İSTİĞFÂR:

Mağfiret (bağışlanmak) istemek. Allahü teâlâdan kusurlarının ve
günâhlarının affedilmesini bağışlanmasını dilemek. Tövbe etmek.

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruluyor ki:
Biri günah işler veya kendine zulm eder, sonra pişman olup, Allahü
teâlâya istiğfârda bulunursa, Allahü teâlâyı çok merhametli, afv ve mağfiret edici bulur. (Nisâ sûresi: 109)

Günâh işlemiş kimse, abdest alır, iki rek'at namaz kılar, sonra istiğfâr ederse
günâhı affolur. ( Hadîs-i şerîf-Kurret-ül-Ayneyn)

İstiğfâr, belâ ve sıkıntıların giderilmesi
için faydalıdır ve denenmiştir. (Muhammed Ma'sûm)

İstiğfâr, insanı her murâda (arzuya), âfiyete kavuşturur. (Hâdimî)

Üç kimse şeytanın ve askerinin şerrinden korunmuştur. Onlar
da, gece gündüz çok zikr edenler, Allahü teâlâyı ananlar, seherlerde (sabah namazı vakti girmeden önce) kalkıp istiğfâr edenler ve Allahü teâlânın korkusundan ağlayanlardır. (Dârendeli Hilmi Efendi)

Sıkıntısı olan kimse çok istiğfâr okusun. (Hazret-i Ömer)