Resulullah'ı Sevmek(sav)
Vedûd Olanın Adıyla...
Hamd olsun Alemlerin Rabbı olan (cc) a
Hamdolsun ki; bizi insan olarak yarattı
Kendisine kul olarak yarattı,
Resûlü (s a v)e ümmet olarak yarattı
Bir dağ, bir taş olarak yaratmadı;
ezip geçtiğimiz toprak, görüp geçtiğimiz hayvan yaratmadı.
Ve Onun Habibi (sav)e ,
Onun Âl ve Ashabına sonsuz Salâtü Selamlar olsun...
Hz Muhammed Mustafa (sav) ;
övülen, süzülen, güzellerin güzeli, başlarımızın tâcı,
gönüllerimizin ilâcı...
Rabbime Hamdü Senâlar olsun ki;
vakit geldi kalemimizdeki mürekkep, dilimizdeki düğüm çözüldü de,
O (sav); deryadan bir katre mesabesinde de olsa anlatmak
bize nasip oldu
Âciz ne söylesin Ne söylesin de O (sav)i vasfedebilsin
Öyle bir ummâna kürek daldırmış ki; sınırı yok, kelimeler boş,
düşünceler çâresiz...
O(sav)i vasfetmek dedik Ne mümkün!
Hz Mevlâna’nın deyimiyle
yerden tâ arşa kadar bir ağız olmali ki;
ancak anlatılabilsin O Nur Gerağı
Sadece bir âşığın dediği gibi
O (sav)’den anlatmakla benim mevzuum kıymetlenir,
sözlerim güzelleşir...
Sözlerimiz güzelleşsin,
meclislerimiz nurlansın
Gayeniz sadece bu...
Vakit âhir zaman İman elde kor
Bir Hadis-i Şerifte buyurduğu üzere
imanın lezzetini tatmanın birinci şartı:
Allah’ı (cc) ve Resulü (sav)i her şeyden çok sevmek
Sevmek, Sevmek , Âh Sevmek
Acaba neydi bu sevgi, nasıl bir şeydi?
O sevgi ki; kâinat onun üzerine bina edilmiş,
toprak tohumu sevmiş fidan olmuş,
yağmur bulutu sevmiş de Rahmet olmuş
Peki ya Resulullahı (sav) sevmek,
imanın tadına varmak nasıl bir şeydi?
Şu mecliste kime sorsam
Resululahı (sav) seviyor musun? diye;
istisnasız herkes evet der
Ama soruyorum öyleyse önce nefsime, sonra sizlere!
Nasıl bir sevgi bu kardeşler?
Seven sevdiğine sevdiği ölçüde benzer,
Onun hâliyle hallenir Onun boyasına boyanır
Nasıl bir sevgi bu ki?
Ne hâlinden bir hâl var hâlimizde;
ne kâlinden bir kâl var dilimizde...
Seviyorum diyenlerin belki birçoğu
bir sahabe ismi bilmez
tv dekilerin ismini bildiği kadar...
Bir matematiği öğrenmek için en az
11-12 ders kitâbı bitiriyor bir lise mezunu,
Peki ya seviyorum dediğimiz Resulü (sav)i tanımak için
kaç kitap bitirdik ?
Bilmiyorum nasıl olacak?
Annenin evlâdından kaçtığı o dehşetli mahşer gününde
hangi yüzle denilebilecek bilecek
ŞEFAAT YÂ RESULULLAH!
Sevgi bu değil dostlar, sevgi bu değil!
Dilde Resul (sav) deyip de gönülde nefsi demek değil
Öyle kusursuz, öyle riyâsız bir sevgi olacak ki;
bir cennet doğuracak , Cennetin Cemâli Bâri doğuracak ,
ölü bir ölü bir doğuma gebe olmayacak!
Kılavuzsuz maksudâ erişilmez der erenler
Arayalım, soralım öyleyse kılavuzdan,
bu sevgi nedir , nasıl bir şeydir?
