Ümmetİn İmtİhani

[BaRLa]

ÜMMETİN İMTİHANI


1 Ocak 2009 Perşembe


Filistin yine ateş altında, Gazze yine ateş altında, Kudüs yine göz yaşını akıtmış bir şekilde kalbi kırık, mahzun ama bir o kadar da onurlu ve dimdik ayakta durarak ümmetin gözünün içine bakıyor vaziyette.

Hz Ömer (r.a.) ile başlayan ve ümmetin diğer bir onuru olan Selahhattin Eyyübi ile devam eden Kudüs'ün özgürlüğü, yine kaybolmuş ve Allah c.c 'ın etrafını mübarek kıldık dediği mübarek Kudüs topraklarında yine vahşet, zulüm, yıkım, gözyaşı ve dünyayı özellikle müslüman ümmeti ayağa kaldırması gereken acı feryatlar duyulmaktadır.

1948 yılında başlayan, 1967 yılından beri de yayılarak devam eden işgallerle beraber mazlum ve mustazaf Filistin halkının altmış yıldır devam eden onurlu, onurlu olduğu kadar da çileli mücadelesinin sonunda tarihler 2009 arafesini gösterdiği günlerde tarihe kara C.tesi olarak geçecek olan ama müslüman ümmet nezdinde sadece diğer kara günler gibi, kara günler listesine ekleneceği kesin olan günde siyonist terör devleti İsrail tarafından havadan ve karadan bombalanmakta ve birkez daha ümmetin yetim evlatları ve Filistinin onurlu annelerinin feryatları duyulmaktadır.

Son gelinen nokta bize gösteriyorki bir buçuk milyar islam alemi dediğimiz ve her söylediğimizde de övündüğümüz islam aleminin, islam ümmetinin kahrolsun Amerika, kahrolsun İsrail nidalarının Allah (c.c.) indinde hiçbir kıymeti harbiyesi kalmamış, birkez daha anladıkki artık müslüman ümmetin duaları kabul olmuyor. Allah (c.c.), artık ümmetin yani ben müslüman diyen insanların kavli dularını kabul etmiyor. Biz biliyoruz ki, yeryüzünde yaşayan ümmet tamamen bittim demeden, elindeki tüm imkanları kullanmadan, malından ve kendince değerli olan değerlerinden ödün vermeden Allah (c.c.)'dan yardım talep ederse, Allah (c.c.) ümmetin dularını kabul etmez.

Dünyada müslümanların yaşadığı altmış ülkede müslümanlar açlık, sefalet ve baskı altında yaşamaktadır, bu veriler IHH raporlarında belirtilen rakamlardır. Ümmetin bu içler acısı durumu ortadayken ve dünya üzerindeki müslümanların kahir ekseriyeti baskı ve zulüm altında ezilirken, bizim de içinde bulunduğumuz diğer bir kesim müslümanın ise dünyayı kendilerine cennet yaparcasına kapitalist düzenin çarkları arasında ezilmiş ve dünya müslümanlarına namazlarındaki duayı bile çok gören bir yaşam sürmeleri içinde bulunduğumuz durumun sebebini bir nebze olsun açıklamaya yetecektir.

Tüm dünyanın Siyonist İsrail devletinin işgalci olduğunu gözardı ederek on yıllardır dökülen müslüman kanına sessiz kalması ve onurlu bir şekilde vatanlarını korumak için canlarını ve mallarını feda eden ve işgale karşı kanlarının son damlasına kadar direnişe devam etmeye yemin eden müslümanlara terörist muamelesi yapması, dünya devletlerinin Filistin sorununa nasıl yaklaştığını göstermektedir. Ancak Filistinli kardeşlerimizi ve Filistin sorunun tüm hücrelerine kadar hisseden müslümanları en çok rahatsız eden şey ne İsrailin işgalci ve kan emici tutumu, ne Amerikanın işgalleri teşfik etmesi, ne de dünya devletlerinin tutumlarıdır.

Müslümanları en çok yaralayan, dünyadaki islam devletlerinin yöneticilerinin işgalci Siyonist İsrail devleti ile iş birliği içine girerek Filistin sorununa ve akan müslüman kanına duyarsız kalmaları ve hatta duyarsız kalmanın da ötesinde bu işbirliğini daha da ileri götürerek Filistin sorununda suçlu olarak Filistinli direnişçileri görmeleridir.

Televizyonda haberleri her açtığımızda ölü sayısının değişmiş olduğunu öğrendiğimiz bu günlerde, Siyonist İsrail devletinin dışişleri bakanı'nın Mısır devletinde ve Mısır dışişleri bakanının yanında tüm müslümanların gözünün içine bakarak bu savaşımız; Filistindeki direniş tamamen yok olana kadar devam edecektir diye açıklama yapması ve Mısır dış işleri bakanın da buna tepkisiz kalması bunun en açık göstergesidir.

Artık dünya müslümanları olarak bizlerin yek vücut olarak Filistin ve diğer ülkelerdeki mustazaf ümmete kavli duadan öte ayni ve nakdi dua yapmamız gerekmektedir, çünkü şunu iyi bilmemiz gerekir ki, Filistin sorunu, Filistinde yaşayan müslümanların değil bizim imtihanımızdır, Filistinli müslüman kadınları bile kendi imtihanlarını başarıyla geçmektedirler. Filistin sorunu; Allah (c.c)'ın ümmetin erkeklerine imanlarını kanıtlamaları için bir fırsatıdır,

Ey iman edenler; Gün imanı kanıtlama günüdür, Gün imana Allah'ı, Gökyüzünü, Yeryüzünü ve ikisi arasındaki her şeyi şahit kılma günüdür.

Selam ve dua ile...



METİN TEKKANAT