Taşın da bir kalbi olduğunu, hatta çok hassas duygularla paramparça olup ufalandıklarını, eriyip su olduklarını hayretler içinde okuduğumda “taş kalpli” ifadesinin ne kadar yanlış kullanıldığını ve taşlara haksızlık olduğunu düşünmüştüm.
Üstad Hazretleri “Öyle taşlar vardır ki, yarılır da aralarından sular akar”1 âyetini tefsir ederken bu âyetin mânen şöyle dediğini anlatır:
“Ey benîisrail! Bir tek mû'cize-i Musâ’ya (as) karşı koca taşlar yumuşar, parçalanır; ya haşyetinden (korkusundan) veya sürurundan (sevincinden) ağlayarak sel gibi yaşlar akıttığı halde hangi insafla bütün mû’cizât- ı Mûseviyeye (as) karşı temerrüt (inat) ederek ağlamayıp gözünüz cümud (donukluk) ve kalbiniz katılık ediyor?”2
Âyet-i Kerîme bir mânâsıyla Hz. Mûsa’nın (as) kavmi olan İsrailoğullarını yani Yahudileri ikaz ediyordu. Aklımız ve kalbimiz Gazze ile meşgul iken bunları okumak bize tâ o günlerden bu günlere kadar Yahudilerin kalbinde zerre miktar bir yumuşama olmadığını düşündürüyordu.
Yahudiler Hz. Mûsa’nın (as) gösterdiği mû'cizeler karşısında inat edip bir yumuşaklık göstermemişler, kutsal kitap Tevrat’ı da bozarak tanınmaz hâle getirmişlerdir. Oysa Hz. Musa (as) âsası ile taşa vurduğunda o taş parçalanarak on iki göz olup yaşlar akıtmıştı. Yine Hz. Mûsa’nın (as), kavminin iman etmesi için Cenâb-ı Allah’ı görme talebi üzerine Tur Dağı’nın paramparça olma hâdisesini de gördükleri halde, yine donmuş gözlerinde bir damla yaş, katılaşmış kalplerinde bir parça yumuşama görülmemişti. Birçok peygamberi öldüren, Hazret-i Meryem’e iftira eden de yine bu katılaşmış kalpli millet idi. Hz. İsâ’yı öldürmek isteyen ve İncil’i tahrif ederek tevhid inancından teslis inancına döndüren de bu Yahudi milleti idi.
Peygamber Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâm’a da çeşitli tuzaklar kuran ve öldürmeye teşebbüs eden yine taştan daha câmid, daha şuursuz olan Yahudiler idi. Kur’ân-ı Kerim’i de tahrif etmek için çok uğraşmışlar ancak bu amaçlarına ulaşamamışlardır.
Bugün de kalbinde bir değişme olmayan bu millet, dünyanın gözü önünde bebek, yaşlı demeden cânice katletmekte, yakıp yıkmakta, kendi başlarına patlayasıca bombalarıyla terör estirmektedirler. Yapılan katliâm karşısında kalbi olan herkes ağlayarak bu zulme tepki göstermektedir.
Sadece insanlar değil, dağlar taşlar bile o hassas duygularıyla kim bilir ne kadar üzülmekte ve mânen “Ya Rabbi izin ver bu masumların intikamını almak için onların başlarına yağalım” diye yalvarmaktadırlar. Toprak da bu zulüm karşısında titreyen kalbi ile mânen “Ya Rabbi izin ver, bir silkeleyişimle hepsini içime alıp ortadan kaldırayım” diyordur. Bunun gibi uçan sinekten denizdeki balıklara kadar bütün varlıkların bu zulümden nasıl etkilenerek zalimlerden şikâyetçi ve intikama hazır bulunduklarını kıyas edebiliriz.
Dipnotlar:
1- Bakara Sûresi: 74 2- Sözler (20. Söz)
MEHTAP YILDIRIM