Levlâke levlâke lemâ Halaktül Eflâke
Habibim Ahmet (sav) ; Resulüm Yâ Muhammed (sav)
Sen olmasaydın Alemleri yaratmazdım buyuruyor Rabbimiz...
Alemler O (sav) hürmetine var, alemler O (sav)’e hayran..
Sevdim seni mabuduma
Canan diye sevdim
Bir ben değil alem sana
Hayran diye sevdim
Alemler O (s a v)’na hayran, alemler o (s a v)’na meftun..
Sevgide bize ilk örnek O’nun gül sahabesi..
Sahabeden de tabiî ki Hz Ebubekir (r a) hicrette yoldaşı,
mağarada arkadaşı, cennet komşusu
o ki mağarada yılan deliklerine gömleğini parçalayıp yıkayan,
yetmeyince de topuğunu…ve yılan gelip soktuğunda
dizinde yatan resulunu incitmemek için kılını bile kıpırdamayan
ve en sonunda gözlerinden sıcak yaş akıp
Resulullahın yüzüne damlayınca resulullha sorar:
- Ne oldu ya Ebabekir?
- Bir yılan ayağımı ısırdı..
Resulullah yılana sen neden incittin arkadaşımı?
Deyince aşık yılan dile gelir
- Bende Sana hayranım meftunum
Atalarımızdan Resulu bu mağaraya teşrif buyuracağını duyduk
Yıllardan beri bekleriz acaba kime nasip olacak O (sav)
görme şerefi Ama sen engel oldunder Ebabekire
her şey Ona meftun Her şey Ona hayran..
- Bunları duyunca.. ama onlar O (sav)i gördüler,
gördüler de bu kadar çok sevdiler, diyenler olacak tabiî ki
- Böyle söyleyenlere derim ki:Evet haklısınız
Biz Rasulü (sav)‘i görmedik Görsek tabiî kide imanımız
kat kat artar ve ve daha çok severdik
Ama siz bilirmisiniz Karanlı Veyseli?
Bilirmisiniz görmeden seven Rasulüllah (sav) in sevgilisini..
- Gönlünde onsekizbin alem seyredilen Tabiinin Efendisini
Ona bu dereceye nasıl ulaştın dediklerinde sorarım size
Rasulüllah (sav) in Uhudda dişi şehid edildiğinde
siz ne yapardınız?der Kendisi bunu duyunca acaba bu dişimiydi
acaba bu dişimiydi diye bütün dişlerini sökmüş
- İşte sevginin doruk noktası,sevdiğinin haliyle hallenmek
derdiyle dertlenmek Bağrı yanık sevdalılardan daha ne anlatabilirsin?
Hasretinden inim inim inleyen kuru bir hurma kütüğü mü,
vefatında deliye dönmüş gibi böğüre böğüre dağlara düşen,
en sonunda da Mescidi Nebevi’nin önünde başını yere vura vura
ölen devesi Kusva mı ?
- Yoksa Peygamberimiz (sav)’in yer yüzünde doğup
büyüyeceğini,vefatında orada Medine-i Tahirede yatacağını duyunca
ağlayan ve dua eden,duası Miraca sebep olan gök yüzü mü
anlatsın bize O (sav)e hakiki sevgiyi
Bitmez güzelin vasfı ağaçlar kalem olsa, denizler mürekkep,
O (sav)i vakfetmekmiş Yüzlerce kıyamet geçerde
O (sav)e layık ümmet olabilmek sünneti seniyyesine
sımsıkı sarılıp O (sav)in boyasıyla boyanma zamanı
O (sav) i hakiki manada sevmek ,hakiki ümmet olabilmek,
mahşerde şefaatine nail olabilmek,cennette komşusu
olabilmek duasıyla..
Fedaka Ebi ve Ümmi ve Nefsi Ya Rasülallah (SAV)..
MESUDE GÖZBAŞI