2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Sevmek

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Sevmek

    Sevmek çok zor ama bir o kadar da şerefli bir duygudur. Zordur; çünkü sevmek, sevilenle seven arasında menfaate dayalı olmayan bir ilgiyi gerektirir. Karşılıklı fedakârlığı, vefayı gerektirir. Cefaya karşı sabrı, sert rüzgârlara karşı dağılmamayı gerektirir. Sevmek, sevileni kırmamayı, ona karşı yanlış yapmamayı, kendi isteklerini sevilenin isteklerine tercih etmemeyi gerektirir.
    İsterseniz çocuğunuzu, isterseniz eşinizi, isterseniz bir canlıyı, çevreyi veya başka bir şeyi sevin. Sonuç değişmez. Hayatın zor labirentlerinde bu metaneti yitirmeden yürümeniz şarttır.
    Biz bugün farklı bir sevgiden bahsedelim...
    Biz bugün farklı bir sevgiden bahsedelim, belki sevginin esası olan sevgiden bahsedelim. Yüce Allah'a karşı hissetmemiz gereken sevgiden"
    Şimdi şöyle bir soru sorsam ve desem ki "Allah'ı seviyor muyuz?" İnanıyorum ki hepimiz " Elbette Allah'ı seviyoruz" diyeceğiz. "0; sevilmez mi, O'na kurban olalım" deriz. Bu duygumuzda samimiyiz de. Çünkü hiç kimse "Allah'ı sevmiyorum" demez, diyemez. Hiç inanmayan bile böyle bir cümlenin yüküne talip olamaz, olmamalıdır da.
    O zaman ikinci soruyu soralım ve "O zaman sevgi nedir ?" diyelim. Veya bizim sevmemiz yeterli mi? O'nu sevmek mi önemli, yoksa O'nun tarafından sevilmek mi?
    Ne dersiniz, bütün bu sorulara bir çırpıda makul cevaplar verebilecek miyiz?
    Dilerseniz gelir İslâm tarihinin ölümsüz şahikalarından enfes satırlar okuyalım. Bakalım sevgiye nasıl bir anlam yüklemiş büyükler?
    Bistamlı Beyazıd sevgi sanılan boş bir kuruntunun, duvarların yüzüne çarparken unutulmaz bir ders verir:
    " Allah'ı seviyorum sanırdım! Ama anladım ki, esas olan O'nun sevmesi imiş. Allah bir kulu severse, onun kalbini kendisi ile meşgul edermiş "Doğrudur" Bistamlı Beyazıt'ın dediği gibi, sevgi eğer sevilenin sevgisini getirmeyecekse, boş bir kuruntudur. Allah'ı o kadar seveceksin ki, neticede O sizi sevmeye başlayacak. O zaman sizin sevginiz, O'nun sevgisine mahkûm olur. İşte o zaman Allah SİZİN gören gözünüz, işiten kulağınız, yürüyen ayağınız olur.
    Fudayl bin Iyaz'ın, sevgiyi tarif eden dokunaklı sözleri ruh dünyamızda depremler meydana getirecek kadar derindir. Şöyle diyor;
    Allah'ı seviyormuyuz diye sorarlarsa sus, konuşma. Evet dersen, tavırların evet diyenlerinkine benzemiyor ki! O zaman da münafıklara, sahtekârlara benzersin!
    İşte size Bağdatlı Cüneyd'in cümleleri, Mevlana'nın ufkunu ne kadar da çok hatırlatıyor:
    "Şu kalp Allah'a aittir. O'na sakın yabancıyı sokma!"
    Sevgide dozu iyi anlamak şarttır. Sevgi teslimiyet ve tam bir tevekkülü gerektirir. Gayrisinden hicret ve fıkrat (ayrılık) gerektirir. Koşmak, koşmak, koşmak ve yine koşmak gerektirir.
    Sevginin kapısı hiç kapanmaz zira. Kapıyı kapalı zannediyorsanız, sevgiliyi tanımıyorsunuz demektir. Belki de kapısı kapalı olan sevgili değildir, sevgili olamaz.
    Salih Mürri, bir gün vaaz ediyor camide. Ümitsizliği kıracak sözler kullanıyor, ümidin kapılarını açıyor. Ümitsizliğin yakan bir ateş olduğunu anlatıyor. Bunu da şöyle formüle ediyor:
    "Ümitsizliği yenin. Bir insan Yüce Allah'ın kapısını ısrarla çalarsa, kapı mutlaka bir gün açılacaktır!"
    Sözler böyleydi ve doğruydu da. Ama cemaatin arkasında bir kadın vardır ve onun dünyasında ayrı, apayrı fırtınalar kopmaktadır. O, Salih'in durduğu yerde değildir. Birden ayağa kalkar ve seslenir:
    "Daha ne zamana kadar böyle demeye devam edeceksin? O kapı hiç kapanmadı ki açılsın!"
    Evet; sevgilinin kapısı hiç kapanmaz.
    Zaten kapısı kapanacak sevgili, sevgili değildir.
    Öyle bir sevgili sevin ki, herkesin kapısı kapandığında bile O'nun kapısı açık dursun.




    ALINTIII...

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 39.199, Level: 100
    Points: 39.199, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    BuRaK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    4.740
    Points
    39.199
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart Cevap: Sevmek

    "Daha ne zamana kadar böyle demeye devam edeceksin? O kapı hiç kapanmadı ki açılsın!"
    Evet; sevgilinin kapısı hiç kapanmaz.
    Zaten kapısı kapanacak sevgili, sevgili değildir.
    Öyle bir sevgili sevin ki, herkesin kapısı kapandığında bile O'nun kapısı açık dursun.



    Harika br yazı teşekkürler ablacım...
    :rolleyes:

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •